SlideShare une entreprise Scribd logo
1  sur  123
Télécharger pour lire hors ligne
T.C.
               MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI




              MEGEP
(MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ
                       PROJESİ)




          GRAFİK VE FOTOĞRAF



   PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA




                     ANKARA 2007
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;
   Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı Kararı
    ile onaylanan, Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında kademeli
    olarak yaygınlaştırılan 42 alan ve 192 dala ait çerçeve öğretim programlarında
    amaçlanan mesleki yeterlikleri kazandırmaya yönelik geliştirilmiş öğretim
    materyalleridir (Ders Notlarıdır).
   Modüller, bireylere mesleki yeterlik kazandırmak ve bireysel öğrenmeye
    rehberlik etmek amacıyla öğrenme materyali olarak hazırlanmış, denenmek
    ve geliştirilmek üzere Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında
    uygulanmaya başlanmıştır.
   Modüller teknolojik gelişmelere paralel olarak, amaçlanan yeterliği
    kazandırmak koşulu ile eğitim öğretim sırasında geliştirilebilir ve yapılması
    önerilen değişiklikler Bakanlıkta ilgili birime bildirilir.
   Örgün ve yaygın eğitim kurumları, işletmeler ve kendi kendine mesleki
    yeterlik kazanmak isteyen bireyler modüllere internet üzerinden
    ulaşılabilirler.
   Basılmış modüller, eğitim kurumlarında öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılır.
   Modüller hiçbir şekilde ticari amaçla kullanılamaz ve ücret karşılığında
    satılamaz.
İÇİNDEKİLER

AÇIKLAMALAR ....................................................................................................................ii
GİRİŞ ....................................................................................................................................... 1
ÖĞRENME FAALİYETİ– 1 ................................................................................................... 3
1. FOTOĞRAFIN BULUNUŞU.............................................................................................. 3
   1.1. Tanımı ve Önemi .......................................................................................................... 3
   1.2. Fotoğrafı Bulan Kişiler ve İlk Fotoğrafçılar ................................................................. 4
   1.3. İlk Fotoğraf Örnekleri ................................................................................................. 17
   1.4. Fotoğrafın Evrim Süreci.............................................................................................. 33
      1.4.1. Karanlık Kutu-Kamera Obscura .......................................................................... 33
      1.4.2. Fotoğrafın Optik Evrimi ...................................................................................... 33
      1.4.3. Fotoğrafın Kimyasal Evrimi ................................................................................ 34
      1.4.4. Fotoğraf Makine Teknolojisinin Gelişim Süreci ................................................. 37
   1.5. Fotoğrafın İlk Kullanım Alanları ................................................................................ 42
   1.6. Fotoğrafın Yaygınlaşması ........................................................................................... 46
      1.6.1. Dünyada fotoğrafın gelişimi ................................................................................ 46
      1.5.2. Türkiye’de Fotoğrafın Gelişimi........................................................................... 49
   UYGULAMA FAALİYETİ .............................................................................................. 61
   ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................... 62
ÖĞRENME FAALİYETİ– 2 ................................................................................................. 65
2. PİNHOLE KAMERA......................................................................................................... 65
   2.1. Karanlık Kutu (Kamera Obscura) ............................................................................... 65
      2.1.1. Görüntü Oluşumu ................................................................................................ 65
      2.1.2. Karanlık Kutunun Yapısı..................................................................................... 68
      2.1.3. İlk Karanlık Kutu Örnekleri................................................................................. 69
      2.1.4. Karanlık Kutunun Gelişimi.................................................................................. 73
   1.2. İlk Fotoğraf Makineleri............................................................................................... 75
      2.2.1.Tanımı................................................................................................................... 75
      2.2.2. Amacı................................................................................................................... 77
      2.2.3. Başlıca özellikleri ................................................................................................ 77
      2.2.4. Mekanik yapısı .................................................................................................... 90
      2.2.5. Dijital Yapısı........................................................................................................ 91
      2.2.6.Çalışma Prensipleri............................................................................................... 92
      2.2.7. Kullanımı ............................................................................................................. 98
   UYGULAMA FAALİYETİ ............................................................................................ 103
   ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................. 105
ÖĞRENME FAALİYETİ- 3 ................................................................................................ 106
3. PİNHOLE KAMERAYLA ÇEKİM YAPMAK .............................................................. 106
   3.1. Diyafram ................................................................................................................... 106
   3.2. Enstantane ................................................................................................................. 106
   3.3. Objektif ..................................................................................................................... 107
   UYGULAMA FAALİYETİ ............................................................................................ 113
   ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................. 115
MODÜL DEĞERLENDİRME ............................................................................................ 116
CEVAP ANAHTARLARI ................................................................................................... 117
KAYNAKLAR..................................................................................................................... 119

                                                                       i
AÇIKLAMALAR
                 AÇIKLAMALAR
MODÜLÜN KODU      213GIM012

ALAN              Grafik ve Fotoğraf

DAL/MESLEK        Alan Ortak

MODÜLÜN ADI       Pinhole (İğne Deliği) Kamera
                  Bu modül, fotoğrafın gelişimini,tarihini ve pinhole
MODÜLÜN TANIMI
                  (karanlık kutunu)’ün nasıl yapıldığını anlatan bir öğrenme
                  materyalidir.
SÜRE              40/32

ÖNKOŞUL           Bu modülün ön koşulu yoktur.

YETERLİK          Pinhole (iğne deliği) kamerayı ve tarihini öğrenebilmek.
                  Genel amaç
MODÜLÜN AMACI
                  Uygun çekim ortamı sağlandığında, Pinhole kamera ile
                  tekniğine uygun çekim yapabileceksiniz.
                  Amaçlar
                  1.   Fotoğrafın günümüze kadar olan tarihsel gelişim
                       sürecini doğru analiz edebileceksiniz.
                  2.   Pinhole kamerayı tekniğine uygun olarak
                       hazırlayabilecek siniz.
                  3.   Hazırladığı Pinhole kamerayla tekniğine uygun olarak
                       çekim yapabileceksiniz.


EĞİTİM ÖĞRETİM    Donanımİğne , karton mukavva, zımpara, folyo, siyah
ORTAMLARI VE      sprey boya, siyah bir kapak (örtücü)
DONANIMLARI       Ortam Çekim ortamı, karanlık oda
                  Modülün içinde yer alan her faaliyetten sonra, verilen
ÖLÇME VE
                  ölçme araçlarıyla kazandığınız bilgileri ölçerek kendi
DEĞERLENDİRME
                  kendinizi değerlendireceksiniz.
                  Öğretmen, modül sonunda size ölçme aracı ( test, çoktan
                  seçmeli, doğru yanlış vb.) uygulayarak modül uygulamaları
                  ile kazandığınız bilgileri ölçerek değerlendireceksiniz.




                                ii
GİRİŞ
                                         GİRİŞ

      Sevgili Öğrenci,

       İnsanoğlunun yeryüzü serüveni hep "yaparak öğrenme" şeklinde gelişmiştir. Buna
"sınama yanılma" yöntemi de denir. Herhangi bir gereksinimi için bir yol dener, olmayınca
bir başkasını uygulamaya başlar, başarınca da bunu bilgi hazinesine kaydedip kullanır.

      Ressamlarda gerçeğe daha yakın resimler çizmek için araştırmalar yapmış ve bir
karanlık odanın duvarına açtıkları delikten içeri aldıkları ışık ışınları yardımıyla, dışarıdaki
görüntüyü içeride bir düzlem üzerine taşımışlardır. İşte bu buluştan sonra yepyeni ve
olağanüstü bir tarihi de başlatmış oldular.

       Bu modülde, resim ile başlayıp fotoğraf ile devam eden yepyeni görüntüler tarihi olan
pinhole (iğne deliği) kameranın 15 yy.dan başlayıp 1839 yılında yepyeni bir boyut kazanan
ilginç serüvenin bugüne kadarki tarihsel sürecini öğreneceksiniz.

     Ayrıca pinhole KAMERA yapımını ve yaptığınız bu karanlık kutu yardımıyla çekim
yapmayı öğreneceksiniz.




                                               1
2
ÖĞRENME FAALİYETİ– 1

        AMAÇ
                   ÖĞRENME FAALİYETİ– 1
       Fotoğrafın bulunuşunun tarihsel sürecini, ilk fotoğraf çekimlerinin gelişim sürecini ve
ilk fotoğraf örneklerini öğrenebileceksiniz.


   ARAŞTIRMA
    Fotoğrafın
       Fotoğraf makinesinin bulunuşundan günümüze kadar fotoğraf makinelerinin geçirdiği
evreleri ve ilk fotoğraf örneklerini ansiklopedilerde, ilgili kitaplarda, fotoğraf dergilerinde
internette araştırınız; bulduğunuz dokümanları düzenleyerek sınıf arkadaşlarınızla paylaşınız.


                1. FOTOĞRAFIN BULUNUŞU
1.1. Tanımı ve Önemi
       İnsanoğlu ilk günlerinden başlayarak düşüncelerini, duygularını bir yüzey üzerine
aktarmaya çalışmıştır. Mağara duvarına bizon resmini çizen insandan başlayarak, tarih içinde
çeşitli yüzeyleri; çizerek, boyayarak ve baskı tekniklerini kullanarak gördüklerini ve
duygularını sabit bir yüzey üzerine kaydetme eğilimleri göstermiştir.Tüm bu çaba ve
arayışları 1800’lü yılların ortalarında, ışığı ve ışığa karşı duyarlı bir yüzeyi kullanarak
nesnelerin görüntülerini yüzey üzerine kaydederek sabitleştirme tekniğini bulmayla
sonuçlanmıştır.

       Yüzeyi, pozlayarak kullanılan bu yöntemin adı fotoğraftır. İnsanın ilk olarak suretini
su üzerindeki yansımalarından görebildiği göz önünde bulundurulursa bu buluş muazzam bir
ilerlemedir. İngiliz dilinde iğne deliği (pinhole), fotoğraf literatüründe ise karanlık oda ya da
karanlık kutu (KAMERA obscura) adıyla anılan fotoğraf tekniği oldukça basit bir ilkeye
dayanır. Latince'de "kamera" "oda", "obscura" da "karanlık" anlamlarını taşır.




                                 Resim.1.1:KAMERA obscura
                                               3
Güneşli bir günde, üzerinde minicik bir deliği olan bir odadan girdiğinizde, deliğin
karşısındaki duvar yüzeyinde bir görüntünün oluştuğuna tanıklık edebilirsiniz. Bir sihir gibi
görünmekle birlikte bu oluşum, eskiden beri bilinen basit bir fizik kuralına dayanır. Doğru
boyunca yol alan ışık yansıtıcı bir objeye çarptığında, bazı ışık ışınları geri yansır. Yansıyan
ışık ışınları çok ince bir malzemeden yapılmış çok küçük bir delikten saçılmaksızın
geçebilirler.

1.2. Fotoğrafı Bulan Kişiler ve İlk Fotoğrafçılar

           Thomas Wedwood

       Karanlık kutunun sağladığı görüntüyü, yüzey üzerinde sabitleştirebilmek için ışığa
karşı duyarlı olan ve ışıktan etkilenerek tonu değişen bazı kimyasal maddelerle özelliklede
gümüş nitrat ve gümüş klorür üzerinde daha detaylı çalışmalar gerekmiştir. Thomas
Wedgwood (1771-1805) ilk kez ışığı kullanarak yanı pozlama yoluyla bir nesnenin
görüntüsünü yüzey üzerine kayıt etmeyi başardı.




                          Resim.1.2: Thomas Wedgwood (1771-1805)




                                               4
Wedgwood şöyle diyordu: “Beyaz bir kağıt ya da beyaz bir deri, gümüş nitrat
alaşımıyla ıslatıldıktan sonra tamamen karanlık bir ortamda tutulduğunda, herhangi bir
değişiklik sözkonusu olmaz, ancak gün ışığına çıkarıldığında kağıt ya da derinin tonu hızla
değişir, zaman ilerledikçe kahverengi ve grinin ton değerleri görülür. Uzun süre sonra
kararır. Kâğıt ya da derinin üzerine herhangi bir nesne konulduğunda, nesnenin kapladığı yer
beyaz kalır, diğer yerler aşamalı olarak kararır”

       Wedgwood’un gerçekleştirdiği basit deney şöyleydi: Gümüş nitrat alaşımı sürülmüş
olan kağıt ya da parşömen üzerine, düz bir nesne örneğin madeni para, anahtar yada bir
yaprak koydu, yüzey üzerine düşen güneş ışığı gümüş nitrat sürülmüş yüzeyi karartarak
nesneyi siluet yanı beyaz olarak ortaya çıkarttı. Wedgwood siluetin yanı nesnenin
görüntüsünün gidererek kararmasını engelleyemedi. Siluet sabitleştirilmediği için güçlü bir
ışığa tutulduğunda karararak yok oluyordu. Wedgwood’un uyguladığı yöntem; güneşe
tutularak kâğıt üzerine oyulmuş şekillerin elma üzerinde oluşturulmasına benzemektedir.

           Niepce

       Bu çalışmalar, yeni araştırmalara yol açtı, özelliklede görüntülerin kimyasal yoldan
çoğaltılması düşüncesini geliştirdi. Aynı dönemde, litografgi (taşbaskı) adı verilen yeni bir
yöntemle görüntüler kopya edilerek çoğaltılmaya başlandı. Kireç taşının kimyasal
özelliklerinden yararlanılarak geliştirilen taş baskı tekniği 19. yüzyılın ilkyarısında Avrupa
da yayılmaya başladı. Bu yöntem, fotoğrafın öncülerinden Joseph Nicephore Niepce’in
(1765-1833) dikkatini çekti.




                     Resim.1.3: Joseph Nicephore Niepce’in (1765-1833)




                                              5
Niepce, taşbaskı tekniği ile çeşitli denemeler yaptı. Mürekkep ve çeşitli vernikleri
kimyasal yollarla karıştırdı ve gümüş tuzlarıyla duyarlı hale getirilmiş bir vernik alaşımını
kullanarak gravür kopyalamayı başardı. Niepce’in bu tekniği aslında Wedgwood’nun
tekniğinden farklı değildir. Niepce, kardeşi ve oğlu Isdore Niepce’le(1805–1868) birlikte, taş
baskı ve gravür kopyalama işine yöneldi. Niepce, ışığa karşı duyarlı malzemeyi geliştirdi ve
bu malzemeyi bir levha üzerine sürerek duyarlı yüzey elde etti. Gravür kopyalama işinden bu
yöntemi kullandı. Ancak, görüntünün bu yüzey üzerine pozlanmasını gerçekleştiremedi.
1815’te duyarlı yüzeyi karanlık odada pozlandırma düşüncesini geliştirdi. 1816 da Niepce ilk
sonuçlarını aldı; konunun koyu bölümlerini açık, açık bölümlerini de koyu olarak yüzey
üzerine kayıt etmeyi başardı. Böylece Niepce, Wedgwood’tan habersiz karanlık kutuyu
kullanarak görüntü kayıt etmeyi başardı. Niepce’nin elde ettiği bu görüntü daha sonraki
yıllarda fotoğrafçılıkta çok sık kullanılacak olan negatif görüntüydü. Gün ışığında bakıldığı
zaman hemen yok olan negatifte, baskı yoluyla gerçek fotoğrafı elde etmeyi düşünemedi. O,
karanlık kutuyu kullanarak bir seferde pozitif fotoğrafı elde etmeye çalıştı.

      Niepce bir taraftan, karanlık kutuya giren ışığı kontrol edebilmek için diyafram
sistemini kulandı. Öte yandan ise ışıktan etkilenerek ton değeri değişen yeni maddelerin
peşine düştü. Niepce, bütün bu yorucu çalış (1824).




           Resim.1.4: Joseph Nicéphore Niépce. Kurulmuş Masa. Heliyografi. 1827

       Lavanta yağı ile karıştırılan yahuda bitümü maddesi karanlıkta tutulduktan sonra,
ışıkla pozlandığında kimyasal olarak bozulmayan bir yapıya sahiptir. Niepce, kurşun ve
kalay alaşımından oluşun bir levha üzerine bu maddeyi kaplayarak, ışığa karşı duyarlı bir
yüzey elde etti. Işık etkisinde kalan duyarlı yüzey, ışıktan etkilenerek değişiyordu. Işıktan
çok etkilenen yerler yani konunun aydınlık ve beyaz alanları levha üzerinde beyazlaşıyor ve
o şekilde sabit kalıyordu. Konunun daha koyu alanları ise levha üzerinde daha az değişiyor
ve karanlık kalıyordu. Levha ışıkta yeterli süre kaldıktan (yeterli pozlamadan ) sonra duyarlı
yüzeyi karanlık yerleri yani ışık almamış alanları levha üzerinden güçlü bir çözücü ile
temizleniyordu. Sonuç olarak, ışıktan etkilenen alanlar beyazlaşmış olarak ışıktan
etkilenmeyen alanlar ise duyarkatın eritilmesiyle (temizlenmesiyle) çıplaklaşan levha olarak
ortaya çıkıyordu. Niepce, helyografiyi gravür kopyalamak için kullandı. 1827 yılında ise
fotoğraf makinesini kullanarak tarihin bilinen ilk fotoğrafını çekti.




                                              6
     Dagerryotip

      Yahuda bitümü, ışığa karşı çok duyarlı bir madde olmadığı için pozlama süresi çok
uzundu, güneş altında tam sekiz saat pozlamak gerekiyordu. Pozlama süresini kısaltmak için
Niepce başka maddelerin arayışına girdi. Bu arada, Paris’te optikçi Charles Louis
Chevaliaer’in (1804- 1859) evinde Louis Jacgues Mande Daguerre’le(1787-1851) tanıştığı
(1827).




                     ResimF.1.5: Louis-Jacques-Mandé Daguerre 1844

       Daguerre, o dönemde ressam ve sahne gösterileri yapan bir kişiydi. Parisin çeşitli
tiyatrolarında Diyorama (Diorama) gösterileri yapıyordu. Diyorama fotoğrafın ortaya çıkış
sürecinde önemeli bir yere sahiptir. Daguerre,bu gösteri şöyle gerçekleştiriyordu: Küçük
boyutlarda yapılan çizim resimleri karanlık kutu aracılığıyla 14x22 m. Boyutlarındaki yarı
şeffaf tül perdeye büyütülerek her iki yüzüne resmediliyordu. Tül perde özel olarak
hazırlanmış salonlarda yukarıdan aşağıya doğru asılıyordu. Önden ve arkadan aydınlatılan bu
resim, ayrıca üzerindeki konuyu belirtmek ve ortam yaratabilmek için özel efektlerle
destekleniyordu. Karartılmış bir ortamda gerçekleştirilen bu gösteri, izleyicileri kuşkusuz
çok etkiliyordu.




     Resim .1. 6 Louis Jacques Mandé Daguerre          Resim.1. 7: Bir Diorama bileti
       resimli diorama. Bry-sur-Marne Kilisesi
                                            7
Niepce, karanlık kutuyu ( KAMERA obscura) kullanarak diyorama gösterileri yapan
genç Daguerre’den etkilendi. Bu ilk tanışmanın (1827) ardından iki yıl sonra, yaşının da çok
ilerlemiş olması nedeni ile Daguerre’le bir ortaklık anlaşması imzalamaya karar verdi(1829).
Niepce, bütün araştırmaları ve elde ettiği sonuçlarla ilgili bilgileri en ince detayına kadar
Daguerre’e iletti.




               Resim.1. 8: Bu litograf, Place du Château d'Eau’nun sol tarafını
             göstermektedir. Arkada görünen yapı ise Daguerre’in Diorama’sıdır.
                  Arka duvarda yer alan uzun pencereler , ışığın geçirilmesini
                                  sağlamaktadır. 1830-1835.

        Niepcenin sağladığı bilgiler ışığında Daguerre çalışmalarını sürdürürken Nipce öldü
(1833). Daguerre çalışmalarını yeni kimyasal maddeleri denemeye yöneltti. Daguerre,1835
cıva buharından geliştirdiği yöntemi ile, doğrudan doğruya pozitif görüntüyü elde etti. 1837
de kendi yöntemi ile stüdyoda sabit nesnelerin, detaylı görüntülerini yüzey üzerine kaydetti
ve daha da önemlisi kaydettiği görüntüyü sabitleştirmeyi başardı. Daguerre elde ettiği sonuç
şaşılacak derecede iyi idi. Görüntünün aydınlık ve karanlık alanlarında her türlü detay vardı
ve konu kusursuz bir şekilde görülüyordu, pozlama süresi sekiz saatten birkaç dakikaya
düşmüştü,ayrıca uygulanan yöntem çok kolaydı. Daguerre, buluşuna Dagerreyotip
(Daguerreotype). Niepcenin mirasçısı olan oğlu İsidore, Daguerre ile isteksiz olarak yeni bir
anlaşma imzaladı. Daguerre bu anlaşmada, yeni yöntemin sadece kendi adıyla anılmasını şart
koşarken, bu buluşunun ilk aşamasında Nicephore Niepcenin anılacağını belirti.
Dagerreyotip’in parasal ödülünü de Daguerre, Niepcenin oğlu İsidore’ye verdi (1839).




                                             8
Daguerre yeni buluşunu François Arago’ya ( 1786- 1853 ) açıkladı. Arago, yöntemi
uyguladı ve sonuç karşısında şaşırdı, 7 ocak 1839’ da Fransız Bilimler Akademisinde
dagerreyotipi heyecanlı bir konuşma ile tanıttı. Işığı kullanarak yüzey üzerine bir nesnenin
görüntüsünü resmetme yöntemi çok ilgi uyandırdı. İnsanlar Daghuerre’in peşine düştüler.
Aynı günlerde bir yangın sonucu Dagueerre’nin atölyesi yandı. Yangın sonucunda her şeyini
kaybeden Dagueerre daha çok ilgi odağı haline geldi. Louis-Philippe’in hazırladığı bir
yasayla devlet belli bir ücret karşılığında Dagueerre İsidore Niepceden Dagerreyotipi satın
aldı. Dagueerre, çalışmalarını yeniden sürdürdü. 19 Ağustos 1939 Fransız Bilimler
Akademisi tarafından Dagerreyotip buluşu onaylandı.

       Dagueerre aynı yıl içinde yöntemini anlatan bir broşür yayınladı: Daguerretip ve
Diyaroma Yönteminin Tarihçesi ve Tarifi. Broşür İngilizce, Almanca, İtalyanca, İspanyolca
ve İsveççe’ ye çevrildi. Dagerreyotipin yöntemi şöyleydi: Üzerine gümüş sürülmüş ve
yüzeyi düzleştirilerek parlatılmış bakır levha, içinde iyot partikülleri bulunan bir kabin
üstüne kapatılır, kabın içinde buharlaşan iyot, bakır levha yüzeyindeki gümüşle birleşerek
ışığa karşı duyarlı gümüş iyodu meydana getirir. Bu levha, fotoğraf makinesiyle 20 dakika
pozlanır. Pozlama sırasında, gümüş iyot üzerinde gelen ışıklar ışık alan yerlerdeki gümüş
yoğunluğunu azaltır. Daguerre daha sonra pozlanmış levhayı altından ocakla ısıtılan cıva
dolu bir kabın üstüne yanı cıva buharına tutar. Cıva buharı, ışık alan yerlerdeki gümüşü,
ışıktan etkilenme oranına göre yavaşça azaltır ve pozitif görüntü ortaya çıkar. Daha sonra
levha sodyum hipo sülfüte konularak görüntü sabitlenir. Ve pozlanmamış (değişmemiş)
gümüş tuzları levha üzerinden temizlenir. Böylece konunun az ışık alan yerleri karanlık
gözükür. Bu banyodan sonra levha yıkanır ve kurutulur. Görüntünün ortaya çıktığı levha
yüzeyi en küçük sürtünmeyle bozulacak derecede hassas olduğu için önüne bir cam
konularak korunur.




  Resim.1. 8: (Dagerotip Yönteminin ve Dioramanın Tarihçesi ve Tarifi) adlı Kitabın, nadir
   bulunan ilk basımın Alphonse Giraux imzalı (yayımlayan) ön (başlık) sayfası. Ön sayfada
 bulunan el yazısı, Bry belediye başkanı, Daguerre’in oğlunun yakın arkadaşı M.Mentienne’in
                                     imzası yer almaktadır.
                                             9
Dagerryotip yöntemi ile çekilen fotoğraf tektir. Aynı fotoğraftan birden fazla elde
etmek için sürecin aynen tekrarlanması gerekir. Ayrıca dagerryotipi görmek güçtür. Gümüş
kaplı bakır levha parlatıldığı için üzerindeki görüntü bir ayna etkisi oluşturur. Ayrıca
fotoğrafın önündeki cam nedeni ile görülebilmesi kolay değildir. Ancak belli bir açıda
tutulduğunda fotoğraf görülebilir. Diğer bir olumsuz yanı da pozlamanın uzun olmasıdır.
Pozlama için ortalama yarım saat gerekir. Doğayı renkli yerine tek renkli göstermesi en
büyük eleştiri nedeni olmuştur. Levhaların hareketlenmesi kullanılan aygıtların ağır ve
karmaşık olması da dagerryotip çalışmalarını güçleştirmiştir. Bütün bu olumsuzlukların
yanında detayı inanılmaz bir keskinlikte kaydetmesi dagerryotipin en önemli özelliğidir.

        Dagerreyotipin bir endüstriye dönüşerek yayılması yanında, fotoğraf tarihi açısından
önemli gelişmeler oluyordu. Daguerre’e karşı eleştiriler hatta ağır tepkiler gelmeye
başlamıştı. Niepce’in dagerreyotip buluşundaki yeri ve önemi konusunda Niepce’in dostları
ağır eleştirilerde bulundular. Özellikle de Daguerre’i, Niepce’le tanıştıran optikçi Chevalier
bu eleştirileri yapanların başında yer aldı. Chevalier’e göre Niepce 1829 yıllında bir
anlaşmayla helyografiyle ilgili bütün bilgileri Daguerre’e aktarmıştı. Bu nedenle bu buluşu
Niepce’den başkası yapamazdı. Niepce 1825’ te gümüş klorürlü kağıt üzerinde elde ettiği ve
sabitleştirilmiş olan negatif görüntüleriyle ilgili çalışmasını 1827’de Londra Kraliyet Bilim
Akademisi sekreteri olan Dr. Bauer’e iletmişti ve konunun Bilim Akademisi’ne sunulmasını
istedi. Niepce, 1816’da başladığı çalışmalarını resmileştirmek istedi. Ancak süreç tanımlandı
ancak Bilim Akademisi’nin kurallarına göre yayın yapmak yasaktı. Bu nedenle, Niepce’in
çalışması yayınlanamadı. Dr.Bauer, konuyla ilgili şöyle demektedir: “Dagueere ve
Niepce’in,birbirlerinden ayrı olarak, dageereyotipin geliştirilerek ortaya çıkmasındaki farklı
aşamalardaki rolleri, asla her yönüyle doğru olarak bilinemeyecekti.” Niepce ve
Dagueere’den önce hiç kimse, karanlık odada hazırlanan duyarlı malzemeyi fotoğraf
makinesiyle pozlayarak görüntü elde etmemiştir. Bu ikiliye eklenecek tek bir isim
Wedgwood olabilir. Bu nedenle, şöyle demek daha doğrudur. Fotoğrafçılık, Wedgwood’un
araştırmalarıyla başlamış, Niepce ve Dagueere’in araştırma ve elde ettikleri sonuçlarla
gelişmiş, resmi olarak da Daguere tarafından sonuçlandırılmıştır.

           Kalotip— Talbot

      Niepce ve Dagueere’nin çalışmaları sonucunda ortaya çıkan fotoğraf, metal levhalar
üzerinde gerçekleştiriliyordu. Metal levhaların yüzey olarak kullanılması önemli bir engel
oluşturuyordu. Ayrıca metal levhaların maliyeti de çok yüksek idi. Çekim işlemi sırasında
kullanılan karanlık kutular yani fotoğraf makinesi de çok ağır ve hantaldı. Bu anlamda,
fotoğrafçılığa yön vererek fotoğrafın daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayan kişi İngiliz
bilim adamı William Henry Fox Talbot’dur (1800-1877).




                                             10
Resim .1. 9:William Henry Fox Talbot 1800-1877)

      Çok yönlü bir bilim adamı olan Talbot, 1833’de KAMERA lucida (aydınlık kutu)
kullanarak, kuzey İtalya ‘daki Como Gölü’nde çizimler yaptı. Bu çalışmalar, aydınlık kutu
yoluyla doğadan kopya resimler yapmanın ötesinde çalışmalar değildi. Ancak Talbot’un
amacı bu değildi, o karanlık kutunun sağladığı doğal görüntüyü kağıt üzerinde sabitlemeyi
düşündü ve kağıt üzerinde çalışmaya yöneldi. Yani karanlık kutunun verdiği görüntüyü ilk
kez kâğıt üzerine sabitlemeye çalıştı.




                       Resim .1. 10:KAMERA lucidanın optik yapısı




                                           11
Wedgwood , Niepce ve Daguerre’in yolunda giderek 1835’de ilk sonucu elde etti.
Niepce’in negatifine benzemeyen ton değerleri olan negatifi kâğıt üzerinde elde etti.
Talbot’un iki büyük başarısı vardır: Birincisi kâğıt üzerinde negatif görüntü elde etmektir.
İkincisi ise negatif görüntüyü kullanarak sayısız pozitif elde etmektir. Talbot’un geliştirdiği
bu yöntemle birlikte artık bir çoğaltma aracı olmuştur. Dageereyotip yöntemiyle çekilen
fotoğraflar, bir tane idi ve çoğaltılamıyordu, bu nedenle de resim gibi biricikti oysa
Talbot’un yöntemiyle birlikte tek negatiften onlarca pozitif çoğaltılmaya başlandı.

       Talbot kaliteli yazı kâğıdının, seyreltilmiş bilinen tuz (sodyum klorür) eriğine sokup
kurumasını bekledi, daha sonra kâğıdı güçlü gümüş nitrat eriyiğine soktu. Bu işlemi, her
kâğıt için defalarca tekrarladı. Kimyasal maddeler, reaksiyon sonucunda gümüş klorüre
dönüşüyor ve ışığa duyarlı olan bu madde kâğıt yüzeyinde ortaya çıkıyordu. Bu madde,
suyun içinde kâğıdın dokusunda çözülmüyordu. Bu şekilde hazırlanmış kâğıtların üstüne
Talbot; yaprak, tül,dantel gibi nesne koyarak güneş ışığında kağıdı pozladı. Kağıdın, güneş
ışığını alan yerleri aşamalı olarak karardı. Ve nesneler siluet olarak ortaya çıktı. Böylece
Talbot, kağıt üzerine kodlanmış olan gizli görüntüyü ortaya çıkarmayı başardı. Daha sonra
görüntüyü sabitleştirmek için önceleri sıcak tuzlu suyu,daha sonra arkadaşı olan bilim adamı
Sir John F.W.Herschel’in (1792-1871) önerisiyle sodyum hiposülfitten oluşan sabitleme
banyosunu kullandı (1839) , sodyum hiposülfit, o günden beri hâlâ sabitleme banyosu olarak
kullanılmaktadır. Talbot’un elde ettiği sonuç; siyah zemin üstünde beyaz siluet şeklinde
nesnedir. Bu sonuç günümüzün negatif görüntüsüdür. Talbot, bu negatif siluet görüntülere
fotojenik çizim ( photogenic drawing) ve gölge çizim ( sciagraphic;Yunanca,’skia’ gölge
demektir) adını verdi.




            Resim .1. 11 W.H.F:Talbot. Bitkilerden elde ettiği bir negatif Görüntü.




                                              12
Talbot, gümüş klorürlü kâğıtları sıradan karanlık kutularda ( fotoğraf makinesi)
kullandı. Yüksek ışık ortamında bir saat pozladı. Küçük fotoğraf makineleriyle çok kaliteli
ancak boyut olarak çok çok küçük fotoğraf elde etti. Talbot, negatif görüntüdeki aydınlık ve
karanlığın yeniden bir fotojenik çizimini yaparak negatiften birçok pozitif baskı yapmaya
yöneldi. Talbot aslında bu konuyla çok daha önce ilgilenmeye başlamıştı, Şubat 1835’deki
bir notunda şöyle demektedir: Fotojenik çizim (photogenic drawing) ya da gölge çizim
(sciagraphic) yönteminde; kâğıt eğer şeffaf olursa, ilk çizimdeki nesne bir sonraki çizimi
sağlar, sonuç olarak, aydınlık ve karanlık ters döner. Talbot, 1840’da yöntemini temelden
değiştirdi. Talbot ilk denemelerinde ışığa duyarlı kimyasal kâğıdı güneş ışığına tutarak
görüntü elde ediyordu. Görüntü, pozlama sırasında ortaya çıkıyordu. Oysa yeni yönteminde,
fotoğraf makinesi içinde pozlanan kağıt karanlıkta duracak ve kağıdın pozlanan gizli
görüntüsü ( latent image) kimyasal süreç sonunda görülebilir olacaktı. Talbot bu yönteme,
Yunanca kahos ‘ güzel’ ve typos ‘izlenim’ sözcüklerinden oluşan Kalotip ( Calotype) adını
verdi. Bu yeni yöntem kendi adıyla talbottype olarak adlandırıldı. Talbot ‘un arkadaşı olan
Sir John Herschel, arkadaşının bulduğu bu yeni yönteme, Yunanca photos (ışık) ve graphos
(çizmek) sözcüklerinden oluşan photography adını verdi. Ayrıca Sir John, Talbot’un
yöntemini tanımlarken ilk kez negatif ve pozitif sözcüklerini kullandı (1840). Talbot, Şubat
1841’de kalotipin patentini aldı.




                  F.1.12 W.H.F:Talbot.Kafesli Pencere Negatif görüntü. 1835

        Talbot daha sonraki yıllarda kalotip yöntemine çeşitli eklemeler yaptı. Duyarlı
maddelerin niteliğini artırarak,pozlama süresini çok azalttı. Ancak dönemin fotoğrafçıları
kalotip yerine dagerreyotipi tercih etmeyi sürdürdüler. Dagerreyotipin detayı keskin, yüzeyi
parlak ve ton değerleri zengindi. Dagerreyotipin negatifi yoktu, tek bir fotoğraf olması, şıklık
ve zariflik simgesi olarak süslü çerçevelerde saklanmasını sağlıyordu. Kalotipin dateyı daha
yumuşaktı ve görüntü kağıdın yapısı nedeniyle benekliydi. Talbot’un kendisi de kalotipin
yayılmasını engelledi. Kendisinden izinsiz yani yüksek lisans ücreti ödemeden kullananların
hakkında davalar açtı. Aynı dönemde, Talbot kalotipin kitlesel üretimi için küçük bir de
imalathane açtı (1843) ve kalotip yöntemiyle üretilmiş fotoğrafların yer aldığı bir kitap
Doğanın Kalemi ( The Pencil of Nature; 1844) yayınladı. Bu, içinde fotoğrafında yer aldığı
ilk kitaptır. Kitapta, Paris’in ve Oxford’un çeşitli fotoğrafları yanında, Talbot’un yöntemiyle
ilgili bilgiler yer almıştır. Talbot, çalışmalarına ara vermedi, yöntemini geliştirmeye çalıştı
ve yaşamının kalan döneminde de 600 fotoğraf çekti.
                                              13
     Saint-Victor (1805–1870)

       Talbot’un yöntemiyle elde edilen negatif görüntünün kâğıt üzerinde olmasının iki
temel sakıncası vardı: Birincisi; kâğıt yapısı gereği ikinci bir kopyanın yapılabilmesi için
yeteri kadar şeffaf değildi. Bu da pozitifin detayını ve keskinliğini azaltıyordu. İkincisi ise
kâğıt tabanın yıpranma sorunuydu. Fotoğrafçılar için dagerreyotip ve kalotip yeterli değildi
ve arayışlar devam etti. Niepce’nin kuzeni olan Clade Fêlix Abel Niepce de Saint-
Victor(1805–1870) gümüş bileşimini yumurta akıyla (albümin) cam levha üzerine sürerek
çok nitelikli negatifler elde etmeyi başardı (1874). Cam yüzey, kâğıt yüzeye göre birçok
yarar sağladı. Camın doku sorunu yoktu, kendisi şeffaf bir yüzeydi ve kimyasal malzeme
pürüzsüz olarak sürülebiliyordu. Niepce de Jaint-Victor’un yöntemi şöyleydi: Yumurta akına
çok potasyum iyot katılarak, bu bileşim sertleşene kadar çırpılıyor ve ortaya çıkan köpük,
camın üzerine sürülerek kuruyana kadar bekletiliyor. Daha sonra üzerine yumurta akı
sürülmüş olan cam, duyarlı hale getirilmek için gümüş nitrat banyosuna daldırılıyor. Bu
yöntem, yumurta akı albümin kullanılarak yapıldığı için albüminli duyarkat (albümin
yöntemi) olarak adlandırılır. 1900’lerin başına kadar albümin yöntemi çeşitli yüzeylere
özellikle de kağıt yüzeylerin duyarkatla kaplanması için kullanılmıştır.

           Archer

           Kollodyum Yöntemi

      Bu yeni gelişme de fotoğrafçıları pek tatmin etmedi. Görüntünün detayı çok iyi ve
duyarkat yüzeyi çok düzgün olmasına rağmen albüminle hazırlanan levhalar kolayca hasar
görüyordu ve pozlama süresikalotipten az değildi. Daha iyi duyarkatlı malzemeler birkaç yıl
içinde ortaya çıktı. İngiliz heykeltıraş Frederick Scoot Archer (1813-1857) albüminle
yapılan duyarkat yerine, alkol ve eter karışımı içinde pamuk-barut çözeltisi olan kollodyum
maddesini keşfetti (1851).




                          F.1.13:Frederick Scoot Archer (1813-1857)




                                              14
Archer’in duyarlı yüzeyi hazırlaması şöyleydi: Kollodyum iyotla karıştırılarak cam bir
levha üzerine düzgün bir şekilde sıvanır. Camın yüzeyindeki alışımın bir süre pıhtılaşmasını
bekledikten sonra gümüş nitrat banyosuna daldırılarak yüzeyde gümüş iyodür oluşturulur ve
yüzey duyarlı hale getirilir. Böylece elde edilen duyarlı cam levha henüz yaşken; fotoğraf
makinesinde pozlanır ve aradan fazla zaman geçmeden üzerine pirogallik asit dökülerek
banyo edilir. Daha sonra ise sodyum tirosülfat ( sonraları potasyum siyanür) çözeltisi ile
görüntü sabitleştirilir. Bu yöntemde, banyo işleminin hemen yapılması gerekiyordu, çünkü
kollodyum katmanı sertleştikten sonra işleme tabi tutulamıyordu. Archer’in buluşu olan bu
yeni yöntem, yaş kollodyum yöntemi, dagerreyotip ve kalotipin yerini alarak1880’e kadar
çok yaygın olarak kullanılmıştır. Bu yeni yöntem, yeni bir yöntemin ötesinde fotoğrafçılığa
yeni bir anlayış getirmiştir. Artık cam levhaların duyarlılığı çok artmıştı. Pozlama süresi beş
saniyeye düşmüştü. Negatiften alınan pozitif kopyalar çok başarılıydı, ton farklılığı çok
ayrıntılıydı, ton değerleri net ve kesindi;ancak süreç çok uzundu ve hala çok malzeme
kullanılıyordu.

           Gaspard Fêlix Taurnachon (Nadar)




                            Resim.1. 14: G.F.T. Nadar (1820-1920)

       Archer’in yönteminin yaygınlaşmaya başladığı1850’li yıllarda, fotoğrafla ilgili olarak
bir kişi daha ortaya çıktı. Gaspard Fêlix Taurnachon (1820-1920) kısa adıyla Nadar. Nadar,
yazarlık ve karikatüristik yaptıktan sonra1849 yılında dikkatini fotoğraf çekmeye verdi.
David Octavius Hill gibi Nadar’da bir sanatçı olarak fotoğrafla ilgilendi ve ilk fotoğrafını
1850’de çekti. Nadar kollodyum yöntemini kullanarak çok başarılı fotoğraflar çekti. 1853’de
Paris’te bir fotoğraf stüdyosu açtı. Paris’te yaşayan bir çok ünlü dostunun portrelerini çekti.
Delacroix, Daumier gibi ünlü ressamların; Rossini, meyerbeer ve Richard Wagner gibi ünlü
bestecilerin; Baudelaire, Champleury, Gautier, Sainte-Beuve, Bakunin gibi filozof ve
politikacıların portrelerini çekti.

      Ayrıca Nadar, bir balona yerleştirdiği fotoğraf makinesiyle ilk hava fotoğrafını
çekerken, fotoğrafı bilimsel amaçla kullanılan ilk kişi oldu.



                                              15
F.1. 15:Eugene Pelletan 1855-59                        F.1. 16:Gioacchino Rossini1856

           Richard Leach Maddox

       Archer’in kollodyum yönteminin en önemli özelliği levhaların yaş olarak yani
kollodyumun kurumadan pozlandırılmasıydı. İngiliz Richard Leach Maddox (1816-1902)
tarafından 1871’de kollodyumun kuruyarak duyarlılığını kaybetmesi önlendi.




                      Resim.1. 17: Richard Leach Maddox(1816-1902)

       Maddox’un buluşu devrim niteliğindeydi, çünkü gümüş bromürden oluşan jelatin
kıvamında bir duyarkatla kaplanan kuru levhalar artık aylarca, hatta yıllarca
pozlandırılmadan saklanabiliyordu. Hatta levhalar, pozlandırıldıktan sonra da aynı şekilde
saklanabiliyordu. Maddox’un bu yeni buluşuyla fotoğrafçılıkta kollodyumun yerini jelatin
maddesi almıştır. Jelatin bromürle kaplı bu yeni levhalar, yaş kollodyum levhalara göre çok
daha duyarlıdır. Pozlama süresi artık saniyenin dilimleriyle ölçülmeye başlanmıştır. Böylece
fotoğrafçılar ilk kez, fotoğraf makinesini taşıyan sehpalardan kurtularak, makinelerini
ellerinde taşımaya başladılar. Yine bu dönemde ilk kez an fotoğrafı çekilmeye başlandı ve
fotoğrafçılık hızla yayıldı.

                                            16
     George Eastman

     Kuru levha yöntemiyle fotoğrafçılığı endüstri haline dönüştürme çalışmalarına George
Eastman (1854-1932) başlamıştır.




                             F.1.17. George Eastman(1854–1932)

       Eastman,1880’de kurduğu bir işletmeyle, pozlanmaya hazır cam yüzey üzerinde
jelatin bromürlü levhalar satmaya başlamıştır. Eastman, özel bir ortam içinde korunarak, seri
halde satılabilecek duyarlı malzemeler üretmeye başlamıştır. İlk denemeleri, kağıt kullanarak
kalotip yöntemine benzer çalışmalardı, ancak kağıdın şeffaf olmaması nedeniyle negatiflerde
detay sağlayamadı. 1889’da gümüş bromür duyarkatıyla kaplanmış selüloit filmi geliştirdi.
Eastman, esnek bir taban malzemesi düşüncesinden ortaya çıkarak bu malzemeyi geliştirdi.
Bundan sonra artık cam levhaların yerine selüloit rulolar kullanıldı. Bu duyarlı malzeme hem
makaralara sarılmış olarak hem de tek tek yaprak halinde piyasaya sürüldü.

1.3. İlk Fotoğraf Örnekleri

       Işık yalnızca hayatin değil, sanatın da kaynağı. Varoluşun bu ele avuca sığmaz
çocuğu, karanlık çağlardan bu yana ele geçirilmek isteniyor. Kimi zaman elmaslarda yada
kristallerde aranan bu hakimiyeti, karanlıkta aramayı düşünebilen ilk kişi Aristo'dur. Bir iğne
deliğinden geçecek kadar sihirli ışık demetinin, geçtiği yerdeki nesneleri hafızasında
barındırarak sırlarını karanlık bir odanın duvarına açacağını da ondan başka kim
düşünebilirdi ki? Bu antik çağ bilgesinin açtığı iğne deliğinden sızan ışık, yüzyıllar sonra bir
Rönesans çılgınının yüzüne düştü. Leonardo usta, ışık ile karanlık arasındaki antik bağıntıyı
yeniçağa taşıdı.




                                              17
Hiç kuskusuz , tarih ve Her şey bir kulübenin çatısındaki güvercin evinin bulanık
görüntüsüyle başladı. Dünyada var olan en eski fotoğraf Nicéphore Niépce (emekli ordu
subayı) tarafından 1827 yılının bir yaz günü çekildi. Fotoğrafına haliograph (güneş çizimi)
adını vermişti. Fotoğrafın yaşı, bu fotoğraftan 12 yıl sonra başlamıştı.

       Ocak 1839'da Fransız Bilim Akademisi Louis Jacgues Mande Doguerre'un metal bir
plakaya kalıcı bir baskı yöntemi keşfettiğini duyurdu. Daguerre (Niépce'nin son yıllarda
birlikte çalıştığı) sekiz saatten fazla olan pozlama süresini 30 dakikanın altına indirdi.
Sanatının sergilenmesiyle esrarengiz bir şekilde yürüttüğü çalışmalarını insanlara sundu.

      Basitten karmaşığa bütün fotoğraf makineleri,iğne deliği fotoğraf makinesinin
      sistemine göre çalışır.




                            Resim .1. 18: Nicéphore Niépce 1827

       1827 Her şey bir kulübenin çatısındaki güvercin evinin bulanık görüntüsüyle başladı.
Dünyada var olan en eski fotoğraf Nicéphore Niépce (emekli ordu subayı) tarafından 1827
yılının bir yaz günü çekildi. Fotoğrafına haliograph (güneş çizimi) adını vermişti. Fotoğrafın
yaşı, bu fotoğraftan 12 yıl sonra başlamıştı.




                                             18
Resim.1. 19:W.H.F Talbot.Kafesli Pencere Negatif görüntü. 1835.

      1835: Raporların yayılması ile, İngiliz William Henry Fox Talbot hızlı bir şekilde
Kraliyet topluluğuna kendine özgü yöntemini ilan etti. Dört yıl önce Talbot'un
laboratuvarlarının penceresine doğru çektiği görüntü, şu an bilinen en eski kağıt negatiftir
(posta pulu).




                              Resim .1. 20.:Joseph Saxon 1829




                                            19
1839: Cephanelik ve cupola Philadelphia'nın (Central High) yaşayan en eski Amerikan
fotoğrafının konusunu oluşturuyordu. Ve bu fotoğrafta, darphane memuru Joseph Saxon
tarafından çekilmiştir.




                      Resim .1. 21: L.J. M.Daguerre. Dagerotip. 1839.




     Resim .1. 22: Louis Jacques Mande DAGUERRE, Boulevard du Temple, Paris, 1838




                                            20
Ocak 1839'da Fransız Bilim Akademisi Louis Jacgues Mande Doguerre'un metal bir
plakaya kalıcı bir baskı yöntemi keşfettiğini duyurdu. Daguerre (Niépce'nin son yıllarda
birlikte çalıştığı) sekiz saatten fazla olan pozlama süresini 30 dakikanın altına indirdi.
Sanatının sergilenmesiyle esrarengiz bir şekilde yürüttüğü çalışmalarını insanlara sundu. Sağ
tarafta (daguere'nin) Paris stüdyosundaki fotoğrafladığı, durgun hayat ilk örneğidir.




                                    Resim .1. 23. yıl 1839

       1839: Dagerotip Yönteminin ve Dioramanın Tarihçesi ve Tarifi adlı Kitabın, nadir
bulunan ilk basımın Alphonse Giraux imzalı (yayımlayan) ön (başlık) sayfası. Ön sayfada
bulunan el yazısı, Bry belediye başkanı, Daguerre’in oğlunun yakın arkadaşı
M.Mentienne’in imzası yer almaktadır. Daguerre, Fransız hükümetini daguerreotype
tekniğinin detaylarını açığa vurmasından hemen sonra yöntemini yaygınlaştırmıştır. Bu 79
sayfalık kılavuz anında ilgi görmüştü.




                                             21
Resim .1. 24:Hippolyte Bayard. Alçı dökümlerle hazırlanmış natürmort. Kağıt üzerine pozitif
                                    görüntü.1839. Paris




Resim.1. 25: Robert Cornelius. Kendi Portresi. 1839. Dagerotip. Özel Koleksiyon. Philadelphia



                                             22
Resim.1. 26: yıl 1839

      1839: Kanadalı P.G.J. Lotbiniére tarafından resmedilen Atina'da bulunan Propylaea
erken Daguerreotype'ın tipik bir örneğidir. Binalar en fazla ilgi çeken konulardı. Başka ne
poz vermek için 15 dakika bekleyebilirdi ki?




                                 F. 1. 27: L.J.M.Daguerre

      Notlarına göre çabuk solan fotoğraf, ilk olarak baklava şekilli camları açığa vuracak
kadar yeterince belirgindi. Daguerreotype'ın netliğinde olmamasına rağmen, Talbot'un
negatif-pozitif yöntemi modern fotoğrafçılığın temelini oluşturmaktadır. 19 Ağustosta
Daguerre tekniğini heyecanlı Paris halkına anlattı. Birkaç saat içinde optik dükkânları
kendisini fotoğrafçı sanan insanların akınına uğradı. Üç gün sonra bir görgü tanığının
yazdıklarına göre "Paris'in bütün meydanlarında bulunan kiliselerin ve sarayların ününe
üçayaklı siyah kutular dikilmişti".

                                            23
Resim.1. 28: L.J. M.Daguerre

      1840: Hippolyte Bayard tarafından fotoğraflanan boğulmuş adam portresi. İlk kağıt
üzerine basılan direk pozitif bir fotoğraftı. Ve bu fotoğrafın başarısızlığı Daguerre tarafından
hicvedilmiştir.




                              F.1. 29: John William Draper 1940




                                              24
1840: Belki de en eski ay fotoğrafı. New York'lu bir kimya profesörü olan John
William Draper tarafından çekilmişti. 1969 Greenwich Kitapevinde gün ışığına çıkarılmıştı.




                                 F.1. 30: W.H. Fox Talbot

      1841: Calotype yöntemini patenti (Yunanca’da güzel resim anlamına gelen) W.H. Fox
Talbot tarafından alınmıştır. 1845 yılında D.O. Hill ve R. Adamson tarafından çekilen
McCandlish'in çocuklarıydı.




  Resim.1. 31:W.H.F.Talbot. Açık Kapı “Open Door”. Kalotip negatifi. 1843 Doğanın Kalemi
                              kitabından, Fox Talbot Müzesi.




                                           25
Resim.1. 32: 1843 W.H.F.Talbot




                              Resim .1. 33: W.H.F.Talbot

     1844: Talbot, The Pencil of Nature (fotoğrafik tabakalar kitabı) isimli yayınını
basmaya başlamıştı. Ve Kraliçe Victoria bunun bir kopyasını satın almıştı.




                                         26
Resim.1. 34: Daguerreotype

     1845: İlk photomicrographslar (daguerreotype makinenin mikroskopla birleştirilerek )
yayımlandı. Bu kurbağa kan hücresinin büyütülmüş bir fotoğrafıydı.




                  Resim .1. 35: 1845 Gustav Oehme üç genç kızın portresi




                                           27
Resim .1. 36: John Pumbe Washington 1845




Resim .1. 37: Friderich Von Martens. Paris Panoraması Louvre’dan Görünüm. Dagerotip. 1846

       George Eastman Koleksiyonu: Paris'te yaşayan, baskı işiyle uğraşan Alman Friedrich
von Martens (lensi 150º 'den fazla bir eğride hareket eden) eğri bir düzleme aktaran bir
makine keşfetti. Bu fotoğraf, Left Bank'ın Loure müzesinin çatısından Marterns'in bakış
açısıyla görünüşüdür. Tüm daguerreotype görüntülerde olduğu gibi, bu görüntü de terstir.
Plakayı kavisleten bir kamerayla çekilmiştir.




                                           28
Resim .1. 38: W.T.G. Morton 1846

       1846: İlk tıbbi fotoğrafın örneği, Bostonlu W.T.G. Morton tarafından çekilen, ilk
acısız ameliyattan sonra dinlenme anının fotoğrafıydı. Bu ameliyatta ilk defa sülfürik eter
anestetik olarak kullanılmıştı.




 Resim. 1. 39: Meksika savaşı sırasında Saltillo'dan gelen bir birleşik devletler tümgenerali ve
               askerleri (1845-1948). Fotoğraf kullanarak belgelenen ilk savaştır.

                                               29
Resim .1. 40: Daguerreotype'tan daha ucuz olan ambratype (örnek olarak avcı fotoğrafı), koyu
              fon kullanılarak görüntüyü pozitif yapan bir cam fotoğrafıdır.1854




                                        Resim.1: 41




                                            30
1856 İlk defa ferrotype kullanılmaya başlandı. Daha sonra bu işlem tintype olarak
adlandırılmıştı. Çok ucuz, hafif, sağlam albüm yapmak için uygun olduğundan
ambrotypeden daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.




                              Resim.1. 42: Thomas Skaife1858

        1858 İlk hareket donduran fotoğraf, Thomas Skaife tarafından kendi tasarladığı
pistolgraph (tabanca şeklinde) kamerayla çekilmiştir. Bu, Londra'da bir top tarafından
fırlatılan merminin fotoğrafıydı.1858




   Resim.1. 43: Henry Peac Robinson, beş negatifi bir kağıdın üzerine basarak ilk kompozit
                fotoğrafı yapmıştır (Shelly'nin şiirinin görsel ifadesidir). 1858




                                             31
Resim .1: 44.James Wallace Black

       1860: Boston'un üzerinde 1200 feet yükseklikte bir balondan, James Wallace Black
tarafından çekilmiş, ilk Amerikan hava fotoğrafı. Nadar, iki yıl önce Paris’in fotoğraflarını
çekmişti.




                                Resim .1: 45. Savaş fotoğrafı

      1861: Sivil savaşın hasarları, birtakım fotoğrafçılar tarafından belgelendi. Ve
bunlardan birisi, muharebe alanlarındaki nemli plakalarla ağırlıklı olarak uğraşan grup,
Alexander Grander tarafından yönlendirildi.
                                             32
1.4. Fotoğrafın Evrim Süreci
1.4.1. Karanlık Kutu-Kamera Obscura
       Photos + graphus = ışık + çizim M.Ö. 4.Yüzyılda Aristo mağara deliğinden içeri giren
ışığın, karşı duvarda ters görüntüsünü yansıttığını bulur.1490 yılında Leonardo Da Vinci’ nin
yayınlanan notlarında resimde perspektif için karanlık odadan yararlanma fikrini ortaya attığı
bilinmektedir. 1500’lerde Kamera Obscura bulunur.
     Bu düzeneğe Daniello Barbero' nun 1568 yılında bir diyafram düzeneği ve Gıralamo
Cardano’ nun ince kenarlı bir mercek ilave etmesiyle, optik ve mekanik açıdan çalışmalar
hemen hemen tamamlanmış olur.
      17.-18. Yüzyılda KAMERA Obscura boyutları taşınabilir hale geldi. Alman bilim
adamı Johann Zahn 1776 'da özellikle portre resimleri çizebilmek için, elde taşınabilecek
kadar küçük KAMERA Obscurayı imal etti. Bu sistemde tüp içine yerleştirilmiş ileri geri
hareket edebilen netlik ayarı yapabilen bir mercek sistemi, ayrıca giren ışığın şiddetini
denetleyici bir delik ve görüntüyü yansıtan bir ayna bulunuyordu. Delikten geçen görüntüler,
kutunun yukarısında bulunan opal cam üzerine yerleştirilmiş yağ kâğıdından, yarı saydam
yüzeye düşüyordu. Bu sistem tek mercekli refleks makinelerin işlevine sahipti.

1.4.2. Fotoğrafın Optik Evrimi
       Kayıtlara göre en eski optik firması 1756 'da Viyana 'da Johanh Crisroph Voightlander
tarafından kuruldu. Voighlande 1849 'da Brunswıch’ de bir fabrika kurdu ve bunu Viyana '
ya taşidı. Lenslerden başka geniş açılı objektifli fotoğraf makineleri üretmeye başladı. Ancak
başarı, Z- İkontarafından 1965 de ele geçirildi. Fotoğrafın keşfedildiğı yıllarda Paris'te çok
iyi bir optik firması vardı.Bunlar Derogy, Hermagis'tir. Fakat en önemlisi Daguerre'in
arkadaşı olan Chevaller 'dir Daguerre makinelerine uygun lens imal etmesiniistedi. Fakat
başarılı olmadı. Bu lens Petzval'ın Portrait Lens ile yarışacak bir lensti. Petzval 1839 'da
meslektaşı Andeos Freicerr Von Ettinghaussen' in zorlaması ile portre çekimine uygun
yüksek diyafram tasarımı üstlendi. Formülü Voighlande 'de devretti ve en çok aranan Portrait
Lensleri üretmeye başladı.Fransa 'da bir diğer lens üreticisi 1822 'de fabrika kuran Jean
Theodore Jamin 'dir. Daha sonra Fransa 'da binlerce objektif yapacak olan asistanı Alphonse
Darlot işi devraldı.Almanya 'da ilk lens fabrikası Agust Steinhell (1801-1870) tarafından
1852 yılında kuruldu. İngiltere' de mikroskop objektiflerinin mucidi Andresross'tur. 1844' de
Parisli Fredrerich Von Marters 150 derecelik bir alanın fotoğrafını çekebilen bir kamera
yapmıştır. Panoramik kamera olarak adlandırılan bu araç, üzerindeki bir çevirme kolu ile,
içerideki bir dişliyi çevirmekte, dişli de bir eksene bağlı olarak merceği döndürmektedir. Bu
dönme hareketi ile duyar kat yavaş yavaş pozlanıyordu. O zamanlar panoramik, kent ve doğa
fotoğrafları, bu tipkameralarla çekilmişti.1854'de Parisli fotoğrafçı Adolph Eugene Disderi,
portre çekimini kolaylaştırmak için, 6,5 X 8,5 inç boyutlarında, her biri ayrı ayrı
ayarlanabilen, çok mercekli bir kamera geliştirmiştir. Bu kamera ile bir fotoğrafik levha,
üzerine bir düzine fotoğraf çekilebiliyordu. Fotoğraf bilinçli olarak ilk kez 1853 -1856
yıllarında Kırım Savaşında iletişim niteliğinde kullanılmıştır. İngiliz Reoger Fenton, 360
savaş fotoğrafı çekmiş ve medya niteliğinde kullanmıştı. Basın tarihinde ilk kez bu
fotoğraflarla sansür uygulanmıştır. Nedeni ise İngiliz halkının rencide olmasıdır.
                                             33
     Renkli Filmlere Geçiş (Autochrome)

      1907 yılında Fransız Lumiere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreci
olan Auotchrome'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı ve
birkaç yıl içinde de ABD’de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesinde
Yaklaşık 15.000 cam tabaka vardır.

1.4.3. Fotoğrafın Kimyasal Evrimi

       Işığa duyarlı kimyasal maddeler üzerinde ilk çalışmayı Cristoph Adlof Boldwın
gerçekleştirdi (1674). Buluşu, Latince ışık taşıyıcısı anlamına gelen "Fosfor "du. 17 yy. da
Angelo Sala (İtalyan bilim adamı): "Toz halinde Gümüş Nitrat güneşte bırakıldığında kömür
gibi kararır "

       1727 yılında Jojann Heinrich Schulze (Alman Tıp Profesörü) Baldwin' in deneylerini
izledi. Schpophors adlı eriyiği keşfeder. Bu bir kireç nitrat karışı mı? Kağıda veya rafine
edilmiş derilere oyulmuş desenlerle Gümüş Nitrat doldurulmuş şişeleri, güneşe bıraktığında
bunların duyarlı yüzey üzerine iz bıraktığı gördü. Bunlar ömürsüz ilk fotoğraflardı.

      1802 yılında İngiliz Thomas Wedgwood Gümüş Nitrat emdirilmiş beyaz kağıt ve deri
parçaları ile deneyler yaptı. KAMERA Obscura ile çok silik görüntüler alabildi. Foto
gramlara yöneldi. Ancak görüntüleri saptayamıyordu. Saptama banyosu olmadığından
saydam desenler karanlıkta mum ışığı ile görülmekteydi.

           Joseph nıcephore nıepce (1765 -1833): holıogravure ( helio + gravür = güneş
            resim.)

       1816 ’da vernikle saydamlaştırdığı bir kağıtta oluşan görüntüleri, kalay levha üzerine
geçirmeyi başarmış ve kullandığı çeşitli kimyasal maddelerle deneylerini sürdürmüştür.
Niepce, oğlu Isıdore ile taş baskı üzerine desenler gerçekleştirmekteydiler. Oğlu kalıpları
hazırlar, kendisi de desenleri yapardı. Isidore, askere gidince, desen çizimi sorun olur. O
yıllarda ışık görünce sertleşen bir tür asfalt kullanılmakta idi (İngiliz asfaltı). Taş baskı
kalıbını Yahuda Bitümü özü ile kaplar, üzerine desen çizilmiş kağıdı örter güneşte bırakır.
Bu işte metalik aynalar kullanır. Lavanta yağı ile yıkar. Yumuşak kısımlar akar, taş ortaya
çıkar. Asit Banyosu ile bu kısımlar çukurlaştırılır. Asfalt tabakası kaldırılınca geriye kalıp
kalır. 1824 Klasik resimlerin Helio gravurelerini yapar; aklına KAMERA Obscura
kullanmak gelir. Charon sur Saune' daki evinin odasını KAMERA Obscura' ya çevirerek,
bütün bir gün, sekiz saatlik bir pozlandırma ile penceresinden görünen avlunun görüntüsünü
kaydeder. 1826 bu duvar bugün New York Kodak müzesinde bulunmaktadır. Buluşu tüm
Fransa 'da duyulur.




                                             34
1827 yılında Jacoues Louis Daguerre' (1787-1851) den mektup gelir. Benzer
çalışmalar yaptığını, iletişim içinde olmak istediğini belirtmektedir. Niepce: 64 yaşında,
aristokrat, Deguerre: 42 yaşında, orta sınıf, hayat adamı (Mimarlık bürosunda çizerlik,
ressamlık, Paris Operasında dekorculuk, Diorama görüntü tiyatrosu, dans, akrobasi, ip
cambazlığı yapmaktadır. )

      1829 yılında ortak olurlar. 4 yıl ayrı çalışıp birbirlerine bilgi verirler. Gümüş iyodür
üzerinde çalışırlar.

       1833 yılında Niepce ölür. 1835 yılında gümüş iyodür kapı levhanın cıva buharından
etkilendiğini gözler. 1837'de gümüş iyodürü deniz tuzu içerisinde eriterek çalışmalarını
sürdürür, poz süresini azaltmayı başarır.

       7 Ocak 1839 yılında Jacoues Daguerre buluşunu Fransız bilim akademisine açıkladı.
Bilimsel eğitimi olmadığından buluşunu kendisi yerine bir arkadaşı sundu. " Daguerreyotp
"ler çok etkileyiciydiler. Yöntemin özellikle de ayrıntı kaydetme yeteneği müthişti. Yöntem:
Bakır levha gümüş ile kaplanıyor. Gümüşlü tarafı iyot buharına tutuluyor. Gümüş iyodür
meydana geliyor. KAMERA Obscura içinde ışığa duyarlı hale getiriliyor. Çekimden sonra
karanlık odada cıva (Hg) buharına tutuluyor. Parlak birleşik meydana geliyor. Hipo' ya
tutuluyor. Gümüşler atılıyor ve bakır levha üzerinde görüntü ortaya çıkıyor. Daguerreotype
yöntemi ile çekilen görüntülerden bir ikinci suret meydana getirebilmek imkansızdır. Ayrıca
cıva insan sağlığına zararlı olduğundan pek makbul değildi Fotoğraf 19 Ağustos 1839'da
Fransız Bilimler Akademisinden Arago tarafından resmen tüm dünyaya duyuruldu. Daguerre
buluşuna yardımcı olduğu fotoğrafı tanıtırken ondan, zenginlerin eğlenebileceği bir oyuncak
olarak söz etmişti. Onu tanıtan afişte "Yüksek sınıf" diye yazıyordu, "Daguerreotype" de çok
çekici bir boş zaman değerlendiricisi bulacaktır.
     Herkes herhangi bir resim çizme becerisine sahip olmadan bile, konağının yada
köşkünün resmini çekebilecekti.
       Parisli tarih konuları ressamı Paul Delaroche, Akademinin tarihsel oturumunda, "resim
sanatı ölmüştür" diye bağırmıştır. İngiliz meslektaşı William Turner de, optik çağın açılışına
sert tepki gösteriyor, "Bu sanatın sonudur" diyordu.
       25 Ocak 1839 tarihinde William Henry Fox Talbot Kraliyet Enstitüsü'ne Talbotype
yöntemi sundu. Talbot Cambridge mezunu, çokiyi Asurca biliyor, matematikten anlıyordu.
1833 'ten beri fotoğraf kimyası ile ilgilenmekte idi. Talbot, Gümüş nitrat kâğıtları üzerine
emdirilmiş kağıtlar yönteminden yola çıkarak, Hipo’yu buluyor. Deniz suyu eriyiğine, sonra
gümüş nitrata batırılarak ışığa duyarlı hale getirdiği kâğıt yüzeyi pozlandırarak, dünyanın ilk
pozitif görüntüsünü elde eder. Fotogramme (izdüşüm görüntüsü) yöntemi ile kuştüyü, dantel
yaprak kullanarak, gizil görüntü yöntemine gerek kalmadan kararmayı bekliyor. Tespit
banyosuna sokarak görüntüyü elde ediyordu.
      Kısa odaklı camlar yardımı ile küçük boy kameralar yapmıştır. 1842 yılında ilk ticari
amaçlı laboratuvarını kurmuştur. Talbot 'un çalışmalarına yardımcı olan Sır John Herschel
bugün saptama banyosu olarak kullanılan Sodyum hipo Sülfit’ i bulur (Tiyosülfat).

                                              35
1840' ta Sır John Herschel, Gizil Görüntü + Geliştirme = Calotype poz süresi insan
fotoğrafları çekebilecek kadar kısaldı. Talbot 'un buluşuna Herschel'in adını verdiği bu
yöntemin adı Calotype (Yunanca kökenli, KALOS + TYPOS = Güzel + İzlenim), her şeyi
görünür kılan bir buluştu.1847 Ekiminde Joseph Niepce'nin yeğeni, Abel Niepce De Saint
Victor, yumurta akını iyotla birleştirip albüminli bir Cam Negatif elde etmeyi başardı. Ancak
fazla duyarlı değildi.1850 yılında İngiliz Frederıck Scott Archer, Wet- Collodion yönetimini
keşfeder Ana maddesi selüloz nitrat ve alkol olan yapışkan madde ile kaplanan cam plaklar
pozlanmaya hazır hale gelmektedir. Fakat bu cam plakların kurudukça duyarlılıkları
azalmaktaydı.1850 Ocağında Robert Bingham: (ingiliz Kimyager) Collodion kullanarak Wet
Plate'i yaptı. Kuruyunca duyarsızlaşıyordu. Poz süresi çok kısaldı. Collodion savaşta
yararlılar için kullanılan bir maddedir. İçeriğinde selüloz nitratı, eter, alkol vardır. Bu
karışım, hava ile temas ettiğinde hemen sertleşir. Bu maddeye gümüş nitrat ve Pirogallik asit
ilave ediliyordu. 1860'larda cololdion yerine, jelatin kullanılmaya başlandı.

       1871 'de Richard Madox ilk kez kuru negatif cam elde etti. Bu zamana kadar
fotoğrafçılar yanlarında balmumu kavanozları taşıyordu. Plaklar makineye kuru
yerleştiriliyordu. Poz süresi saniyenin 25’te birine kadar düşmüştü.

      1873 'te Johnston ve Bolton jelatin bromürlü negatif duyarlı bir kart elde ettiler.

       1880 'de bir banka memuru olan George Eastman bir İngiliz fotoğraf dergisinde
gümüş bromürü görüyor. Bankadaki görevinden ayrılarak, annesinin kiracısı olan kişi ile
1881 'de bir ortaklık kuruyor. (1.000 $ lık bir sermaye ile) G. Eastman gümüş bromürü,
jelatin üzerine tatbik ederek Dry Plate (kuru tabaka)yı buluyor. 1884 yılında Eastman Dry
Plate Company 'i kuruyor. Levhadan kurtulup kıvrılabilir film arayışlarındadır. 1885'te
American film C.o. yu kuruyor. Bu şirket kağıt üzerine film yapıyordu. 1885 'te ilk amatör
makineyi bularak 100 filmlik bir depozit sistemini kurmuştur. "Siz düğmeye basınız, gerisini
biz hallederiz" sloganı ile fotoğraf makinesini tüm katmanlara yaymıştır.1888 yılında Kodak
firmasını kurmuştur.1887 yılında Hannıbal Goodwın : Saydamroll film için patent
istedi.collodıon + kafuru = selüloid

      1889’da Kodak aynı malzeme için patent aldı.
      1898 Goodwin patent aldı. (Ansco firmasını kurar)
      1900 yılında patent davası açıldı. (Kodak 5 milyon $ tazminat ödedi.)

           Renkli filmlere geçiş (autochrome)

      1907 yılında Fransız Lumıere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreci
olan Autochrome 'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı.,
ve birkaç yıl içinde de ABD de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesinde
yaklaşık 15.000 cam tabaka vardır.




                                              36
1.4.4. Fotoğraf Makine Teknolojisinin Gelişim Süreci




                             Resim .1. 45:İlk kameralar 1839

      1839 Daguerrotype Kameralar

       J.N.Niépce, J.M.Daguerre, W.F.H. Talbot Giroux, Paris ilk kameralar bu seriden
üretildi, 50 kg ağırlığındaki kameralar 400 Frank karşılığında satıldı.

      24 Haziran 1839, Hippolyte Bayard dünyadaki ilk uluslararası fotoğraf sergisini
gerçekleştirdi.




                                  Resim .1. 46. Yıl.1840

      1840 Daguerrotype Kaymalı-kutu kameralara Spencer, Glasgow 5x5 inç, maun gövde,
üç aşamalı kaymalı-kutu ıslak kamera

       1840 Joseph Petzval (1807- 1891) 1:3,6 diyafram değerli objektife ilişkin hesaplar
yaptı. Petzval şirketinin objektifleri porteler için kullanıldı.




                                           37
Resim:1. 47:Yıl.1841

     1841 Metal Kameralar P.W.F.Voigtländer, Wien Voigtländer 4 elemanlı metal-portre
kamera Petzval objektif 1:3,7 1841 Wien İlk portre lensi (bunun için tasarlanmış konik
kameranın içinde bulunan) Viyanalı matematikçi Joseph Max Petzaval tarafından
bulunmuştur. Yuvarlak fotoğraflar çekilebiliyordu.




                                 Resim .1. 48:Yıl.1841


     1850 Körüklü kameralar (Voigtländer Reise kamera Tip A (1900'lerde)         1851


Stereo kameralar Jules Dubosq, Londra(Zeus Hüttig ve Sohn, Dresden (1895)




                                          38
Resim.1: 49.Yıl.1860

      1861 Single reflex (tek yansımalı) kamera Thomas Sutton, İngiltere (Monocular


Duplex Calvin Smith, ABD 1884

     1865 Flaş pudrası bulundu. John Trail Taylor, İngiltere1899, flaş lambası (Eastman
Co. USA)

      1907'lerde, flaş ampülleri (Cenei, Almanya) 1928'lerde, “Blitzkolben” 1935,
eşlendirilmiş kameralar (Ihagee, Almanya) 1938 ilk eşlendirilmiş yaprak örtücü (Gauthier,
Almanya)

      1873 Renkli fotoğraf için kameralar L.Ducos du Hauron Miethe Kamera Bermpohl,
Berlin,


      Almanya 1904

      1880 Dedektif kameralar Detective Thomas Bolas, İngiltere

      1880 El kameraları
      (Magazin kameraları olarak da bilinir) Simplex Kamera Dr.Krügener Almanya 1890




      1882 Örtücüler Bazı Örtücüler “Rotationsverschluss” 1885 Yaprak örtücü

    1882 Minyatür kameralar Adolphe Bertsch, Paris Kombi Alfred Kemper, Şikago,
ABD 1893

      1885 Casus Kameralar R.D.Gray, New York Ben Akiba E.Kronke/A.Lehmann


Almanya 1903

                                           39
1885 Destekli kamera J.Shew "Eclipse" J.Shew "Eclipse" Ango C.P.Goerz, Berlin


1896

       1885 Kıvrımlı Kameralar(büyük serilerde üretildi) The Instantograph Lancaster & Son


Birmingham, İngiltere ~1890




       1887 Kitap kamerası George Lowdon Vega Vega SA, Genf Schweiz 1900


       1888 Rulofilm kameralar The Kodak Eastman, Rochester USA 1888

     1889 Anastiğmat – Objektifler "Protar", Paul Rudolph
     Diğer Objektifler Cooke 1893 Aldis Anastigmat 1901 Heliar 1902 Tessar 1902
Dagor 1904


       Xpres 1914 Aviar 1918


       1890 Panorama Kameralar
       No.1 Panorama Kodak Eastman Kodak Rochester, USA ~1900

       1890 “Opera kameralar” Jules Carpentier, Fransa
       Photo Jumelle Jules Charpentier Frankreich ~1890
       1897 Kıvrımlı rulofilm kameralar

       Folding Pocket Kodak Eastman Kodak Rochester USA

       1897 Rulafilm de çekebilen birleşik kameralar

       No.4 Cartridge Kodak Eastman Kodak Rochester USA 1897

       1898 J.Poljakow hızını otomatik denetleyebilen bir kamera üretti.




                                             40
1900 Şipşak kameralar


     Brownie Eastman Kodak Rochester USA



     1900 “Pul” Kamera “Briefmarkenkamera” ICA Dresden Almanya 1910



     1900 Basın Kameraları Tropenkamera Ernemann Dresden Deutschland 1925

     1900'lerde otomatik selftimer üretildi (otomatik pozlama).


     1903 Yelek cebi kamerası Block notes Gaumont & Cie Paris Frankreich 1903

     1913 35mm Kameralar Ur-Leica Oscar Barnack Wetzlar, Deutschland 1913

     1929 Twin lens reflex (çift objektif yansımalı) kamera Rolleiflex Franke&Heidecke




Braunschweig Almanya 1929



     1933 35mm reflex (yansımalı) kamera Almanya 1938

     1934 Yay motorlu kamera Robot Berning Düesseldorf Almanya

     1936 Minyatür kamera, 8x11mm Minox Valsts Electro Techniska Riga Rusya

     1948 Hızlı görüntü kameraları

     1956 Film değiştirilebilir arkalıklı kameralar Adox 300 Adox Wiesbaden

Deutschland



                                           41
1959 Zoom (zum) objektif

         1959 Otomatik pozlamaya programlanmış ilk kamera üretildi (Agfa Optima)


         1960 Elektrik motorlu sürücüsü bulunan ilk foto-kamera


         1963 Çift film kartuşlu ve otomatik film hızı okuyabilen kamera
         Kodak Usa




         1964 Elektronik flaşlı Kamera

      1967 Otomatik pozlamalı single lens reflex kamera Zenith D Krasnogorsk Mechanical
Factory "KMZ" SSCB Otomatik odaklamalı (autofocus) kompakt kamera Konica C35AF
Konishiroku Tokyo Japan

         1981 Sayısal kamera Mavica Sony Tokyo Japan

1.5. Fotoğrafın İlk Kullanım Alanları

       Her gün sayısız kez karşılaştığımız, “fotoğraf” adını verdiğimiz görüntüler yalnızca
görüntü sanatlarının değil, bilimsel araştırmaların ve bu çalışmalarda kanıt olarak kullanılan,
vazgeçilmez araçlardandır. Her yeni buluş gibi hangi konularda yararlı olacağı kesin
sınırlarla belirlenememiş bir buluş olan fotoğraf, bulunuşundan bu yana bilimlerin de
emrinde olmuştur. Daha nitelikli görüntü elde edebilmek için yapılan fizik ve kimya
alanındaki araştırmalar fotoğrafın tüm araştırma dalları için öneminin 200 yıldan beri giderek
arttığının göstergesidir.

         Anahtar Sözcükler: Karanlık Kutu. Gümüş Tuzu, Stroboskabik Işık, Fotoğraf ve
Bilim.

      Kuşkusuz Teknolojik yeniliklerin hiçbiri tek bir insan emeğinin karşılığı değildir.
Örneğin bir binanın yapımı için nasıl beton, demir, elektrik, sıhhi tesisat dallarında mühendis
ve uzmanlar vb. birlikte çalışıp bir yapı ortaya çıkarıyorlarsa, bir buluşun kamuoyuna
sunulmasına kadar geçen evrede de birden fazla bilim insanı ve araştırmacının emeği söz
konusudur.

                                               42
Hangi buluşun, bulunuşundan sonra kullanılacağı alanlar önceden kestirilebilir?
Fotoğrafın da onlarca araştırma alanının vazgeçilmez bir aracı olabileceği düşünülemezdi.

       IX. yüzyılın önemli buluşlarından olan fotoğraf, günümüzde amatör ve sanatsal
uğraşların dışında, artık uzay araştırmalarından tıbba, askeri amaçlardan sualtı
araştırmalarına kadar her alanda yararlanılan sektör durumundadır.

     Bugünkü anlamda fotoğrafın, adının dahi henüz konulmadığı tarihe kadar geçen
zaman içinde, ışığın etkisiyle neler yapılabileceğini, fotoğrafçılıkla uzaktan yakından ilgisi
olmayan araştırmacılar keşfettiler.

       Fotoğrafın buluşçusu olarak kabul edilen Joseph Nicephore Niepce’e kadar bu buluş
üzerinde çalışan onlarca insanın adını biliyoruz. Işığın nesneler üzerindeki etkisini
araştıranları ise Aristo’ya kadar gönderiyoruz.

      1100’lü yıllarda Karanlık Kutu (KAMERA Obscura) önündeki deliğin büyüklüğünün
önemini açıklayan Arap Matematikçi Hassan İbn Hassan ve bu kutuyu daha kolay ve
perspektifi daha düzgün çizimler yapmak için kullanan Leonard da Vinci gibi öncülerin ilkel
kamera öngörülerindeki fiziksel çalışmalarının yanında, simyacıların aydınlıkta bırakılan
gümüş tuzlarının ışığın etkisiyle karardığını gözlemlemeleri ve diğer kimyasal deneyleri,
birçok buluşun olduğu gibi fotoğrafçılığın da öncü çalışmalarını oluşturmuştur.

      Görüntünün bir yüzey üzerinde kalıcı hale getirilmesi aşaması artık yeni
uygulamaların da yolunu açmış oldu. Ayrıca pozlama süresinin azaltılması ve görüntülerin
daha nitelikli elde edilmesi, farklı alanlarda araştırma yapanların fotoğraftan yararlanma
umutlarını güçlendirdi. Her fotoğraf tutkunu ve araştırmacı değişik türde fotoğraf çekim
teknikleri geliştirmeye yöneldiler.

      Bu çekim tekniklerini, fotoğrafın bulunuşundan 30–40 yıl sonra görmeye başlıyoruz.
Eadweard Muybridge ve Etienne Julius Marey’le ilk örneklerini gördüğümüz hareketlerin
çözümünü kolaylaştıran kaydedilmiş görüntüler, Harold Eugene Edgerton’ın çok daha hızlı
cisimleri kaydedebilme araştırmalarına kadar hızlı bir süreç izliyor.




                    Resim .1. 50: E.Muybridge, Dört Nala Giden At, 1878


                                             43
Edward Muybridge 1870’li yıllarda bir atın koşma süresinden daha uzun süren
hareketler görüntüledi. Atın bir tek uzun adımının 10-12 poz fotoğrafını çekti. Bu
görüntülerle bir bakıma, ressamların atın dört ayağını yerden kesen görüntüsünün atın
düşüyormuş izlenimi verir görüşü bu fotoğraflarla çürütülmüş oldu.

       Atların fotoğraflanmasında kullanılan makineler ise, atların koşarken kopardıkları
iplerin yardımı ile çalışan elektrikli tetik (deklanşör) sistemli makinelerdi.
Eadward Muybridge Californiya’da at yarışlarıyla ilgili bir iddiayı çözümlemek için
başladığı koşan atların fotoğraflarını çekme işini yaparken geliştirdiği teknolojiyi sonraları
yaygın biçimde birçok yerde kullandı ve sinemanın ilk adımları atılmış oldu (1874). Onun
özellikle insan hareketlerinin sayısız türlerini parçalara bölerek fotoğraflaması sonucunda
elde ettiği binlerce kare, hem zamanının bilim insanları hem de ressamları için zengin
kaynak oluşturdu.




                               Resim .1: 51.E.Muybridge 1881

      Muybridge, kas hareketlerini çözümleme amaçlı çalışmaları için daha sonra, yürüyen,
emekleyen, giyinen yıkanan, atlayan, top oynayan vb. durumlarda, çıplak ve giysili bebek,
kadın ve erkek fotoğrafları çekti. Yaklaşık 1/1000 ( bazı kaynaklara göre 1/2000) saniye
örtücü hızında, diyaframı otomatik ayarlı 24 ayrı yere yerleştirilmiş fotoğraf makinesi
kullandı. Bu makineler aynı anda çekim yapmaya ayarlanmışlardı

      Günümüzde bu tür fotoğraflar çok daha gelişmiş fotoğraf makineleriyle çekilmektedir.
Hatta dijital kayıt yapan video kameralarının ötesinde dijital fotoğraf makineleri de yaygın
olarak kullanılmaktadır.

      Hareketleri ayrı karelerde görüntüleyen Muybridge’in faklı bir çalışmasını aynı
dönemde Marey’de görüyoruz. Asıl mesleği tıp doktorluğu olan Fransız Etienne Julius
Marey hareketleri tek bir kare üzerinde dondurmayı başardı. Hareketlerin her aşamasını aynı
kare üzerine kaydetti.

       Diğer bir deyişle, Muybridge hareketi dilimlere bölüp, bunları tek tek kaydederek bize
görüntüsel bir analiz sunarken, Marey hareketi daha soyutta incelemeyi ve onu kendi başına
bir kavram olarak gösterebilmeyi amaçlıyordu.
                                             44
Muybridge’in fotoğrafları film kareleri gibiydi. Hareket adım adım kaydediliyordu.
Marey ise hareketin her aşamasını tek kare üzerine grafiksel bir görüntü olarak
kaydediyordu.

      Muybridge ve Marey elde ettikleri görüntüler için pozlama süresi 1/1000 – 1/2000
saniye dolayındaydı. Ancak daha hızlı hareketler için, örneğin tabancadan çıkan satte 3.000
km hızla giden bir mermi çekirdeğinin ya da bir hareketin çok kısa aralıklı anlarını tesbit için
daha özel araçlara ihtiyaç vardır.

     Çok kısa süreli pozlama yapmak için o kadar fazla ışığa gerek duyulur. Bazı
durumlarda gün ışığı, film duyarlığı ve diyafram açıklığı bu ihtiyacı karşılayamaz.




                      Resim. 1. 52: Yürüyen Adam, E.Jules Marey, 1886

      Bu ihtiyacı karşılamak için yapılan çalışmalarda olumlu sonuca ulaşmak Amerikalı
fizik mühendisi ve fotoğrafçısı Harold Eugene Edgerton’a nasip oldu. Edgerton’ın,
Massachusette İnstitute of Technology’de sürdürdüğü çalışmalar, 1937’de Fransız Laport’un
ksenonlu tüpüyle donanmış düşük gerilimde çok güçlü kondansatörlerle beslenen bir flaş
yapımıyla sonuçlandı. Edgerton, “Stroboskop” adını verdiği bu çok güçlü ışık kaynağı
sayesinde, son derece hızlı hareketleri filme kaydedebildi. Balonları patlatan merminin
hareketini izleyebilmek için saniyenin 500.000 de biri kadar kısa sürelerle çekim yaptı. Atom
bombasının patlama anı görüntülerini kaydetmek için Edgerton’ın geliştirdiği manyetooptik
kapak sayesinde saniyenin milyonda biri süreyle çekim yapıldı.
       Bilimsel araştırmalarında fotoğraftan yararlanan bilim insanlarından bir diğeri de
İspanyol tıp doktoru Cajal’dır. Fotoğraf tutkunu, 1901 yılı Nobel Tıp Ödülü sahibi Santiago
Ramony Cajal, binlerce fotoğraf çekmenin ötesinde, autochrome plakaların ve XIX. yüzyılın
sonlarında Lippman’ın bulduğu sistemin geliştirilmesi konusunda titiz çalışmalar yaptı. 1902
yılında yayınladığı “Renklerin Fotoğrafı” adlı kitabında, renk konusundaki bütün sorunları
çözmeye yönelik araştırmalarını açıkladı. Cajal mesleki araştırmalarında renklendirmelerden
çok yararlandı. Sinirleri görünür hale getirebilmek ve birbirinden ayırt etmek için renkli
baskıları kullandı.
       Görüntü kaydetme yöntemlerindeki bu gelişmeler birçok uğraşı alanlarının da
yararlandığı bir alan oldu. Örneğin ressamlar insan ve hayvan resimleri yaparken
fotoğraflarını çektikleri görüntülere bakarak anatomik yapıları daha orantılı olarak çizmeye
başladılar. Hatta hareketli görüntülerin kaydedildiği fotoğraflardan esinlenerek yeni ekol
yarattılar.
                                              45
Resim.1. 53 : E.J.Marey, Balyoz Darbesi,1895      Resim.1: 54. Merdivenden İnen Çıplak, Marcel
                                                               Duchamp,1912

       Bu tür resim örneklerini Marcel Duchamp’ın resimlerinde görüyoruz. Tıp dünyası da
kasların ve vücut hareketlerinin daha ayrıntılı incelenmesine fotoğraf sayesinde olanak
buldu. Fotoğraf uygun protezler yapımına kolaylık sağladı. Sporcuların başarılarında,
fotoğrafla başlayan hareketli görüntülerin değerlendirilmesinin önemi vardır. Uzaydan gelen
ilk görüntüler yine fotoğrafik olarak incelendi.

       Sonuç olarak, gerek anılarımızı süsleyen bir araç gerekse savaşta veya barışta
yararlanılan bir buluş olsun, fotoğrafın vazgeçilmezliği yadsınamaz. Fotoğraf bulunuşundan
itibaren yaşamımızda giderek daha çok yer almaktadır. Yararlanma alanlarının gün geçtikçe
artması, teknolojilerin birbirinden yararlanma ve geliştirme çabalarını da beraberinde
getirmektedir.

       Özetle, fotoğraf, yalnızca anıların kaydedilmesini sağlayan bir araç değildir. Fotoğraf,
sanatçıların kendilerini ifade aracıdır. Fotoğraf kültürlerarası ilişkileri kolaylaştıran bir
iletişim aracıdır. Fotoğraf, bilim insanlarının araştırmalarını kolaylaştıran temel bilgi ve kanıt
aracıdır. Fotoğraf, keşfinden bugüne önemini artırarak ve kullanım alanları giderek artan bir
buluştur. Bu nedenledir ki görüntü kaydetme alanında fiziksel ve kimyasal araştırmalar
sürdürülmekte ve her geçen gün daha gelişmiş teknolojiler insanların hizmetine
sunulmaktadır.

1.6. Fotoğrafın Yaygınlaşması
1.6.1. Dünyada fotoğrafın gelişimi

       Wedgwood, yüzey üzerine kimyasal yoldan görüntü kayıt etmeyi başarmıştır ancak
kalıcı olmasını sağlayamamıştır.




                                               46
1827 yılında ise fotoğraf makinesini kullanarak tarihin bilinen ilk fotoğrafı olarak
evinin ahırını resmeden Niepce, bu fotoğrafı sekiz saat gibi çok uzun bir süre pozlayarak
çekti. Bu pozlama süresinde güneş, binanın etrafında hareket ettiği için gölgeler birbirine
karıştı ve sonuç olarak netsiz bir fotoğraf ortaya çıktı. Niepce helyografi tekniğini kağıt ve
cam üzerine uyguladı, ancak tonlar arasındaki ayırımı hala net olarak çıkaramıyordu ve
konunun bütünü siluet olarak görülüyordu.




       Resim.1. 55:Nicéphore Niépce tarafından 1827’de çekilen ilk fotoğraf. Helyografi.

       Dagerryotip daha nitelikli objektiflerin ve yeni fotoğraf makinelerinin üretilmesi ile
gelişti ve yaygınlaştı. Işığa duyarlı objektiflerle 1840 yıllında dagerreyotip pozlaması yarım
dakikaya düştü. Bu gelişmelerle birlikte dagerreyotip özellikle porte çekimlerinde çok
yaygınlaştı. Önce çok hızlı bir şekilde Avrupa’da yayıldı ve ardından Amerika’da bir
endüstriye dönüştü. Dagerreyotip ilk önce pozlama süresi nedeniyle mimari çalışmalarında
kullanıldı. 1840-1844 yılları arasında Paris şehrinin 114 dagerreyotipi çekildi. Paris’ten
Atina’ya, Mısır, Moskova’ya mimari yapıları resmetmek için yayıldı. Ünlü Amerikalı mücit
ve ressam Samuel F.B.Morse(1791-1872) Amerika da ilk dagerreyotipi (1839) kullanan
kişidir. Morse, güneş ışığını kullanarak 10-20 dakika pozlamayla, karısı ve kızının
dagerreyotipini çekti. 1840 sonunda ortaya çıkan üç önemli teknik gelişme daguerretipin
yayılmasını sağladı. Birincisi, Daguerre’in kullandığı objektiflerden, parlaklık açısından 22
kez daha güçlü objektifler geliştirildi. İkincisi, levhaların ışığa karşı duyarlılığı geliştirildi.
Üçüncüsü ise levhaların yaldızlandırılması ve yaldızlandırılmış fotoğrafların elde
edilmesidir. Bu teknik gelişmeler sonucunda, porte stüdyoları batı dünyasında hızla gelişti.




                                                47
Pozlama süresinin kısalması ile birlikte fotoğraf makinesi önündeki düzenlemeler
önem kazandı. Çoğu kere oturan kişiler açık ya da koyu renkli fon önünde fotoğraf
makinesine göre dikey olarak konumlandırıldı. Portreler genellikle cepheden değil objektife
hafif dönerek bakan açılar olarak yaygınlaştı. Giderek nesne aydınlatması başladı, bunun için
stüdyoya giren doğal ışıktan yararlanıldı. Amerika’daki dönemin ünlü dagerreyotip ustaları
Josiah Johnson Hawes ve Albert Sands Southworth bu iş için, içinde çeşitli dekorların
olduğu stüdyo kurdular. Portreye konu olan kişiyi düzenlenmiş bir ortama yerleştirdiler ve
bu ortam içinde hem konuyu hem de fonu aydınlatmak için ışık kullandılar.

      Hawes ve Southworth’un 1850 yıllındaki fiyatları, büyük boy dagerreyotip için 33.00
Dolar, ¼ boy için 8.00 Dolar ve küçük boy için 2.50 Dolar idi. Rekabet nedeni ile 50 Cent,
25 Cent ve 12.5 Cent’e kadar düştü. Bu yıllarda günde ortalama 1000 çekim yapılıyordu.
1890’lı yıllarda Hawes’in dagerreyotipleri 1000 Dolara alıcı buluyordu. Dagerreyotip’in
bulunuşunun 150.Yılı nedeni ile yayınlanan bir çalışmada Daguerre için Darwin’den daha
köktenci olarak insanın dünyaya bakışını,Marx’tan daha fazla dünyayı değiştirdi,
denilmektedir. Daguerre’in sağladığı bilgiler insanlığın tarihi içinde pozlama tekniği ile
değişik yüzeyler kullanabilmesine olanak sağlamıştır. Film, elektronik görüntü
(video),bilgisayar görüntüsü gibi.

       Talbot, Şubat 1841’de kalotipin patentini aldı.Kağıt üzerine baskı yapmayı Niepce
düşündü ancak Talbot bunu gerçekleştirdi. Kağıt üzerinde negatif görüntü bir kez
sabitleştikten sonra ışıktan hiç etkilenmiyor ve sonsuz sayıda pozitif kopya yapmaya olanak
sağlıyordu. Talbot’un kalotip yöntemini dönemin ünlü fotoğrafçıları David Octavius Hill
(1802- 1870) ve Robert Adamson (1821-1848) Edinburg ve İskoçya’da kalotipi kullanarak
çok nitelikli portreler elde ettiler. Hill ve Adamson portreleri, dış mekanda güçlü güneş
ışığında çektiler. Pozlama süresi en az iki dakikaydı ve fotoğrafı çekilen kişinin
kıpırdamadan durması gerekiyordu. Bu ikili, fotoğraf estetiği açısından önemli olan; ışık
kullanımı, ifadenin ortaya çıkması, modelin konumlanması gibi konularda başarılı olan
yüzlerce portre çekmişlerdir. Bu portreler, dagerreyotip kadar keskin detay vermemesine
rağmen geniş kitlelere yayılmıştır. Bunun yanında kalotip mimari ve gezi amaçlı fotoğraf
çekimlerinde kullanıldı. Çünkü kalotip yönteminin aygıtlarını ve duyarlı kağıtları taşımak
dagerreyotipin aygıtlarına göre çok kolaydı. Ayrıca kalotip kitap basımında da
kullanılabiliyordu. Fransız devleti, birçok Fransız katedralinin Talbot’un yöntemiyle
fotoğraflanmasını sağladı. 1847’de kalotipin eksiklerini gidermek için Fransız ve İngiliz
bilim adamları birçok yeniliği bu yönteme eklediler. Kalotip fotoğrafın kitap baskı işinde
kullanılması sağlandı ve 1851’de ilk fotoğraf albümü yayınlandı.

      Yaş kollodyum yönteminde duyarlı levhaların, kollodyum henüz yaş iken, kurumadan
pozlandırılması gerekiyordu. Bu nedenle özellikle dış mekânlarda, uzak yerlerde fotoğraf
çekenler, özel donatılmış araçlarla birlikte fotoğraf çekmeye gidiyorlardı. Bu amaca yönelik
olarak özel donatılmış at arabaları üretildi. Bu araçlar ilk kez ortaya çıkın gezici fotoğraf
laboratuarlarıdır. Bu dönemde, Archer’in yöntemini kullanarak günlük yaşamda, savaşlarda
ve Alp dağlarının çok başarılı fotoğrafları çekildi. Yine bu dönemde, taşıması kolay olan,
katlanabilen, sırt çantasında taşınabilen fotoğraf makineleri ve sehpalar üretildi. Çekim için
kullanılan fotoğraf makinesi ve diğer yardımcı malzemenin ağırlığı toplam 15-20
kilogramdır.
                                             48
1871’li yıllarda Maddox’un devrim niteliğindeki buluşundan sonra fotoğrafçılık hızla
yayıldı ve fotoğraf hayatın içine girdi. Avrupa’daki başkentlerde fotoğraf sergileri açıldı
fotoğraf dernekleri kuruldu. Fotoğraf makineleri günlük yaşamı, dünyanın farklı
köşelerindeki yaşamı, savaşları görüntülemek için kullanıldı. Fotoğraf artık portre ve aile
fotoğrafçılığı ötesinde belgeleme aracı olarak kullanılmaya başladı.

       Bu dönem, dünyanın hem teknolojik hem de ekonomik olarak geliştiği bir dönemdir.
1867’de elektrik,1876’da telefon,1879’da ampulü bulunarak günlük hayata girdi. Diğer
önemli bir gelişme de demir yolunun hızla yayılarak, her türlü taşımacılığı
yaygınlaştırılmasıdır. Şehirlerin nüfusları artmış, Avrupa’nın toplam nüfusu 1780’de 110
milyon iken 1880’de 315 milyon olmuştur. Aynı dönemde ABD’de nüfus yaklaşık 4
milyondan 50milyona yükselmiştir. Bireysel üretim biçimi yerini kitle üretimine bırakmış ve
ticari açıdan bakıldığında, her mal için büyük pazarlar ortaya çıkmıştır. Her alanda pazara
yönelik olarak mal üretimi yapılırken rekabet ortaya çıkmıştır. Bu genel ekonomik gelişme
içinde fotoğraf da yerini almıştır. Fotoğrafın ucuz ve seri üretilmesinin gerekliliği ortaya
çıkmıştır.

      Maddox’un kuru jelatin bromürlü cam levhaları seri olarak üretilmeye başlamıştır. Bu
yeni yöntemle birlikte, fotoğraf çeken artık kendi negatifine sahip olmaya başlamıştır (1854).

       1800’lü yılların sonunda dünyada birçok alanda, ortaya çıkan buluşlar ve gelişmeler
yirminci yüzyıla yön verecek gelişmeler olmuştur. Selüloit duyarkat, fotoğrafçılıkta gerçek
anlamda bir devrimdir. Fotoğrafçılık bu gelişmeyle birlikte herkesin kullanımına
sunulmuştur. Gümüş bromür duyarkatla kaplanmış selüloit filmler ve daha sonra ateşe
dayanıklı olanlar üretildi. 1950 ve 1960’larda ise günümüzde kullanılan polyester tabanlı
filmler üretildi ve sonuç olarak cam levhalar tamamen kullanılmaz oldu.

1.5.2. Türkiye’de Fotoğrafın Gelişimi

      Ülkemizde Cumhuriyet sonrası bir araştırma yapıldığında yazılı belgenin yeteri kadar
bulunamadığı, bulunanların da gerçekliği ve değeri konusunda inandırıcılığının kesin
olmadığını görüyoruz. Belgelere baktığımızda ise, kronolojik saptamalar yapılırken kişilerin
kendi inançlarına göre, yorumlar da getirdiğini görüyoruz. Halbuki, kişiler geçmişi hiçbir
zaman kendi görüşlerini doğrulamak için alet etmemelidirler.

      Fotoğrafın tarihini yazarken sadece kronolojik olarak değil, içinde bulunduğumuz
yüzyılın etkisini, olumlu veya olumsuz olarak yorumunun da yapılması gereklidir. Çünkü her
yüzyılda toplumları etkileyen değişim ve gelişme gösteren teknoloji, kişilerin kendine özgü
düşünü biçimleri, yaşadığı anı yansıtan anlatım dilidir. Diğer bir açıdan baktığımızda ise her
toplum kendine ait olan yaşam biçimi ve çağını yansıtan anlatım dilini belirler. Her
toplumda, teknolojideki yenilik, kültürel içeriği etkiler ve yeni araştırmaları ortaya çıkartır.
Örneğin, fotoğrafın 19. yüzyıla optik çağ dedirtmesi gibi.




                                              49
Avrupa ile Türk fotoğrafını karşılaştırdığımızda ise, Avrupa’da 1900’lerden sonraki
dönemde, Strand’ın fotoğrafları sanatsal birikimlerini içeren ve görsel bir iletişim aracı
olarak kullanılıyordu.

      Ülkemizde ise fotoğrafın günah olduğu inancı ve teknolojik araç gerecin yokluğu,
fotoğrafın gelişmesini engellemiştir. Bu dönemde fotoğraf sadece belge olarak kullanılmıştır.
Fotoğrafın estetiği üzerinde durulmamıştır.

        Doğa çalışmalarında ise insan figürü fotoğrafın leke değerlerindeki dengeleme unsuru
olarak kullanılır. Yüzlerdeki ifade belirli değildir. Halbuki belirli olmayan bu yüzler,
izleyenlere evrensel bir iletişim dili olan insan yüzüne ilişkin bir bilgi vermezler. İzleyen kişi
arka plandaki doğadan, kişinin giysisinden insanların, toplumsal ve ekonomik durumları ile
ilgili bilgileri alabilir.

      Cumhuriyet’in ilanı ile başlayan ulusallaşma anlayışı ile kültür ve sanat
bütünleştiğinden fotoğraf, bağımsız olarak yerini almıştır. Cumhuriyet döneminden önce, söz
üzerine kurulan iletişim, cumhuriyetten sonra görsel iletişim olarak ön plana çıkmıştır. Aynı
zamanda sinema da kendini bu dönemde kanıtlamıştır.

      Ülkemizde fotoğraf 1900’lere kadar azınlıkların elindeydi. Cumhuriyet döneminde ise
fotoğraf günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Şimdi bu gelişmelere bir göz atalım:

           Osmanlıda Fotoğraf Sanatı

      18. Yüzyılda, önce İngiltere'de daha sonra da tüm Avrupa'da dönen fabrika çarkları,
yeni bir dönemi haber veriyordu. İnsanlık tarıma dayalı kültürden endüstri çağına geçmeye
başladı. Toplum yaşamının her alanını etkisi altına alan endüstri çağı, kendine hizmet edecek
buluşları da beraberinde getirdi.

       Bu asır Avrupa'sında, en görkemli yıllarını yaşayan endüstri devrimi, Osmanlı
İmparatorluğu'nu politik, kültür ve sanat, askeri ve ticari yönlerde de etkilemeye başladı ve
Batı'ya dönük bir politikanın esas alınmasına neden oldu. Toplumun beğenileri değişti.
Resim, mimari ve müzikte gelenekselin yanı sıra, Osmanlı toplumunda elit zümreyi
oluşturan entelektüel, bürokrat ve saray çevrelerine Batı zevki girmeye başladı.

       Batılı hükümdarların bir gelenek haline getirdiği, kendi portrelerinin devlet dairelerine
astırılması ve hediye edilmesi alışkanlığı, Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk kez Sultan II.
Mahmud (Saltanatı 1808-1839) döneminde uygulandı. Yeniçeri olayından (1826) sonraki
günlerde, 6.5X7.5 cm. boyutunda, kabartma sarı ve pembe güllerin, üzerlerinde elmas
bulunan mavi çiçeklerin çevrelediği bir alanın ortasına, askeri üniforma giymiş olan Sultanın
bir resmi hazırlandı. Tasvir-i Hümayun adı verilen bu nişanlar zincir ile boyuna takılır veya
resmi dairelerin duvarlarına asılırdı.




                                               50
Bir kısım tutucu çevreler Sultanın bu davranışından rahatsız oldukları için bunu
yıkmak isteyen Sultan, 1832 yılında Cuma Selamlığından sonra, Küçüksu'da ikamet eden
Şeyhülislam Abdülvahab Efendi'yi huzuruna kabul ederek kendisini Tasvir-i Hümayun ile
ödüllendirdi. 1835'de Harbiye Mektebi'ne ve 1836'da, Rami ve Selimiye Kışlalarına büyük
bir törenle Sultanın resimleri asıldı. Ve II. Mahmud, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa
kuvvetlerine karşı çarpışacak olan Osmanlı ordusunun kumandanı ‚ Merkez Hafız Mehmed
Paşa'ya, 1838 yılında, moral vermesi için bir resmini gönderdi.

      3 Ekim 1839'da Gülhane Hatt-ı Hümayunu'nun Reşid Paşa tarafından okunmasından
bir iki hafta sonra, fotoğrafın bulunuşu ilk kez, İstanbul'da yayınını Türkçe, Arapça,
Fransızca sürdüren Takvim-i Vekayi gazetesinin 28 Ekim 1839 (19 Şaban 1255) Pazartesi
günü 186. sayısında duyuruldu.

      1840 yılında Yenicami avlusunda ilk Postane-i Amire kuruldu. Aynı yıl İngiliz
William Churchill'in yabancı basından aktardığı yazılarla yayınına başlayan Ceride-i
Havadis Gazetesi'nin 25 Ağustos 1840 (26 Cemazıyelahır 1256) Salı günü 47. sayısında,
Daguerre'in ticari amaçla çoğalttığı makinasından söz edilmekteydi.

       1839 yılının Ekim ayında, Fransız ressam Horace Vernet (1789-1893), yeğeni Charles
Marie Bouton ve Daguerreotypist Goupil Fesquet (1806-1893), Marsilya limanından yola
çıkarak dünyadaki ilk fotoğrafik geziye başladılar.
       Suriye, İskenderiye, Kahire, Sina, Filistin, Tyre, Saidon, Deir El Kamar, Şam, Kudüs,
Nazareth, Beyrut ve Baalbeck'den sonra, 4 Şubat 1840'da İzmir'e vardılar. Fesquet tarafından
hazırlanmış olan anı defterinde, 13 Şubat 1840'da Iena gemisinin bordasından çekilen
İzmir'in Daguerreotype'larından söz edilmektedir.

       Bu yıllarda matbaa ve baskı tekniği gelişmediğinden, çekilen fotoğrafları yayın
organlarında ve kitaplarda göstermek olanaksızdı. Bu çekimler, fotoğraflara ara tonlar
verilerek yeniden ressamlar tarafından çizildi. Fotoğraftan tekrar çizim yolu ile hazırlanmış
ilk kitap Excursions Daguerriennes: Vues et Monuments Les Plus Remarquables du Globe
(1840-1844) adı ile Paris'te N.P. Lerebours tarafından yayımlandı. Bunlar Avrupa ve
Ortadoğu'nun çeşitli yerlerinden saptanmış görüntülerdi.
       İslam mimarisi üzerine araştırmalar yapan Joseph Philbert Girault de Prangey (1804-
1892), Ortadoğu'da 1842-1845 yılları arasında 1000'in üzerinde Daguerreotype çekti.
Bunlardan yapılan illüstrasyonlar 1846'da Paris'te Monuments Arabes d'Egypte de Syrie, et
d'Asie-Mineure Dessines’et Mesures de 1842’a 1845 adı ile basıldı.

       Fransız asıllı Kompa'nın 1842 yılında İstanbul'a geldiği ve Beyoğlu Belvü'de çalıştığı,
Ceride-i Havadis gazetesinin 16 Temmuz 1842 (8 Cemazıyelahır 1258) Cumartesi günü 95.
sayısında duyuruldu.

      Fransız yazar Maxime du Camp (1822-1894), 1843'de İzmir, Efes ve İstanbul'da
çektiği fotoğraflarını, 1848'de Paris'te, Souvenirs et Paysages d'Orient: Smyrne, Ephese,
Magnesie, Constantinople, Scio adlı kitabında yayımladı.



                                             51
Jacob August Lorent (1813-1884), 1842 yılında İstanbul'dan başlayarak, İzmir, Mısır,
Kudüs, Karadeniz'e yaptığı seyahatini, 1845 yılında Wanderungen im Morgenlande 1842-
1843 adlı kitabında yayımladı.

      Ernest de Caranza, 1852'de İstanbul'a geldi ve Anadolu yarımadasını gezerek pekçok
Calotype çekti. Bunlardan 55 adedi ile hazırladığı albümü Sultan Abdülmecid'e ( Saltanatı:
1839-1861) takdim ederek, "Sultan Fotoğrafçısı" ünvanını almayı başardı.

      Yine aynı yıl Alfred Nicolas Normand (1822-1909), İstanbul'un 16 X 21 cm
boyutunda Calotype'larını çekti.

      İrlanda'lı John Shaw Smith'in (1811-1873), 1852 yılında çektiği Pera fotoğrafı, iki
negatiften oluşmuş, bilinen en eski çiftli baskıdır.

      Francis Frith (1822-1898), İzmir'i 1860'lı yıllarda gezdi ve yörenin fotoğraflarını çekti.
37 fotoğraflık albümün ilk sayfasına, Türk kostümleri içinde kendi portresi de basıldı.
Francis Bedford (1816-1894), Galler Prensi VII. Edward'ın Türkiye ve Ortadoğu'ya 1862'de
yaptığı geziye katılarak, Wet Collodion'lar çekti. Bu gezinin fotoğrafları, Londra'da
Day&Son tarafından basıldı.

                 Arkeologlar için bulunmaz bir hazine olan Küçük Asya toprakları,
                  Fotoğrafla uğraşan ve eski eserlerle ilgilenen gezginlere fotoğrafın
                  bulunuşu ile birlikte yeni bir çalışma olanağı sunmuş oldu.

       1861'de George Perrot, mimar Edmond Guillaume ile Anadolu yarımadasına
arkeolojik bir gezi düzenledi. 1862'de Paris'te Exploration Archeologique de la Galatie et de
Bithynie adında bir kitap yayımladılar. Jules Delbet'nin fotoğraflarıyla yayımlanan bu kitapta
verilen bilgiler, arkeologlara yol gösterici oldu.

        Fransa'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndaki elçisi Marquis de Moustier'in akrabası olan
A. de Moustier, 1862 yılında İstanbul'dan başlayarak, Marmara bölgesi ve Kuzey Ege'nin
çeşitli görüntülerini çekti. Bu fotoğraflar, gravür tekniği ile hazırlanarak, 1864'de Le Tour de
Monde adlı 15 ciltlik kitabın içinde yayımlandı.

      Felix Bonfils (1831-1885) ve oğlu Adrien Bonfils'in (1861-1929) Beyrut'ta fotoğraf
stüdyoları vardı. Baba-oğul, İstanbul ve Anadolu yarımadasının fotoğraflarını da çektiler.




                                              52
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039
213 gim039

Contenu connexe

Tendances (19)

Teknik resim 520 tc0014
Teknik resim 520 tc0014Teknik resim 520 tc0014
Teknik resim 520 tc0014
 
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0007 (2)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0007 (2)Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0007 (2)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0007 (2)
 
Tasarımın temel ilkeleri
Tasarımın temel ilkeleriTasarımın temel ilkeleri
Tasarımın temel ilkeleri
 
213 gim065
213 gim065213 gim065
213 gim065
 
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0029 (1)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0029 (1)Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0029 (1)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0029 (1)
 
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0007 (1)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0007 (1)Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0007 (1)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0007 (1)
 
213 gim174
213 gim174213 gim174
213 gim174
 
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0005 (2)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0005 (2)Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0005 (2)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0005 (2)
 
Temel teknik resim
Temel teknik resimTemel teknik resim
Temel teknik resim
 
213 gim044
213 gim044213 gim044
213 gim044
 
Tasari ilkeleri
Tasari ilkeleriTasari ilkeleri
Tasari ilkeleri
 
213 gim033
213 gim033213 gim033
213 gim033
 
213 gim058
213 gim058213 gim058
213 gim058
 
İskeleler
İskelelerİskeleler
İskeleler
 
Freehand
FreehandFreehand
Freehand
 
Betonarme Kalıpları
Betonarme KalıplarıBetonarme Kalıpları
Betonarme Kalıpları
 
Ahşap, taş oyma
Ahşap, taş oymaAhşap, taş oyma
Ahşap, taş oyma
 
Vektorel coreldraw
Vektorel coreldrawVektorel coreldraw
Vektorel coreldraw
 
482 bk0082
482 bk0082482 bk0082
482 bk0082
 

Similaire à 213 gim039 (20)

213 gim044
213 gim044213 gim044
213 gim044
 
213 gim082
213 gim082213 gim082
213 gim082
 
Renk
RenkRenk
Renk
 
213 gim040
213 gim040213 gim040
213 gim040
 
581 msp052
581 msp052581 msp052
581 msp052
 
213 gim298
213 gim298213 gim298
213 gim298
 
Flash 1
Flash 1Flash 1
Flash 1
 
Coreldraw
CoreldrawCoreldraw
Coreldraw
 
213 gim032
213 gim032213 gim032
213 gim032
 
347 ch0013
347 ch0013347 ch0013
347 ch0013
 
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0029 (2)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0029 (2)Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0029 (2)
Teknik resim ve çizim teknolojileri 520 tc0029 (2)
 
Vektorel cizim freehand
Vektorel cizim freehandVektorel cizim freehand
Vektorel cizim freehand
 
İleti̇şi̇m süreci̇ ve türleri̇
İleti̇şi̇m süreci̇ ve türleri̇İleti̇şi̇m süreci̇ ve türleri̇
İleti̇şi̇m süreci̇ ve türleri̇
 
90 kg00013
90 kg0001390 kg00013
90 kg00013
 
Bilgisayar destekli çizim 482 bk0021 (2)
Bilgisayar destekli çizim 482 bk0021 (2)Bilgisayar destekli çizim 482 bk0021 (2)
Bilgisayar destekli çizim 482 bk0021 (2)
 
Yakıcı cihazlar ve montajı 582 yim256
Yakıcı cihazlar ve montajı 582 yim256Yakıcı cihazlar ve montajı 582 yim256
Yakıcı cihazlar ve montajı 582 yim256
 
Fireworks 1
Fireworks 1Fireworks 1
Fireworks 1
 
482 bk0080
482 bk0080482 bk0080
482 bk0080
 
482 bk0081
482 bk0081482 bk0081
482 bk0081
 
Fireworks 2
Fireworks 2Fireworks 2
Fireworks 2
 

Plus de Serdar Kılıçaslan (20)

Coreldraw x5_x6_Menüler
Coreldraw x5_x6_MenülerCoreldraw x5_x6_Menüler
Coreldraw x5_x6_Menüler
 
Coreldraw Ders Notları
Coreldraw Ders NotlarıCoreldraw Ders Notları
Coreldraw Ders Notları
 
Photoshop ders notları
Photoshop ders notlarıPhotoshop ders notları
Photoshop ders notları
 
3D Studio_Max_part2
3D Studio_Max_part23D Studio_Max_part2
3D Studio_Max_part2
 
3 d studio_max_part1
3 d studio_max_part13 d studio_max_part1
3 d studio_max_part1
 
Palandoken belediyesi-sartname
Palandoken belediyesi-sartnamePalandoken belediyesi-sartname
Palandoken belediyesi-sartname
 
Tablo 6b-3
Tablo 6b-3Tablo 6b-3
Tablo 6b-3
 
Tablo 5
Tablo 5Tablo 5
Tablo 5
 
Ekrantemizleyici
EkrantemizleyiciEkrantemizleyici
Ekrantemizleyici
 
Easy gif animator
Easy gif animatorEasy gif animator
Easy gif animator
 
Cdgsx6 reviewers guide
Cdgsx6 reviewers guideCdgsx6 reviewers guide
Cdgsx6 reviewers guide
 
Photoshop cs6 yenilikler
Photoshop cs6 yeniliklerPhotoshop cs6 yenilikler
Photoshop cs6 yenilikler
 
2005 in en_iyileri
2005 in en_iyileri2005 in en_iyileri
2005 in en_iyileri
 
300mt den trkiyeyusuf
300mt den trkiyeyusuf300mt den trkiyeyusuf
300mt den trkiyeyusuf
 
038 susuz_ev
038  susuz_ev038  susuz_ev
038 susuz_ev
 
10emir
10emir10emir
10emir
 
7 kursunlaistiklalmarsi
7 kursunlaistiklalmarsi7 kursunlaistiklalmarsi
7 kursunlaistiklalmarsi
 
5 maymun
5 maymun5 maymun
5 maymun
 
4parast
4parast4parast
4parast
 
4 kare sinavi_1_
4 kare sinavi_1_4 kare sinavi_1_
4 kare sinavi_1_
 

213 gim039

  • 1. T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ) GRAFİK VE FOTOĞRAF PİNHOLE (İĞNE DELİĞİ) KAMERA ANKARA 2007
  • 2. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen modüller;  Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 02.06.2006 tarih ve 269 sayılı Kararı ile onaylanan, Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında kademeli olarak yaygınlaştırılan 42 alan ve 192 dala ait çerçeve öğretim programlarında amaçlanan mesleki yeterlikleri kazandırmaya yönelik geliştirilmiş öğretim materyalleridir (Ders Notlarıdır).  Modüller, bireylere mesleki yeterlik kazandırmak ve bireysel öğrenmeye rehberlik etmek amacıyla öğrenme materyali olarak hazırlanmış, denenmek ve geliştirilmek üzere Mesleki ve Teknik Eğitim Okul ve Kurumlarında uygulanmaya başlanmıştır.  Modüller teknolojik gelişmelere paralel olarak, amaçlanan yeterliği kazandırmak koşulu ile eğitim öğretim sırasında geliştirilebilir ve yapılması önerilen değişiklikler Bakanlıkta ilgili birime bildirilir.  Örgün ve yaygın eğitim kurumları, işletmeler ve kendi kendine mesleki yeterlik kazanmak isteyen bireyler modüllere internet üzerinden ulaşılabilirler.  Basılmış modüller, eğitim kurumlarında öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılır.  Modüller hiçbir şekilde ticari amaçla kullanılamaz ve ücret karşılığında satılamaz.
  • 3. İÇİNDEKİLER AÇIKLAMALAR ....................................................................................................................ii GİRİŞ ....................................................................................................................................... 1 ÖĞRENME FAALİYETİ– 1 ................................................................................................... 3 1. FOTOĞRAFIN BULUNUŞU.............................................................................................. 3 1.1. Tanımı ve Önemi .......................................................................................................... 3 1.2. Fotoğrafı Bulan Kişiler ve İlk Fotoğrafçılar ................................................................. 4 1.3. İlk Fotoğraf Örnekleri ................................................................................................. 17 1.4. Fotoğrafın Evrim Süreci.............................................................................................. 33 1.4.1. Karanlık Kutu-Kamera Obscura .......................................................................... 33 1.4.2. Fotoğrafın Optik Evrimi ...................................................................................... 33 1.4.3. Fotoğrafın Kimyasal Evrimi ................................................................................ 34 1.4.4. Fotoğraf Makine Teknolojisinin Gelişim Süreci ................................................. 37 1.5. Fotoğrafın İlk Kullanım Alanları ................................................................................ 42 1.6. Fotoğrafın Yaygınlaşması ........................................................................................... 46 1.6.1. Dünyada fotoğrafın gelişimi ................................................................................ 46 1.5.2. Türkiye’de Fotoğrafın Gelişimi........................................................................... 49 UYGULAMA FAALİYETİ .............................................................................................. 61 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................... 62 ÖĞRENME FAALİYETİ– 2 ................................................................................................. 65 2. PİNHOLE KAMERA......................................................................................................... 65 2.1. Karanlık Kutu (Kamera Obscura) ............................................................................... 65 2.1.1. Görüntü Oluşumu ................................................................................................ 65 2.1.2. Karanlık Kutunun Yapısı..................................................................................... 68 2.1.3. İlk Karanlık Kutu Örnekleri................................................................................. 69 2.1.4. Karanlık Kutunun Gelişimi.................................................................................. 73 1.2. İlk Fotoğraf Makineleri............................................................................................... 75 2.2.1.Tanımı................................................................................................................... 75 2.2.2. Amacı................................................................................................................... 77 2.2.3. Başlıca özellikleri ................................................................................................ 77 2.2.4. Mekanik yapısı .................................................................................................... 90 2.2.5. Dijital Yapısı........................................................................................................ 91 2.2.6.Çalışma Prensipleri............................................................................................... 92 2.2.7. Kullanımı ............................................................................................................. 98 UYGULAMA FAALİYETİ ............................................................................................ 103 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................. 105 ÖĞRENME FAALİYETİ- 3 ................................................................................................ 106 3. PİNHOLE KAMERAYLA ÇEKİM YAPMAK .............................................................. 106 3.1. Diyafram ................................................................................................................... 106 3.2. Enstantane ................................................................................................................. 106 3.3. Objektif ..................................................................................................................... 107 UYGULAMA FAALİYETİ ............................................................................................ 113 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME .................................................................................. 115 MODÜL DEĞERLENDİRME ............................................................................................ 116 CEVAP ANAHTARLARI ................................................................................................... 117 KAYNAKLAR..................................................................................................................... 119 i
  • 4. AÇIKLAMALAR AÇIKLAMALAR MODÜLÜN KODU 213GIM012 ALAN Grafik ve Fotoğraf DAL/MESLEK Alan Ortak MODÜLÜN ADI Pinhole (İğne Deliği) Kamera Bu modül, fotoğrafın gelişimini,tarihini ve pinhole MODÜLÜN TANIMI (karanlık kutunu)’ün nasıl yapıldığını anlatan bir öğrenme materyalidir. SÜRE 40/32 ÖNKOŞUL Bu modülün ön koşulu yoktur. YETERLİK Pinhole (iğne deliği) kamerayı ve tarihini öğrenebilmek. Genel amaç MODÜLÜN AMACI Uygun çekim ortamı sağlandığında, Pinhole kamera ile tekniğine uygun çekim yapabileceksiniz. Amaçlar 1. Fotoğrafın günümüze kadar olan tarihsel gelişim sürecini doğru analiz edebileceksiniz. 2. Pinhole kamerayı tekniğine uygun olarak hazırlayabilecek siniz. 3. Hazırladığı Pinhole kamerayla tekniğine uygun olarak çekim yapabileceksiniz. EĞİTİM ÖĞRETİM Donanımİğne , karton mukavva, zımpara, folyo, siyah ORTAMLARI VE sprey boya, siyah bir kapak (örtücü) DONANIMLARI Ortam Çekim ortamı, karanlık oda Modülün içinde yer alan her faaliyetten sonra, verilen ÖLÇME VE ölçme araçlarıyla kazandığınız bilgileri ölçerek kendi DEĞERLENDİRME kendinizi değerlendireceksiniz. Öğretmen, modül sonunda size ölçme aracı ( test, çoktan seçmeli, doğru yanlış vb.) uygulayarak modül uygulamaları ile kazandığınız bilgileri ölçerek değerlendireceksiniz. ii
  • 5. GİRİŞ GİRİŞ Sevgili Öğrenci, İnsanoğlunun yeryüzü serüveni hep "yaparak öğrenme" şeklinde gelişmiştir. Buna "sınama yanılma" yöntemi de denir. Herhangi bir gereksinimi için bir yol dener, olmayınca bir başkasını uygulamaya başlar, başarınca da bunu bilgi hazinesine kaydedip kullanır. Ressamlarda gerçeğe daha yakın resimler çizmek için araştırmalar yapmış ve bir karanlık odanın duvarına açtıkları delikten içeri aldıkları ışık ışınları yardımıyla, dışarıdaki görüntüyü içeride bir düzlem üzerine taşımışlardır. İşte bu buluştan sonra yepyeni ve olağanüstü bir tarihi de başlatmış oldular. Bu modülde, resim ile başlayıp fotoğraf ile devam eden yepyeni görüntüler tarihi olan pinhole (iğne deliği) kameranın 15 yy.dan başlayıp 1839 yılında yepyeni bir boyut kazanan ilginç serüvenin bugüne kadarki tarihsel sürecini öğreneceksiniz. Ayrıca pinhole KAMERA yapımını ve yaptığınız bu karanlık kutu yardımıyla çekim yapmayı öğreneceksiniz. 1
  • 6. 2
  • 7. ÖĞRENME FAALİYETİ– 1 AMAÇ ÖĞRENME FAALİYETİ– 1 Fotoğrafın bulunuşunun tarihsel sürecini, ilk fotoğraf çekimlerinin gelişim sürecini ve ilk fotoğraf örneklerini öğrenebileceksiniz. ARAŞTIRMA Fotoğrafın Fotoğraf makinesinin bulunuşundan günümüze kadar fotoğraf makinelerinin geçirdiği evreleri ve ilk fotoğraf örneklerini ansiklopedilerde, ilgili kitaplarda, fotoğraf dergilerinde internette araştırınız; bulduğunuz dokümanları düzenleyerek sınıf arkadaşlarınızla paylaşınız. 1. FOTOĞRAFIN BULUNUŞU 1.1. Tanımı ve Önemi İnsanoğlu ilk günlerinden başlayarak düşüncelerini, duygularını bir yüzey üzerine aktarmaya çalışmıştır. Mağara duvarına bizon resmini çizen insandan başlayarak, tarih içinde çeşitli yüzeyleri; çizerek, boyayarak ve baskı tekniklerini kullanarak gördüklerini ve duygularını sabit bir yüzey üzerine kaydetme eğilimleri göstermiştir.Tüm bu çaba ve arayışları 1800’lü yılların ortalarında, ışığı ve ışığa karşı duyarlı bir yüzeyi kullanarak nesnelerin görüntülerini yüzey üzerine kaydederek sabitleştirme tekniğini bulmayla sonuçlanmıştır. Yüzeyi, pozlayarak kullanılan bu yöntemin adı fotoğraftır. İnsanın ilk olarak suretini su üzerindeki yansımalarından görebildiği göz önünde bulundurulursa bu buluş muazzam bir ilerlemedir. İngiliz dilinde iğne deliği (pinhole), fotoğraf literatüründe ise karanlık oda ya da karanlık kutu (KAMERA obscura) adıyla anılan fotoğraf tekniği oldukça basit bir ilkeye dayanır. Latince'de "kamera" "oda", "obscura" da "karanlık" anlamlarını taşır. Resim.1.1:KAMERA obscura 3
  • 8. Güneşli bir günde, üzerinde minicik bir deliği olan bir odadan girdiğinizde, deliğin karşısındaki duvar yüzeyinde bir görüntünün oluştuğuna tanıklık edebilirsiniz. Bir sihir gibi görünmekle birlikte bu oluşum, eskiden beri bilinen basit bir fizik kuralına dayanır. Doğru boyunca yol alan ışık yansıtıcı bir objeye çarptığında, bazı ışık ışınları geri yansır. Yansıyan ışık ışınları çok ince bir malzemeden yapılmış çok küçük bir delikten saçılmaksızın geçebilirler. 1.2. Fotoğrafı Bulan Kişiler ve İlk Fotoğrafçılar  Thomas Wedwood Karanlık kutunun sağladığı görüntüyü, yüzey üzerinde sabitleştirebilmek için ışığa karşı duyarlı olan ve ışıktan etkilenerek tonu değişen bazı kimyasal maddelerle özelliklede gümüş nitrat ve gümüş klorür üzerinde daha detaylı çalışmalar gerekmiştir. Thomas Wedgwood (1771-1805) ilk kez ışığı kullanarak yanı pozlama yoluyla bir nesnenin görüntüsünü yüzey üzerine kayıt etmeyi başardı. Resim.1.2: Thomas Wedgwood (1771-1805) 4
  • 9. Wedgwood şöyle diyordu: “Beyaz bir kağıt ya da beyaz bir deri, gümüş nitrat alaşımıyla ıslatıldıktan sonra tamamen karanlık bir ortamda tutulduğunda, herhangi bir değişiklik sözkonusu olmaz, ancak gün ışığına çıkarıldığında kağıt ya da derinin tonu hızla değişir, zaman ilerledikçe kahverengi ve grinin ton değerleri görülür. Uzun süre sonra kararır. Kâğıt ya da derinin üzerine herhangi bir nesne konulduğunda, nesnenin kapladığı yer beyaz kalır, diğer yerler aşamalı olarak kararır” Wedgwood’un gerçekleştirdiği basit deney şöyleydi: Gümüş nitrat alaşımı sürülmüş olan kağıt ya da parşömen üzerine, düz bir nesne örneğin madeni para, anahtar yada bir yaprak koydu, yüzey üzerine düşen güneş ışığı gümüş nitrat sürülmüş yüzeyi karartarak nesneyi siluet yanı beyaz olarak ortaya çıkarttı. Wedgwood siluetin yanı nesnenin görüntüsünün gidererek kararmasını engelleyemedi. Siluet sabitleştirilmediği için güçlü bir ışığa tutulduğunda karararak yok oluyordu. Wedgwood’un uyguladığı yöntem; güneşe tutularak kâğıt üzerine oyulmuş şekillerin elma üzerinde oluşturulmasına benzemektedir.  Niepce Bu çalışmalar, yeni araştırmalara yol açtı, özelliklede görüntülerin kimyasal yoldan çoğaltılması düşüncesini geliştirdi. Aynı dönemde, litografgi (taşbaskı) adı verilen yeni bir yöntemle görüntüler kopya edilerek çoğaltılmaya başlandı. Kireç taşının kimyasal özelliklerinden yararlanılarak geliştirilen taş baskı tekniği 19. yüzyılın ilkyarısında Avrupa da yayılmaya başladı. Bu yöntem, fotoğrafın öncülerinden Joseph Nicephore Niepce’in (1765-1833) dikkatini çekti. Resim.1.3: Joseph Nicephore Niepce’in (1765-1833) 5
  • 10. Niepce, taşbaskı tekniği ile çeşitli denemeler yaptı. Mürekkep ve çeşitli vernikleri kimyasal yollarla karıştırdı ve gümüş tuzlarıyla duyarlı hale getirilmiş bir vernik alaşımını kullanarak gravür kopyalamayı başardı. Niepce’in bu tekniği aslında Wedgwood’nun tekniğinden farklı değildir. Niepce, kardeşi ve oğlu Isdore Niepce’le(1805–1868) birlikte, taş baskı ve gravür kopyalama işine yöneldi. Niepce, ışığa karşı duyarlı malzemeyi geliştirdi ve bu malzemeyi bir levha üzerine sürerek duyarlı yüzey elde etti. Gravür kopyalama işinden bu yöntemi kullandı. Ancak, görüntünün bu yüzey üzerine pozlanmasını gerçekleştiremedi. 1815’te duyarlı yüzeyi karanlık odada pozlandırma düşüncesini geliştirdi. 1816 da Niepce ilk sonuçlarını aldı; konunun koyu bölümlerini açık, açık bölümlerini de koyu olarak yüzey üzerine kayıt etmeyi başardı. Böylece Niepce, Wedgwood’tan habersiz karanlık kutuyu kullanarak görüntü kayıt etmeyi başardı. Niepce’nin elde ettiği bu görüntü daha sonraki yıllarda fotoğrafçılıkta çok sık kullanılacak olan negatif görüntüydü. Gün ışığında bakıldığı zaman hemen yok olan negatifte, baskı yoluyla gerçek fotoğrafı elde etmeyi düşünemedi. O, karanlık kutuyu kullanarak bir seferde pozitif fotoğrafı elde etmeye çalıştı. Niepce bir taraftan, karanlık kutuya giren ışığı kontrol edebilmek için diyafram sistemini kulandı. Öte yandan ise ışıktan etkilenerek ton değeri değişen yeni maddelerin peşine düştü. Niepce, bütün bu yorucu çalış (1824). Resim.1.4: Joseph Nicéphore Niépce. Kurulmuş Masa. Heliyografi. 1827 Lavanta yağı ile karıştırılan yahuda bitümü maddesi karanlıkta tutulduktan sonra, ışıkla pozlandığında kimyasal olarak bozulmayan bir yapıya sahiptir. Niepce, kurşun ve kalay alaşımından oluşun bir levha üzerine bu maddeyi kaplayarak, ışığa karşı duyarlı bir yüzey elde etti. Işık etkisinde kalan duyarlı yüzey, ışıktan etkilenerek değişiyordu. Işıktan çok etkilenen yerler yani konunun aydınlık ve beyaz alanları levha üzerinde beyazlaşıyor ve o şekilde sabit kalıyordu. Konunun daha koyu alanları ise levha üzerinde daha az değişiyor ve karanlık kalıyordu. Levha ışıkta yeterli süre kaldıktan (yeterli pozlamadan ) sonra duyarlı yüzeyi karanlık yerleri yani ışık almamış alanları levha üzerinden güçlü bir çözücü ile temizleniyordu. Sonuç olarak, ışıktan etkilenen alanlar beyazlaşmış olarak ışıktan etkilenmeyen alanlar ise duyarkatın eritilmesiyle (temizlenmesiyle) çıplaklaşan levha olarak ortaya çıkıyordu. Niepce, helyografiyi gravür kopyalamak için kullandı. 1827 yılında ise fotoğraf makinesini kullanarak tarihin bilinen ilk fotoğrafını çekti. 6
  • 11. Dagerryotip Yahuda bitümü, ışığa karşı çok duyarlı bir madde olmadığı için pozlama süresi çok uzundu, güneş altında tam sekiz saat pozlamak gerekiyordu. Pozlama süresini kısaltmak için Niepce başka maddelerin arayışına girdi. Bu arada, Paris’te optikçi Charles Louis Chevaliaer’in (1804- 1859) evinde Louis Jacgues Mande Daguerre’le(1787-1851) tanıştığı (1827). ResimF.1.5: Louis-Jacques-Mandé Daguerre 1844 Daguerre, o dönemde ressam ve sahne gösterileri yapan bir kişiydi. Parisin çeşitli tiyatrolarında Diyorama (Diorama) gösterileri yapıyordu. Diyorama fotoğrafın ortaya çıkış sürecinde önemeli bir yere sahiptir. Daguerre,bu gösteri şöyle gerçekleştiriyordu: Küçük boyutlarda yapılan çizim resimleri karanlık kutu aracılığıyla 14x22 m. Boyutlarındaki yarı şeffaf tül perdeye büyütülerek her iki yüzüne resmediliyordu. Tül perde özel olarak hazırlanmış salonlarda yukarıdan aşağıya doğru asılıyordu. Önden ve arkadan aydınlatılan bu resim, ayrıca üzerindeki konuyu belirtmek ve ortam yaratabilmek için özel efektlerle destekleniyordu. Karartılmış bir ortamda gerçekleştirilen bu gösteri, izleyicileri kuşkusuz çok etkiliyordu. Resim .1. 6 Louis Jacques Mandé Daguerre Resim.1. 7: Bir Diorama bileti resimli diorama. Bry-sur-Marne Kilisesi 7
  • 12. Niepce, karanlık kutuyu ( KAMERA obscura) kullanarak diyorama gösterileri yapan genç Daguerre’den etkilendi. Bu ilk tanışmanın (1827) ardından iki yıl sonra, yaşının da çok ilerlemiş olması nedeni ile Daguerre’le bir ortaklık anlaşması imzalamaya karar verdi(1829). Niepce, bütün araştırmaları ve elde ettiği sonuçlarla ilgili bilgileri en ince detayına kadar Daguerre’e iletti. Resim.1. 8: Bu litograf, Place du Château d'Eau’nun sol tarafını göstermektedir. Arkada görünen yapı ise Daguerre’in Diorama’sıdır. Arka duvarda yer alan uzun pencereler , ışığın geçirilmesini sağlamaktadır. 1830-1835. Niepcenin sağladığı bilgiler ışığında Daguerre çalışmalarını sürdürürken Nipce öldü (1833). Daguerre çalışmalarını yeni kimyasal maddeleri denemeye yöneltti. Daguerre,1835 cıva buharından geliştirdiği yöntemi ile, doğrudan doğruya pozitif görüntüyü elde etti. 1837 de kendi yöntemi ile stüdyoda sabit nesnelerin, detaylı görüntülerini yüzey üzerine kaydetti ve daha da önemlisi kaydettiği görüntüyü sabitleştirmeyi başardı. Daguerre elde ettiği sonuç şaşılacak derecede iyi idi. Görüntünün aydınlık ve karanlık alanlarında her türlü detay vardı ve konu kusursuz bir şekilde görülüyordu, pozlama süresi sekiz saatten birkaç dakikaya düşmüştü,ayrıca uygulanan yöntem çok kolaydı. Daguerre, buluşuna Dagerreyotip (Daguerreotype). Niepcenin mirasçısı olan oğlu İsidore, Daguerre ile isteksiz olarak yeni bir anlaşma imzaladı. Daguerre bu anlaşmada, yeni yöntemin sadece kendi adıyla anılmasını şart koşarken, bu buluşunun ilk aşamasında Nicephore Niepcenin anılacağını belirti. Dagerreyotip’in parasal ödülünü de Daguerre, Niepcenin oğlu İsidore’ye verdi (1839). 8
  • 13. Daguerre yeni buluşunu François Arago’ya ( 1786- 1853 ) açıkladı. Arago, yöntemi uyguladı ve sonuç karşısında şaşırdı, 7 ocak 1839’ da Fransız Bilimler Akademisinde dagerreyotipi heyecanlı bir konuşma ile tanıttı. Işığı kullanarak yüzey üzerine bir nesnenin görüntüsünü resmetme yöntemi çok ilgi uyandırdı. İnsanlar Daghuerre’in peşine düştüler. Aynı günlerde bir yangın sonucu Dagueerre’nin atölyesi yandı. Yangın sonucunda her şeyini kaybeden Dagueerre daha çok ilgi odağı haline geldi. Louis-Philippe’in hazırladığı bir yasayla devlet belli bir ücret karşılığında Dagueerre İsidore Niepceden Dagerreyotipi satın aldı. Dagueerre, çalışmalarını yeniden sürdürdü. 19 Ağustos 1939 Fransız Bilimler Akademisi tarafından Dagerreyotip buluşu onaylandı. Dagueerre aynı yıl içinde yöntemini anlatan bir broşür yayınladı: Daguerretip ve Diyaroma Yönteminin Tarihçesi ve Tarifi. Broşür İngilizce, Almanca, İtalyanca, İspanyolca ve İsveççe’ ye çevrildi. Dagerreyotipin yöntemi şöyleydi: Üzerine gümüş sürülmüş ve yüzeyi düzleştirilerek parlatılmış bakır levha, içinde iyot partikülleri bulunan bir kabin üstüne kapatılır, kabın içinde buharlaşan iyot, bakır levha yüzeyindeki gümüşle birleşerek ışığa karşı duyarlı gümüş iyodu meydana getirir. Bu levha, fotoğraf makinesiyle 20 dakika pozlanır. Pozlama sırasında, gümüş iyot üzerinde gelen ışıklar ışık alan yerlerdeki gümüş yoğunluğunu azaltır. Daguerre daha sonra pozlanmış levhayı altından ocakla ısıtılan cıva dolu bir kabın üstüne yanı cıva buharına tutar. Cıva buharı, ışık alan yerlerdeki gümüşü, ışıktan etkilenme oranına göre yavaşça azaltır ve pozitif görüntü ortaya çıkar. Daha sonra levha sodyum hipo sülfüte konularak görüntü sabitlenir. Ve pozlanmamış (değişmemiş) gümüş tuzları levha üzerinden temizlenir. Böylece konunun az ışık alan yerleri karanlık gözükür. Bu banyodan sonra levha yıkanır ve kurutulur. Görüntünün ortaya çıktığı levha yüzeyi en küçük sürtünmeyle bozulacak derecede hassas olduğu için önüne bir cam konularak korunur. Resim.1. 8: (Dagerotip Yönteminin ve Dioramanın Tarihçesi ve Tarifi) adlı Kitabın, nadir bulunan ilk basımın Alphonse Giraux imzalı (yayımlayan) ön (başlık) sayfası. Ön sayfada bulunan el yazısı, Bry belediye başkanı, Daguerre’in oğlunun yakın arkadaşı M.Mentienne’in imzası yer almaktadır. 9
  • 14. Dagerryotip yöntemi ile çekilen fotoğraf tektir. Aynı fotoğraftan birden fazla elde etmek için sürecin aynen tekrarlanması gerekir. Ayrıca dagerryotipi görmek güçtür. Gümüş kaplı bakır levha parlatıldığı için üzerindeki görüntü bir ayna etkisi oluşturur. Ayrıca fotoğrafın önündeki cam nedeni ile görülebilmesi kolay değildir. Ancak belli bir açıda tutulduğunda fotoğraf görülebilir. Diğer bir olumsuz yanı da pozlamanın uzun olmasıdır. Pozlama için ortalama yarım saat gerekir. Doğayı renkli yerine tek renkli göstermesi en büyük eleştiri nedeni olmuştur. Levhaların hareketlenmesi kullanılan aygıtların ağır ve karmaşık olması da dagerryotip çalışmalarını güçleştirmiştir. Bütün bu olumsuzlukların yanında detayı inanılmaz bir keskinlikte kaydetmesi dagerryotipin en önemli özelliğidir. Dagerreyotipin bir endüstriye dönüşerek yayılması yanında, fotoğraf tarihi açısından önemli gelişmeler oluyordu. Daguerre’e karşı eleştiriler hatta ağır tepkiler gelmeye başlamıştı. Niepce’in dagerreyotip buluşundaki yeri ve önemi konusunda Niepce’in dostları ağır eleştirilerde bulundular. Özellikle de Daguerre’i, Niepce’le tanıştıran optikçi Chevalier bu eleştirileri yapanların başında yer aldı. Chevalier’e göre Niepce 1829 yıllında bir anlaşmayla helyografiyle ilgili bütün bilgileri Daguerre’e aktarmıştı. Bu nedenle bu buluşu Niepce’den başkası yapamazdı. Niepce 1825’ te gümüş klorürlü kağıt üzerinde elde ettiği ve sabitleştirilmiş olan negatif görüntüleriyle ilgili çalışmasını 1827’de Londra Kraliyet Bilim Akademisi sekreteri olan Dr. Bauer’e iletmişti ve konunun Bilim Akademisi’ne sunulmasını istedi. Niepce, 1816’da başladığı çalışmalarını resmileştirmek istedi. Ancak süreç tanımlandı ancak Bilim Akademisi’nin kurallarına göre yayın yapmak yasaktı. Bu nedenle, Niepce’in çalışması yayınlanamadı. Dr.Bauer, konuyla ilgili şöyle demektedir: “Dagueere ve Niepce’in,birbirlerinden ayrı olarak, dageereyotipin geliştirilerek ortaya çıkmasındaki farklı aşamalardaki rolleri, asla her yönüyle doğru olarak bilinemeyecekti.” Niepce ve Dagueere’den önce hiç kimse, karanlık odada hazırlanan duyarlı malzemeyi fotoğraf makinesiyle pozlayarak görüntü elde etmemiştir. Bu ikiliye eklenecek tek bir isim Wedgwood olabilir. Bu nedenle, şöyle demek daha doğrudur. Fotoğrafçılık, Wedgwood’un araştırmalarıyla başlamış, Niepce ve Dagueere’in araştırma ve elde ettikleri sonuçlarla gelişmiş, resmi olarak da Daguere tarafından sonuçlandırılmıştır.  Kalotip— Talbot Niepce ve Dagueere’nin çalışmaları sonucunda ortaya çıkan fotoğraf, metal levhalar üzerinde gerçekleştiriliyordu. Metal levhaların yüzey olarak kullanılması önemli bir engel oluşturuyordu. Ayrıca metal levhaların maliyeti de çok yüksek idi. Çekim işlemi sırasında kullanılan karanlık kutular yani fotoğraf makinesi de çok ağır ve hantaldı. Bu anlamda, fotoğrafçılığa yön vererek fotoğrafın daha geniş kitlelere yayılmasını sağlayan kişi İngiliz bilim adamı William Henry Fox Talbot’dur (1800-1877). 10
  • 15. Resim .1. 9:William Henry Fox Talbot 1800-1877) Çok yönlü bir bilim adamı olan Talbot, 1833’de KAMERA lucida (aydınlık kutu) kullanarak, kuzey İtalya ‘daki Como Gölü’nde çizimler yaptı. Bu çalışmalar, aydınlık kutu yoluyla doğadan kopya resimler yapmanın ötesinde çalışmalar değildi. Ancak Talbot’un amacı bu değildi, o karanlık kutunun sağladığı doğal görüntüyü kağıt üzerinde sabitlemeyi düşündü ve kağıt üzerinde çalışmaya yöneldi. Yani karanlık kutunun verdiği görüntüyü ilk kez kâğıt üzerine sabitlemeye çalıştı. Resim .1. 10:KAMERA lucidanın optik yapısı 11
  • 16. Wedgwood , Niepce ve Daguerre’in yolunda giderek 1835’de ilk sonucu elde etti. Niepce’in negatifine benzemeyen ton değerleri olan negatifi kâğıt üzerinde elde etti. Talbot’un iki büyük başarısı vardır: Birincisi kâğıt üzerinde negatif görüntü elde etmektir. İkincisi ise negatif görüntüyü kullanarak sayısız pozitif elde etmektir. Talbot’un geliştirdiği bu yöntemle birlikte artık bir çoğaltma aracı olmuştur. Dageereyotip yöntemiyle çekilen fotoğraflar, bir tane idi ve çoğaltılamıyordu, bu nedenle de resim gibi biricikti oysa Talbot’un yöntemiyle birlikte tek negatiften onlarca pozitif çoğaltılmaya başlandı. Talbot kaliteli yazı kâğıdının, seyreltilmiş bilinen tuz (sodyum klorür) eriğine sokup kurumasını bekledi, daha sonra kâğıdı güçlü gümüş nitrat eriyiğine soktu. Bu işlemi, her kâğıt için defalarca tekrarladı. Kimyasal maddeler, reaksiyon sonucunda gümüş klorüre dönüşüyor ve ışığa duyarlı olan bu madde kâğıt yüzeyinde ortaya çıkıyordu. Bu madde, suyun içinde kâğıdın dokusunda çözülmüyordu. Bu şekilde hazırlanmış kâğıtların üstüne Talbot; yaprak, tül,dantel gibi nesne koyarak güneş ışığında kağıdı pozladı. Kağıdın, güneş ışığını alan yerleri aşamalı olarak karardı. Ve nesneler siluet olarak ortaya çıktı. Böylece Talbot, kağıt üzerine kodlanmış olan gizli görüntüyü ortaya çıkarmayı başardı. Daha sonra görüntüyü sabitleştirmek için önceleri sıcak tuzlu suyu,daha sonra arkadaşı olan bilim adamı Sir John F.W.Herschel’in (1792-1871) önerisiyle sodyum hiposülfitten oluşan sabitleme banyosunu kullandı (1839) , sodyum hiposülfit, o günden beri hâlâ sabitleme banyosu olarak kullanılmaktadır. Talbot’un elde ettiği sonuç; siyah zemin üstünde beyaz siluet şeklinde nesnedir. Bu sonuç günümüzün negatif görüntüsüdür. Talbot, bu negatif siluet görüntülere fotojenik çizim ( photogenic drawing) ve gölge çizim ( sciagraphic;Yunanca,’skia’ gölge demektir) adını verdi. Resim .1. 11 W.H.F:Talbot. Bitkilerden elde ettiği bir negatif Görüntü. 12
  • 17. Talbot, gümüş klorürlü kâğıtları sıradan karanlık kutularda ( fotoğraf makinesi) kullandı. Yüksek ışık ortamında bir saat pozladı. Küçük fotoğraf makineleriyle çok kaliteli ancak boyut olarak çok çok küçük fotoğraf elde etti. Talbot, negatif görüntüdeki aydınlık ve karanlığın yeniden bir fotojenik çizimini yaparak negatiften birçok pozitif baskı yapmaya yöneldi. Talbot aslında bu konuyla çok daha önce ilgilenmeye başlamıştı, Şubat 1835’deki bir notunda şöyle demektedir: Fotojenik çizim (photogenic drawing) ya da gölge çizim (sciagraphic) yönteminde; kâğıt eğer şeffaf olursa, ilk çizimdeki nesne bir sonraki çizimi sağlar, sonuç olarak, aydınlık ve karanlık ters döner. Talbot, 1840’da yöntemini temelden değiştirdi. Talbot ilk denemelerinde ışığa duyarlı kimyasal kâğıdı güneş ışığına tutarak görüntü elde ediyordu. Görüntü, pozlama sırasında ortaya çıkıyordu. Oysa yeni yönteminde, fotoğraf makinesi içinde pozlanan kağıt karanlıkta duracak ve kağıdın pozlanan gizli görüntüsü ( latent image) kimyasal süreç sonunda görülebilir olacaktı. Talbot bu yönteme, Yunanca kahos ‘ güzel’ ve typos ‘izlenim’ sözcüklerinden oluşan Kalotip ( Calotype) adını verdi. Bu yeni yöntem kendi adıyla talbottype olarak adlandırıldı. Talbot ‘un arkadaşı olan Sir John Herschel, arkadaşının bulduğu bu yeni yönteme, Yunanca photos (ışık) ve graphos (çizmek) sözcüklerinden oluşan photography adını verdi. Ayrıca Sir John, Talbot’un yöntemini tanımlarken ilk kez negatif ve pozitif sözcüklerini kullandı (1840). Talbot, Şubat 1841’de kalotipin patentini aldı. F.1.12 W.H.F:Talbot.Kafesli Pencere Negatif görüntü. 1835 Talbot daha sonraki yıllarda kalotip yöntemine çeşitli eklemeler yaptı. Duyarlı maddelerin niteliğini artırarak,pozlama süresini çok azalttı. Ancak dönemin fotoğrafçıları kalotip yerine dagerreyotipi tercih etmeyi sürdürdüler. Dagerreyotipin detayı keskin, yüzeyi parlak ve ton değerleri zengindi. Dagerreyotipin negatifi yoktu, tek bir fotoğraf olması, şıklık ve zariflik simgesi olarak süslü çerçevelerde saklanmasını sağlıyordu. Kalotipin dateyı daha yumuşaktı ve görüntü kağıdın yapısı nedeniyle benekliydi. Talbot’un kendisi de kalotipin yayılmasını engelledi. Kendisinden izinsiz yani yüksek lisans ücreti ödemeden kullananların hakkında davalar açtı. Aynı dönemde, Talbot kalotipin kitlesel üretimi için küçük bir de imalathane açtı (1843) ve kalotip yöntemiyle üretilmiş fotoğrafların yer aldığı bir kitap Doğanın Kalemi ( The Pencil of Nature; 1844) yayınladı. Bu, içinde fotoğrafında yer aldığı ilk kitaptır. Kitapta, Paris’in ve Oxford’un çeşitli fotoğrafları yanında, Talbot’un yöntemiyle ilgili bilgiler yer almıştır. Talbot, çalışmalarına ara vermedi, yöntemini geliştirmeye çalıştı ve yaşamının kalan döneminde de 600 fotoğraf çekti. 13
  • 18. Saint-Victor (1805–1870) Talbot’un yöntemiyle elde edilen negatif görüntünün kâğıt üzerinde olmasının iki temel sakıncası vardı: Birincisi; kâğıt yapısı gereği ikinci bir kopyanın yapılabilmesi için yeteri kadar şeffaf değildi. Bu da pozitifin detayını ve keskinliğini azaltıyordu. İkincisi ise kâğıt tabanın yıpranma sorunuydu. Fotoğrafçılar için dagerreyotip ve kalotip yeterli değildi ve arayışlar devam etti. Niepce’nin kuzeni olan Clade Fêlix Abel Niepce de Saint- Victor(1805–1870) gümüş bileşimini yumurta akıyla (albümin) cam levha üzerine sürerek çok nitelikli negatifler elde etmeyi başardı (1874). Cam yüzey, kâğıt yüzeye göre birçok yarar sağladı. Camın doku sorunu yoktu, kendisi şeffaf bir yüzeydi ve kimyasal malzeme pürüzsüz olarak sürülebiliyordu. Niepce de Jaint-Victor’un yöntemi şöyleydi: Yumurta akına çok potasyum iyot katılarak, bu bileşim sertleşene kadar çırpılıyor ve ortaya çıkan köpük, camın üzerine sürülerek kuruyana kadar bekletiliyor. Daha sonra üzerine yumurta akı sürülmüş olan cam, duyarlı hale getirilmek için gümüş nitrat banyosuna daldırılıyor. Bu yöntem, yumurta akı albümin kullanılarak yapıldığı için albüminli duyarkat (albümin yöntemi) olarak adlandırılır. 1900’lerin başına kadar albümin yöntemi çeşitli yüzeylere özellikle de kağıt yüzeylerin duyarkatla kaplanması için kullanılmıştır.  Archer  Kollodyum Yöntemi Bu yeni gelişme de fotoğrafçıları pek tatmin etmedi. Görüntünün detayı çok iyi ve duyarkat yüzeyi çok düzgün olmasına rağmen albüminle hazırlanan levhalar kolayca hasar görüyordu ve pozlama süresikalotipten az değildi. Daha iyi duyarkatlı malzemeler birkaç yıl içinde ortaya çıktı. İngiliz heykeltıraş Frederick Scoot Archer (1813-1857) albüminle yapılan duyarkat yerine, alkol ve eter karışımı içinde pamuk-barut çözeltisi olan kollodyum maddesini keşfetti (1851). F.1.13:Frederick Scoot Archer (1813-1857) 14
  • 19. Archer’in duyarlı yüzeyi hazırlaması şöyleydi: Kollodyum iyotla karıştırılarak cam bir levha üzerine düzgün bir şekilde sıvanır. Camın yüzeyindeki alışımın bir süre pıhtılaşmasını bekledikten sonra gümüş nitrat banyosuna daldırılarak yüzeyde gümüş iyodür oluşturulur ve yüzey duyarlı hale getirilir. Böylece elde edilen duyarlı cam levha henüz yaşken; fotoğraf makinesinde pozlanır ve aradan fazla zaman geçmeden üzerine pirogallik asit dökülerek banyo edilir. Daha sonra ise sodyum tirosülfat ( sonraları potasyum siyanür) çözeltisi ile görüntü sabitleştirilir. Bu yöntemde, banyo işleminin hemen yapılması gerekiyordu, çünkü kollodyum katmanı sertleştikten sonra işleme tabi tutulamıyordu. Archer’in buluşu olan bu yeni yöntem, yaş kollodyum yöntemi, dagerreyotip ve kalotipin yerini alarak1880’e kadar çok yaygın olarak kullanılmıştır. Bu yeni yöntem, yeni bir yöntemin ötesinde fotoğrafçılığa yeni bir anlayış getirmiştir. Artık cam levhaların duyarlılığı çok artmıştı. Pozlama süresi beş saniyeye düşmüştü. Negatiften alınan pozitif kopyalar çok başarılıydı, ton farklılığı çok ayrıntılıydı, ton değerleri net ve kesindi;ancak süreç çok uzundu ve hala çok malzeme kullanılıyordu.  Gaspard Fêlix Taurnachon (Nadar) Resim.1. 14: G.F.T. Nadar (1820-1920) Archer’in yönteminin yaygınlaşmaya başladığı1850’li yıllarda, fotoğrafla ilgili olarak bir kişi daha ortaya çıktı. Gaspard Fêlix Taurnachon (1820-1920) kısa adıyla Nadar. Nadar, yazarlık ve karikatüristik yaptıktan sonra1849 yılında dikkatini fotoğraf çekmeye verdi. David Octavius Hill gibi Nadar’da bir sanatçı olarak fotoğrafla ilgilendi ve ilk fotoğrafını 1850’de çekti. Nadar kollodyum yöntemini kullanarak çok başarılı fotoğraflar çekti. 1853’de Paris’te bir fotoğraf stüdyosu açtı. Paris’te yaşayan bir çok ünlü dostunun portrelerini çekti. Delacroix, Daumier gibi ünlü ressamların; Rossini, meyerbeer ve Richard Wagner gibi ünlü bestecilerin; Baudelaire, Champleury, Gautier, Sainte-Beuve, Bakunin gibi filozof ve politikacıların portrelerini çekti. Ayrıca Nadar, bir balona yerleştirdiği fotoğraf makinesiyle ilk hava fotoğrafını çekerken, fotoğrafı bilimsel amaçla kullanılan ilk kişi oldu. 15
  • 20. F.1. 15:Eugene Pelletan 1855-59 F.1. 16:Gioacchino Rossini1856  Richard Leach Maddox Archer’in kollodyum yönteminin en önemli özelliği levhaların yaş olarak yani kollodyumun kurumadan pozlandırılmasıydı. İngiliz Richard Leach Maddox (1816-1902) tarafından 1871’de kollodyumun kuruyarak duyarlılığını kaybetmesi önlendi. Resim.1. 17: Richard Leach Maddox(1816-1902) Maddox’un buluşu devrim niteliğindeydi, çünkü gümüş bromürden oluşan jelatin kıvamında bir duyarkatla kaplanan kuru levhalar artık aylarca, hatta yıllarca pozlandırılmadan saklanabiliyordu. Hatta levhalar, pozlandırıldıktan sonra da aynı şekilde saklanabiliyordu. Maddox’un bu yeni buluşuyla fotoğrafçılıkta kollodyumun yerini jelatin maddesi almıştır. Jelatin bromürle kaplı bu yeni levhalar, yaş kollodyum levhalara göre çok daha duyarlıdır. Pozlama süresi artık saniyenin dilimleriyle ölçülmeye başlanmıştır. Böylece fotoğrafçılar ilk kez, fotoğraf makinesini taşıyan sehpalardan kurtularak, makinelerini ellerinde taşımaya başladılar. Yine bu dönemde ilk kez an fotoğrafı çekilmeye başlandı ve fotoğrafçılık hızla yayıldı. 16
  • 21. George Eastman Kuru levha yöntemiyle fotoğrafçılığı endüstri haline dönüştürme çalışmalarına George Eastman (1854-1932) başlamıştır. F.1.17. George Eastman(1854–1932) Eastman,1880’de kurduğu bir işletmeyle, pozlanmaya hazır cam yüzey üzerinde jelatin bromürlü levhalar satmaya başlamıştır. Eastman, özel bir ortam içinde korunarak, seri halde satılabilecek duyarlı malzemeler üretmeye başlamıştır. İlk denemeleri, kağıt kullanarak kalotip yöntemine benzer çalışmalardı, ancak kağıdın şeffaf olmaması nedeniyle negatiflerde detay sağlayamadı. 1889’da gümüş bromür duyarkatıyla kaplanmış selüloit filmi geliştirdi. Eastman, esnek bir taban malzemesi düşüncesinden ortaya çıkarak bu malzemeyi geliştirdi. Bundan sonra artık cam levhaların yerine selüloit rulolar kullanıldı. Bu duyarlı malzeme hem makaralara sarılmış olarak hem de tek tek yaprak halinde piyasaya sürüldü. 1.3. İlk Fotoğraf Örnekleri Işık yalnızca hayatin değil, sanatın da kaynağı. Varoluşun bu ele avuca sığmaz çocuğu, karanlık çağlardan bu yana ele geçirilmek isteniyor. Kimi zaman elmaslarda yada kristallerde aranan bu hakimiyeti, karanlıkta aramayı düşünebilen ilk kişi Aristo'dur. Bir iğne deliğinden geçecek kadar sihirli ışık demetinin, geçtiği yerdeki nesneleri hafızasında barındırarak sırlarını karanlık bir odanın duvarına açacağını da ondan başka kim düşünebilirdi ki? Bu antik çağ bilgesinin açtığı iğne deliğinden sızan ışık, yüzyıllar sonra bir Rönesans çılgınının yüzüne düştü. Leonardo usta, ışık ile karanlık arasındaki antik bağıntıyı yeniçağa taşıdı. 17
  • 22. Hiç kuskusuz , tarih ve Her şey bir kulübenin çatısındaki güvercin evinin bulanık görüntüsüyle başladı. Dünyada var olan en eski fotoğraf Nicéphore Niépce (emekli ordu subayı) tarafından 1827 yılının bir yaz günü çekildi. Fotoğrafına haliograph (güneş çizimi) adını vermişti. Fotoğrafın yaşı, bu fotoğraftan 12 yıl sonra başlamıştı. Ocak 1839'da Fransız Bilim Akademisi Louis Jacgues Mande Doguerre'un metal bir plakaya kalıcı bir baskı yöntemi keşfettiğini duyurdu. Daguerre (Niépce'nin son yıllarda birlikte çalıştığı) sekiz saatten fazla olan pozlama süresini 30 dakikanın altına indirdi. Sanatının sergilenmesiyle esrarengiz bir şekilde yürüttüğü çalışmalarını insanlara sundu. Basitten karmaşığa bütün fotoğraf makineleri,iğne deliği fotoğraf makinesinin sistemine göre çalışır. Resim .1. 18: Nicéphore Niépce 1827 1827 Her şey bir kulübenin çatısındaki güvercin evinin bulanık görüntüsüyle başladı. Dünyada var olan en eski fotoğraf Nicéphore Niépce (emekli ordu subayı) tarafından 1827 yılının bir yaz günü çekildi. Fotoğrafına haliograph (güneş çizimi) adını vermişti. Fotoğrafın yaşı, bu fotoğraftan 12 yıl sonra başlamıştı. 18
  • 23. Resim.1. 19:W.H.F Talbot.Kafesli Pencere Negatif görüntü. 1835. 1835: Raporların yayılması ile, İngiliz William Henry Fox Talbot hızlı bir şekilde Kraliyet topluluğuna kendine özgü yöntemini ilan etti. Dört yıl önce Talbot'un laboratuvarlarının penceresine doğru çektiği görüntü, şu an bilinen en eski kağıt negatiftir (posta pulu). Resim .1. 20.:Joseph Saxon 1829 19
  • 24. 1839: Cephanelik ve cupola Philadelphia'nın (Central High) yaşayan en eski Amerikan fotoğrafının konusunu oluşturuyordu. Ve bu fotoğrafta, darphane memuru Joseph Saxon tarafından çekilmiştir. Resim .1. 21: L.J. M.Daguerre. Dagerotip. 1839. Resim .1. 22: Louis Jacques Mande DAGUERRE, Boulevard du Temple, Paris, 1838 20
  • 25. Ocak 1839'da Fransız Bilim Akademisi Louis Jacgues Mande Doguerre'un metal bir plakaya kalıcı bir baskı yöntemi keşfettiğini duyurdu. Daguerre (Niépce'nin son yıllarda birlikte çalıştığı) sekiz saatten fazla olan pozlama süresini 30 dakikanın altına indirdi. Sanatının sergilenmesiyle esrarengiz bir şekilde yürüttüğü çalışmalarını insanlara sundu. Sağ tarafta (daguere'nin) Paris stüdyosundaki fotoğrafladığı, durgun hayat ilk örneğidir. Resim .1. 23. yıl 1839 1839: Dagerotip Yönteminin ve Dioramanın Tarihçesi ve Tarifi adlı Kitabın, nadir bulunan ilk basımın Alphonse Giraux imzalı (yayımlayan) ön (başlık) sayfası. Ön sayfada bulunan el yazısı, Bry belediye başkanı, Daguerre’in oğlunun yakın arkadaşı M.Mentienne’in imzası yer almaktadır. Daguerre, Fransız hükümetini daguerreotype tekniğinin detaylarını açığa vurmasından hemen sonra yöntemini yaygınlaştırmıştır. Bu 79 sayfalık kılavuz anında ilgi görmüştü. 21
  • 26. Resim .1. 24:Hippolyte Bayard. Alçı dökümlerle hazırlanmış natürmort. Kağıt üzerine pozitif görüntü.1839. Paris Resim.1. 25: Robert Cornelius. Kendi Portresi. 1839. Dagerotip. Özel Koleksiyon. Philadelphia 22
  • 27. Resim.1. 26: yıl 1839 1839: Kanadalı P.G.J. Lotbiniére tarafından resmedilen Atina'da bulunan Propylaea erken Daguerreotype'ın tipik bir örneğidir. Binalar en fazla ilgi çeken konulardı. Başka ne poz vermek için 15 dakika bekleyebilirdi ki? F. 1. 27: L.J.M.Daguerre Notlarına göre çabuk solan fotoğraf, ilk olarak baklava şekilli camları açığa vuracak kadar yeterince belirgindi. Daguerreotype'ın netliğinde olmamasına rağmen, Talbot'un negatif-pozitif yöntemi modern fotoğrafçılığın temelini oluşturmaktadır. 19 Ağustosta Daguerre tekniğini heyecanlı Paris halkına anlattı. Birkaç saat içinde optik dükkânları kendisini fotoğrafçı sanan insanların akınına uğradı. Üç gün sonra bir görgü tanığının yazdıklarına göre "Paris'in bütün meydanlarında bulunan kiliselerin ve sarayların ününe üçayaklı siyah kutular dikilmişti". 23
  • 28. Resim.1. 28: L.J. M.Daguerre 1840: Hippolyte Bayard tarafından fotoğraflanan boğulmuş adam portresi. İlk kağıt üzerine basılan direk pozitif bir fotoğraftı. Ve bu fotoğrafın başarısızlığı Daguerre tarafından hicvedilmiştir. F.1. 29: John William Draper 1940 24
  • 29. 1840: Belki de en eski ay fotoğrafı. New York'lu bir kimya profesörü olan John William Draper tarafından çekilmişti. 1969 Greenwich Kitapevinde gün ışığına çıkarılmıştı. F.1. 30: W.H. Fox Talbot 1841: Calotype yöntemini patenti (Yunanca’da güzel resim anlamına gelen) W.H. Fox Talbot tarafından alınmıştır. 1845 yılında D.O. Hill ve R. Adamson tarafından çekilen McCandlish'in çocuklarıydı. Resim.1. 31:W.H.F.Talbot. Açık Kapı “Open Door”. Kalotip negatifi. 1843 Doğanın Kalemi kitabından, Fox Talbot Müzesi. 25
  • 30. Resim.1. 32: 1843 W.H.F.Talbot Resim .1. 33: W.H.F.Talbot 1844: Talbot, The Pencil of Nature (fotoğrafik tabakalar kitabı) isimli yayınını basmaya başlamıştı. Ve Kraliçe Victoria bunun bir kopyasını satın almıştı. 26
  • 31. Resim.1. 34: Daguerreotype 1845: İlk photomicrographslar (daguerreotype makinenin mikroskopla birleştirilerek ) yayımlandı. Bu kurbağa kan hücresinin büyütülmüş bir fotoğrafıydı. Resim .1. 35: 1845 Gustav Oehme üç genç kızın portresi 27
  • 32. Resim .1. 36: John Pumbe Washington 1845 Resim .1. 37: Friderich Von Martens. Paris Panoraması Louvre’dan Görünüm. Dagerotip. 1846 George Eastman Koleksiyonu: Paris'te yaşayan, baskı işiyle uğraşan Alman Friedrich von Martens (lensi 150º 'den fazla bir eğride hareket eden) eğri bir düzleme aktaran bir makine keşfetti. Bu fotoğraf, Left Bank'ın Loure müzesinin çatısından Marterns'in bakış açısıyla görünüşüdür. Tüm daguerreotype görüntülerde olduğu gibi, bu görüntü de terstir. Plakayı kavisleten bir kamerayla çekilmiştir. 28
  • 33. Resim .1. 38: W.T.G. Morton 1846 1846: İlk tıbbi fotoğrafın örneği, Bostonlu W.T.G. Morton tarafından çekilen, ilk acısız ameliyattan sonra dinlenme anının fotoğrafıydı. Bu ameliyatta ilk defa sülfürik eter anestetik olarak kullanılmıştı. Resim. 1. 39: Meksika savaşı sırasında Saltillo'dan gelen bir birleşik devletler tümgenerali ve askerleri (1845-1948). Fotoğraf kullanarak belgelenen ilk savaştır. 29
  • 34. Resim .1. 40: Daguerreotype'tan daha ucuz olan ambratype (örnek olarak avcı fotoğrafı), koyu fon kullanılarak görüntüyü pozitif yapan bir cam fotoğrafıdır.1854 Resim.1: 41 30
  • 35. 1856 İlk defa ferrotype kullanılmaya başlandı. Daha sonra bu işlem tintype olarak adlandırılmıştı. Çok ucuz, hafif, sağlam albüm yapmak için uygun olduğundan ambrotypeden daha yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Resim.1. 42: Thomas Skaife1858 1858 İlk hareket donduran fotoğraf, Thomas Skaife tarafından kendi tasarladığı pistolgraph (tabanca şeklinde) kamerayla çekilmiştir. Bu, Londra'da bir top tarafından fırlatılan merminin fotoğrafıydı.1858 Resim.1. 43: Henry Peac Robinson, beş negatifi bir kağıdın üzerine basarak ilk kompozit fotoğrafı yapmıştır (Shelly'nin şiirinin görsel ifadesidir). 1858 31
  • 36. Resim .1: 44.James Wallace Black 1860: Boston'un üzerinde 1200 feet yükseklikte bir balondan, James Wallace Black tarafından çekilmiş, ilk Amerikan hava fotoğrafı. Nadar, iki yıl önce Paris’in fotoğraflarını çekmişti. Resim .1: 45. Savaş fotoğrafı 1861: Sivil savaşın hasarları, birtakım fotoğrafçılar tarafından belgelendi. Ve bunlardan birisi, muharebe alanlarındaki nemli plakalarla ağırlıklı olarak uğraşan grup, Alexander Grander tarafından yönlendirildi. 32
  • 37. 1.4. Fotoğrafın Evrim Süreci 1.4.1. Karanlık Kutu-Kamera Obscura Photos + graphus = ışık + çizim M.Ö. 4.Yüzyılda Aristo mağara deliğinden içeri giren ışığın, karşı duvarda ters görüntüsünü yansıttığını bulur.1490 yılında Leonardo Da Vinci’ nin yayınlanan notlarında resimde perspektif için karanlık odadan yararlanma fikrini ortaya attığı bilinmektedir. 1500’lerde Kamera Obscura bulunur. Bu düzeneğe Daniello Barbero' nun 1568 yılında bir diyafram düzeneği ve Gıralamo Cardano’ nun ince kenarlı bir mercek ilave etmesiyle, optik ve mekanik açıdan çalışmalar hemen hemen tamamlanmış olur. 17.-18. Yüzyılda KAMERA Obscura boyutları taşınabilir hale geldi. Alman bilim adamı Johann Zahn 1776 'da özellikle portre resimleri çizebilmek için, elde taşınabilecek kadar küçük KAMERA Obscurayı imal etti. Bu sistemde tüp içine yerleştirilmiş ileri geri hareket edebilen netlik ayarı yapabilen bir mercek sistemi, ayrıca giren ışığın şiddetini denetleyici bir delik ve görüntüyü yansıtan bir ayna bulunuyordu. Delikten geçen görüntüler, kutunun yukarısında bulunan opal cam üzerine yerleştirilmiş yağ kâğıdından, yarı saydam yüzeye düşüyordu. Bu sistem tek mercekli refleks makinelerin işlevine sahipti. 1.4.2. Fotoğrafın Optik Evrimi Kayıtlara göre en eski optik firması 1756 'da Viyana 'da Johanh Crisroph Voightlander tarafından kuruldu. Voighlande 1849 'da Brunswıch’ de bir fabrika kurdu ve bunu Viyana ' ya taşidı. Lenslerden başka geniş açılı objektifli fotoğraf makineleri üretmeye başladı. Ancak başarı, Z- İkontarafından 1965 de ele geçirildi. Fotoğrafın keşfedildiğı yıllarda Paris'te çok iyi bir optik firması vardı.Bunlar Derogy, Hermagis'tir. Fakat en önemlisi Daguerre'in arkadaşı olan Chevaller 'dir Daguerre makinelerine uygun lens imal etmesiniistedi. Fakat başarılı olmadı. Bu lens Petzval'ın Portrait Lens ile yarışacak bir lensti. Petzval 1839 'da meslektaşı Andeos Freicerr Von Ettinghaussen' in zorlaması ile portre çekimine uygun yüksek diyafram tasarımı üstlendi. Formülü Voighlande 'de devretti ve en çok aranan Portrait Lensleri üretmeye başladı.Fransa 'da bir diğer lens üreticisi 1822 'de fabrika kuran Jean Theodore Jamin 'dir. Daha sonra Fransa 'da binlerce objektif yapacak olan asistanı Alphonse Darlot işi devraldı.Almanya 'da ilk lens fabrikası Agust Steinhell (1801-1870) tarafından 1852 yılında kuruldu. İngiltere' de mikroskop objektiflerinin mucidi Andresross'tur. 1844' de Parisli Fredrerich Von Marters 150 derecelik bir alanın fotoğrafını çekebilen bir kamera yapmıştır. Panoramik kamera olarak adlandırılan bu araç, üzerindeki bir çevirme kolu ile, içerideki bir dişliyi çevirmekte, dişli de bir eksene bağlı olarak merceği döndürmektedir. Bu dönme hareketi ile duyar kat yavaş yavaş pozlanıyordu. O zamanlar panoramik, kent ve doğa fotoğrafları, bu tipkameralarla çekilmişti.1854'de Parisli fotoğrafçı Adolph Eugene Disderi, portre çekimini kolaylaştırmak için, 6,5 X 8,5 inç boyutlarında, her biri ayrı ayrı ayarlanabilen, çok mercekli bir kamera geliştirmiştir. Bu kamera ile bir fotoğrafik levha, üzerine bir düzine fotoğraf çekilebiliyordu. Fotoğraf bilinçli olarak ilk kez 1853 -1856 yıllarında Kırım Savaşında iletişim niteliğinde kullanılmıştır. İngiliz Reoger Fenton, 360 savaş fotoğrafı çekmiş ve medya niteliğinde kullanmıştı. Basın tarihinde ilk kez bu fotoğraflarla sansür uygulanmıştır. Nedeni ise İngiliz halkının rencide olmasıdır. 33
  • 38. Renkli Filmlere Geçiş (Autochrome) 1907 yılında Fransız Lumiere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreci olan Auotchrome'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı ve birkaç yıl içinde de ABD’de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesinde Yaklaşık 15.000 cam tabaka vardır. 1.4.3. Fotoğrafın Kimyasal Evrimi Işığa duyarlı kimyasal maddeler üzerinde ilk çalışmayı Cristoph Adlof Boldwın gerçekleştirdi (1674). Buluşu, Latince ışık taşıyıcısı anlamına gelen "Fosfor "du. 17 yy. da Angelo Sala (İtalyan bilim adamı): "Toz halinde Gümüş Nitrat güneşte bırakıldığında kömür gibi kararır " 1727 yılında Jojann Heinrich Schulze (Alman Tıp Profesörü) Baldwin' in deneylerini izledi. Schpophors adlı eriyiği keşfeder. Bu bir kireç nitrat karışı mı? Kağıda veya rafine edilmiş derilere oyulmuş desenlerle Gümüş Nitrat doldurulmuş şişeleri, güneşe bıraktığında bunların duyarlı yüzey üzerine iz bıraktığı gördü. Bunlar ömürsüz ilk fotoğraflardı. 1802 yılında İngiliz Thomas Wedgwood Gümüş Nitrat emdirilmiş beyaz kağıt ve deri parçaları ile deneyler yaptı. KAMERA Obscura ile çok silik görüntüler alabildi. Foto gramlara yöneldi. Ancak görüntüleri saptayamıyordu. Saptama banyosu olmadığından saydam desenler karanlıkta mum ışığı ile görülmekteydi.  Joseph nıcephore nıepce (1765 -1833): holıogravure ( helio + gravür = güneş resim.) 1816 ’da vernikle saydamlaştırdığı bir kağıtta oluşan görüntüleri, kalay levha üzerine geçirmeyi başarmış ve kullandığı çeşitli kimyasal maddelerle deneylerini sürdürmüştür. Niepce, oğlu Isıdore ile taş baskı üzerine desenler gerçekleştirmekteydiler. Oğlu kalıpları hazırlar, kendisi de desenleri yapardı. Isidore, askere gidince, desen çizimi sorun olur. O yıllarda ışık görünce sertleşen bir tür asfalt kullanılmakta idi (İngiliz asfaltı). Taş baskı kalıbını Yahuda Bitümü özü ile kaplar, üzerine desen çizilmiş kağıdı örter güneşte bırakır. Bu işte metalik aynalar kullanır. Lavanta yağı ile yıkar. Yumuşak kısımlar akar, taş ortaya çıkar. Asit Banyosu ile bu kısımlar çukurlaştırılır. Asfalt tabakası kaldırılınca geriye kalıp kalır. 1824 Klasik resimlerin Helio gravurelerini yapar; aklına KAMERA Obscura kullanmak gelir. Charon sur Saune' daki evinin odasını KAMERA Obscura' ya çevirerek, bütün bir gün, sekiz saatlik bir pozlandırma ile penceresinden görünen avlunun görüntüsünü kaydeder. 1826 bu duvar bugün New York Kodak müzesinde bulunmaktadır. Buluşu tüm Fransa 'da duyulur. 34
  • 39. 1827 yılında Jacoues Louis Daguerre' (1787-1851) den mektup gelir. Benzer çalışmalar yaptığını, iletişim içinde olmak istediğini belirtmektedir. Niepce: 64 yaşında, aristokrat, Deguerre: 42 yaşında, orta sınıf, hayat adamı (Mimarlık bürosunda çizerlik, ressamlık, Paris Operasında dekorculuk, Diorama görüntü tiyatrosu, dans, akrobasi, ip cambazlığı yapmaktadır. ) 1829 yılında ortak olurlar. 4 yıl ayrı çalışıp birbirlerine bilgi verirler. Gümüş iyodür üzerinde çalışırlar. 1833 yılında Niepce ölür. 1835 yılında gümüş iyodür kapı levhanın cıva buharından etkilendiğini gözler. 1837'de gümüş iyodürü deniz tuzu içerisinde eriterek çalışmalarını sürdürür, poz süresini azaltmayı başarır. 7 Ocak 1839 yılında Jacoues Daguerre buluşunu Fransız bilim akademisine açıkladı. Bilimsel eğitimi olmadığından buluşunu kendisi yerine bir arkadaşı sundu. " Daguerreyotp "ler çok etkileyiciydiler. Yöntemin özellikle de ayrıntı kaydetme yeteneği müthişti. Yöntem: Bakır levha gümüş ile kaplanıyor. Gümüşlü tarafı iyot buharına tutuluyor. Gümüş iyodür meydana geliyor. KAMERA Obscura içinde ışığa duyarlı hale getiriliyor. Çekimden sonra karanlık odada cıva (Hg) buharına tutuluyor. Parlak birleşik meydana geliyor. Hipo' ya tutuluyor. Gümüşler atılıyor ve bakır levha üzerinde görüntü ortaya çıkıyor. Daguerreotype yöntemi ile çekilen görüntülerden bir ikinci suret meydana getirebilmek imkansızdır. Ayrıca cıva insan sağlığına zararlı olduğundan pek makbul değildi Fotoğraf 19 Ağustos 1839'da Fransız Bilimler Akademisinden Arago tarafından resmen tüm dünyaya duyuruldu. Daguerre buluşuna yardımcı olduğu fotoğrafı tanıtırken ondan, zenginlerin eğlenebileceği bir oyuncak olarak söz etmişti. Onu tanıtan afişte "Yüksek sınıf" diye yazıyordu, "Daguerreotype" de çok çekici bir boş zaman değerlendiricisi bulacaktır. Herkes herhangi bir resim çizme becerisine sahip olmadan bile, konağının yada köşkünün resmini çekebilecekti. Parisli tarih konuları ressamı Paul Delaroche, Akademinin tarihsel oturumunda, "resim sanatı ölmüştür" diye bağırmıştır. İngiliz meslektaşı William Turner de, optik çağın açılışına sert tepki gösteriyor, "Bu sanatın sonudur" diyordu. 25 Ocak 1839 tarihinde William Henry Fox Talbot Kraliyet Enstitüsü'ne Talbotype yöntemi sundu. Talbot Cambridge mezunu, çokiyi Asurca biliyor, matematikten anlıyordu. 1833 'ten beri fotoğraf kimyası ile ilgilenmekte idi. Talbot, Gümüş nitrat kâğıtları üzerine emdirilmiş kağıtlar yönteminden yola çıkarak, Hipo’yu buluyor. Deniz suyu eriyiğine, sonra gümüş nitrata batırılarak ışığa duyarlı hale getirdiği kâğıt yüzeyi pozlandırarak, dünyanın ilk pozitif görüntüsünü elde eder. Fotogramme (izdüşüm görüntüsü) yöntemi ile kuştüyü, dantel yaprak kullanarak, gizil görüntü yöntemine gerek kalmadan kararmayı bekliyor. Tespit banyosuna sokarak görüntüyü elde ediyordu. Kısa odaklı camlar yardımı ile küçük boy kameralar yapmıştır. 1842 yılında ilk ticari amaçlı laboratuvarını kurmuştur. Talbot 'un çalışmalarına yardımcı olan Sır John Herschel bugün saptama banyosu olarak kullanılan Sodyum hipo Sülfit’ i bulur (Tiyosülfat). 35
  • 40. 1840' ta Sır John Herschel, Gizil Görüntü + Geliştirme = Calotype poz süresi insan fotoğrafları çekebilecek kadar kısaldı. Talbot 'un buluşuna Herschel'in adını verdiği bu yöntemin adı Calotype (Yunanca kökenli, KALOS + TYPOS = Güzel + İzlenim), her şeyi görünür kılan bir buluştu.1847 Ekiminde Joseph Niepce'nin yeğeni, Abel Niepce De Saint Victor, yumurta akını iyotla birleştirip albüminli bir Cam Negatif elde etmeyi başardı. Ancak fazla duyarlı değildi.1850 yılında İngiliz Frederıck Scott Archer, Wet- Collodion yönetimini keşfeder Ana maddesi selüloz nitrat ve alkol olan yapışkan madde ile kaplanan cam plaklar pozlanmaya hazır hale gelmektedir. Fakat bu cam plakların kurudukça duyarlılıkları azalmaktaydı.1850 Ocağında Robert Bingham: (ingiliz Kimyager) Collodion kullanarak Wet Plate'i yaptı. Kuruyunca duyarsızlaşıyordu. Poz süresi çok kısaldı. Collodion savaşta yararlılar için kullanılan bir maddedir. İçeriğinde selüloz nitratı, eter, alkol vardır. Bu karışım, hava ile temas ettiğinde hemen sertleşir. Bu maddeye gümüş nitrat ve Pirogallik asit ilave ediliyordu. 1860'larda cololdion yerine, jelatin kullanılmaya başlandı. 1871 'de Richard Madox ilk kez kuru negatif cam elde etti. Bu zamana kadar fotoğrafçılar yanlarında balmumu kavanozları taşıyordu. Plaklar makineye kuru yerleştiriliyordu. Poz süresi saniyenin 25’te birine kadar düşmüştü. 1873 'te Johnston ve Bolton jelatin bromürlü negatif duyarlı bir kart elde ettiler. 1880 'de bir banka memuru olan George Eastman bir İngiliz fotoğraf dergisinde gümüş bromürü görüyor. Bankadaki görevinden ayrılarak, annesinin kiracısı olan kişi ile 1881 'de bir ortaklık kuruyor. (1.000 $ lık bir sermaye ile) G. Eastman gümüş bromürü, jelatin üzerine tatbik ederek Dry Plate (kuru tabaka)yı buluyor. 1884 yılında Eastman Dry Plate Company 'i kuruyor. Levhadan kurtulup kıvrılabilir film arayışlarındadır. 1885'te American film C.o. yu kuruyor. Bu şirket kağıt üzerine film yapıyordu. 1885 'te ilk amatör makineyi bularak 100 filmlik bir depozit sistemini kurmuştur. "Siz düğmeye basınız, gerisini biz hallederiz" sloganı ile fotoğraf makinesini tüm katmanlara yaymıştır.1888 yılında Kodak firmasını kurmuştur.1887 yılında Hannıbal Goodwın : Saydamroll film için patent istedi.collodıon + kafuru = selüloid 1889’da Kodak aynı malzeme için patent aldı. 1898 Goodwin patent aldı. (Ansco firmasını kurar) 1900 yılında patent davası açıldı. (Kodak 5 milyon $ tazminat ödedi.)  Renkli filmlere geçiş (autochrome) 1907 yılında Fransız Lumıere Kardeşler ilk pratik renkli fotoğraf cam tabaka süreci olan Autochrome 'u tanıştırdı. Autochrome büyük bir hızla Avrupa 'da tanınmaya başlandı., ve birkaç yıl içinde de ABD de tanıttı. Bugün National Geographic Society kütüphanesinde yaklaşık 15.000 cam tabaka vardır. 36
  • 41. 1.4.4. Fotoğraf Makine Teknolojisinin Gelişim Süreci Resim .1. 45:İlk kameralar 1839 1839 Daguerrotype Kameralar J.N.Niépce, J.M.Daguerre, W.F.H. Talbot Giroux, Paris ilk kameralar bu seriden üretildi, 50 kg ağırlığındaki kameralar 400 Frank karşılığında satıldı. 24 Haziran 1839, Hippolyte Bayard dünyadaki ilk uluslararası fotoğraf sergisini gerçekleştirdi. Resim .1. 46. Yıl.1840 1840 Daguerrotype Kaymalı-kutu kameralara Spencer, Glasgow 5x5 inç, maun gövde, üç aşamalı kaymalı-kutu ıslak kamera 1840 Joseph Petzval (1807- 1891) 1:3,6 diyafram değerli objektife ilişkin hesaplar yaptı. Petzval şirketinin objektifleri porteler için kullanıldı. 37
  • 42. Resim:1. 47:Yıl.1841 1841 Metal Kameralar P.W.F.Voigtländer, Wien Voigtländer 4 elemanlı metal-portre kamera Petzval objektif 1:3,7 1841 Wien İlk portre lensi (bunun için tasarlanmış konik kameranın içinde bulunan) Viyanalı matematikçi Joseph Max Petzaval tarafından bulunmuştur. Yuvarlak fotoğraflar çekilebiliyordu. Resim .1. 48:Yıl.1841 1850 Körüklü kameralar (Voigtländer Reise kamera Tip A (1900'lerde) 1851 Stereo kameralar Jules Dubosq, Londra(Zeus Hüttig ve Sohn, Dresden (1895) 38
  • 43. Resim.1: 49.Yıl.1860 1861 Single reflex (tek yansımalı) kamera Thomas Sutton, İngiltere (Monocular Duplex Calvin Smith, ABD 1884 1865 Flaş pudrası bulundu. John Trail Taylor, İngiltere1899, flaş lambası (Eastman Co. USA) 1907'lerde, flaş ampülleri (Cenei, Almanya) 1928'lerde, “Blitzkolben” 1935, eşlendirilmiş kameralar (Ihagee, Almanya) 1938 ilk eşlendirilmiş yaprak örtücü (Gauthier, Almanya) 1873 Renkli fotoğraf için kameralar L.Ducos du Hauron Miethe Kamera Bermpohl, Berlin, Almanya 1904 1880 Dedektif kameralar Detective Thomas Bolas, İngiltere 1880 El kameraları (Magazin kameraları olarak da bilinir) Simplex Kamera Dr.Krügener Almanya 1890 1882 Örtücüler Bazı Örtücüler “Rotationsverschluss” 1885 Yaprak örtücü 1882 Minyatür kameralar Adolphe Bertsch, Paris Kombi Alfred Kemper, Şikago, ABD 1893 1885 Casus Kameralar R.D.Gray, New York Ben Akiba E.Kronke/A.Lehmann Almanya 1903 39
  • 44. 1885 Destekli kamera J.Shew "Eclipse" J.Shew "Eclipse" Ango C.P.Goerz, Berlin 1896 1885 Kıvrımlı Kameralar(büyük serilerde üretildi) The Instantograph Lancaster & Son Birmingham, İngiltere ~1890 1887 Kitap kamerası George Lowdon Vega Vega SA, Genf Schweiz 1900 1888 Rulofilm kameralar The Kodak Eastman, Rochester USA 1888 1889 Anastiğmat – Objektifler "Protar", Paul Rudolph Diğer Objektifler Cooke 1893 Aldis Anastigmat 1901 Heliar 1902 Tessar 1902 Dagor 1904 Xpres 1914 Aviar 1918 1890 Panorama Kameralar No.1 Panorama Kodak Eastman Kodak Rochester, USA ~1900 1890 “Opera kameralar” Jules Carpentier, Fransa Photo Jumelle Jules Charpentier Frankreich ~1890 1897 Kıvrımlı rulofilm kameralar Folding Pocket Kodak Eastman Kodak Rochester USA 1897 Rulafilm de çekebilen birleşik kameralar No.4 Cartridge Kodak Eastman Kodak Rochester USA 1897 1898 J.Poljakow hızını otomatik denetleyebilen bir kamera üretti. 40
  • 45. 1900 Şipşak kameralar Brownie Eastman Kodak Rochester USA 1900 “Pul” Kamera “Briefmarkenkamera” ICA Dresden Almanya 1910 1900 Basın Kameraları Tropenkamera Ernemann Dresden Deutschland 1925 1900'lerde otomatik selftimer üretildi (otomatik pozlama). 1903 Yelek cebi kamerası Block notes Gaumont & Cie Paris Frankreich 1903 1913 35mm Kameralar Ur-Leica Oscar Barnack Wetzlar, Deutschland 1913 1929 Twin lens reflex (çift objektif yansımalı) kamera Rolleiflex Franke&Heidecke Braunschweig Almanya 1929 1933 35mm reflex (yansımalı) kamera Almanya 1938 1934 Yay motorlu kamera Robot Berning Düesseldorf Almanya 1936 Minyatür kamera, 8x11mm Minox Valsts Electro Techniska Riga Rusya 1948 Hızlı görüntü kameraları 1956 Film değiştirilebilir arkalıklı kameralar Adox 300 Adox Wiesbaden Deutschland 41
  • 46. 1959 Zoom (zum) objektif 1959 Otomatik pozlamaya programlanmış ilk kamera üretildi (Agfa Optima) 1960 Elektrik motorlu sürücüsü bulunan ilk foto-kamera 1963 Çift film kartuşlu ve otomatik film hızı okuyabilen kamera Kodak Usa 1964 Elektronik flaşlı Kamera 1967 Otomatik pozlamalı single lens reflex kamera Zenith D Krasnogorsk Mechanical Factory "KMZ" SSCB Otomatik odaklamalı (autofocus) kompakt kamera Konica C35AF Konishiroku Tokyo Japan 1981 Sayısal kamera Mavica Sony Tokyo Japan 1.5. Fotoğrafın İlk Kullanım Alanları Her gün sayısız kez karşılaştığımız, “fotoğraf” adını verdiğimiz görüntüler yalnızca görüntü sanatlarının değil, bilimsel araştırmaların ve bu çalışmalarda kanıt olarak kullanılan, vazgeçilmez araçlardandır. Her yeni buluş gibi hangi konularda yararlı olacağı kesin sınırlarla belirlenememiş bir buluş olan fotoğraf, bulunuşundan bu yana bilimlerin de emrinde olmuştur. Daha nitelikli görüntü elde edebilmek için yapılan fizik ve kimya alanındaki araştırmalar fotoğrafın tüm araştırma dalları için öneminin 200 yıldan beri giderek arttığının göstergesidir. Anahtar Sözcükler: Karanlık Kutu. Gümüş Tuzu, Stroboskabik Işık, Fotoğraf ve Bilim. Kuşkusuz Teknolojik yeniliklerin hiçbiri tek bir insan emeğinin karşılığı değildir. Örneğin bir binanın yapımı için nasıl beton, demir, elektrik, sıhhi tesisat dallarında mühendis ve uzmanlar vb. birlikte çalışıp bir yapı ortaya çıkarıyorlarsa, bir buluşun kamuoyuna sunulmasına kadar geçen evrede de birden fazla bilim insanı ve araştırmacının emeği söz konusudur. 42
  • 47. Hangi buluşun, bulunuşundan sonra kullanılacağı alanlar önceden kestirilebilir? Fotoğrafın da onlarca araştırma alanının vazgeçilmez bir aracı olabileceği düşünülemezdi. IX. yüzyılın önemli buluşlarından olan fotoğraf, günümüzde amatör ve sanatsal uğraşların dışında, artık uzay araştırmalarından tıbba, askeri amaçlardan sualtı araştırmalarına kadar her alanda yararlanılan sektör durumundadır. Bugünkü anlamda fotoğrafın, adının dahi henüz konulmadığı tarihe kadar geçen zaman içinde, ışığın etkisiyle neler yapılabileceğini, fotoğrafçılıkla uzaktan yakından ilgisi olmayan araştırmacılar keşfettiler. Fotoğrafın buluşçusu olarak kabul edilen Joseph Nicephore Niepce’e kadar bu buluş üzerinde çalışan onlarca insanın adını biliyoruz. Işığın nesneler üzerindeki etkisini araştıranları ise Aristo’ya kadar gönderiyoruz. 1100’lü yıllarda Karanlık Kutu (KAMERA Obscura) önündeki deliğin büyüklüğünün önemini açıklayan Arap Matematikçi Hassan İbn Hassan ve bu kutuyu daha kolay ve perspektifi daha düzgün çizimler yapmak için kullanan Leonard da Vinci gibi öncülerin ilkel kamera öngörülerindeki fiziksel çalışmalarının yanında, simyacıların aydınlıkta bırakılan gümüş tuzlarının ışığın etkisiyle karardığını gözlemlemeleri ve diğer kimyasal deneyleri, birçok buluşun olduğu gibi fotoğrafçılığın da öncü çalışmalarını oluşturmuştur. Görüntünün bir yüzey üzerinde kalıcı hale getirilmesi aşaması artık yeni uygulamaların da yolunu açmış oldu. Ayrıca pozlama süresinin azaltılması ve görüntülerin daha nitelikli elde edilmesi, farklı alanlarda araştırma yapanların fotoğraftan yararlanma umutlarını güçlendirdi. Her fotoğraf tutkunu ve araştırmacı değişik türde fotoğraf çekim teknikleri geliştirmeye yöneldiler. Bu çekim tekniklerini, fotoğrafın bulunuşundan 30–40 yıl sonra görmeye başlıyoruz. Eadweard Muybridge ve Etienne Julius Marey’le ilk örneklerini gördüğümüz hareketlerin çözümünü kolaylaştıran kaydedilmiş görüntüler, Harold Eugene Edgerton’ın çok daha hızlı cisimleri kaydedebilme araştırmalarına kadar hızlı bir süreç izliyor. Resim .1. 50: E.Muybridge, Dört Nala Giden At, 1878 43
  • 48. Edward Muybridge 1870’li yıllarda bir atın koşma süresinden daha uzun süren hareketler görüntüledi. Atın bir tek uzun adımının 10-12 poz fotoğrafını çekti. Bu görüntülerle bir bakıma, ressamların atın dört ayağını yerden kesen görüntüsünün atın düşüyormuş izlenimi verir görüşü bu fotoğraflarla çürütülmüş oldu. Atların fotoğraflanmasında kullanılan makineler ise, atların koşarken kopardıkları iplerin yardımı ile çalışan elektrikli tetik (deklanşör) sistemli makinelerdi. Eadward Muybridge Californiya’da at yarışlarıyla ilgili bir iddiayı çözümlemek için başladığı koşan atların fotoğraflarını çekme işini yaparken geliştirdiği teknolojiyi sonraları yaygın biçimde birçok yerde kullandı ve sinemanın ilk adımları atılmış oldu (1874). Onun özellikle insan hareketlerinin sayısız türlerini parçalara bölerek fotoğraflaması sonucunda elde ettiği binlerce kare, hem zamanının bilim insanları hem de ressamları için zengin kaynak oluşturdu. Resim .1: 51.E.Muybridge 1881 Muybridge, kas hareketlerini çözümleme amaçlı çalışmaları için daha sonra, yürüyen, emekleyen, giyinen yıkanan, atlayan, top oynayan vb. durumlarda, çıplak ve giysili bebek, kadın ve erkek fotoğrafları çekti. Yaklaşık 1/1000 ( bazı kaynaklara göre 1/2000) saniye örtücü hızında, diyaframı otomatik ayarlı 24 ayrı yere yerleştirilmiş fotoğraf makinesi kullandı. Bu makineler aynı anda çekim yapmaya ayarlanmışlardı Günümüzde bu tür fotoğraflar çok daha gelişmiş fotoğraf makineleriyle çekilmektedir. Hatta dijital kayıt yapan video kameralarının ötesinde dijital fotoğraf makineleri de yaygın olarak kullanılmaktadır. Hareketleri ayrı karelerde görüntüleyen Muybridge’in faklı bir çalışmasını aynı dönemde Marey’de görüyoruz. Asıl mesleği tıp doktorluğu olan Fransız Etienne Julius Marey hareketleri tek bir kare üzerinde dondurmayı başardı. Hareketlerin her aşamasını aynı kare üzerine kaydetti. Diğer bir deyişle, Muybridge hareketi dilimlere bölüp, bunları tek tek kaydederek bize görüntüsel bir analiz sunarken, Marey hareketi daha soyutta incelemeyi ve onu kendi başına bir kavram olarak gösterebilmeyi amaçlıyordu. 44
  • 49. Muybridge’in fotoğrafları film kareleri gibiydi. Hareket adım adım kaydediliyordu. Marey ise hareketin her aşamasını tek kare üzerine grafiksel bir görüntü olarak kaydediyordu. Muybridge ve Marey elde ettikleri görüntüler için pozlama süresi 1/1000 – 1/2000 saniye dolayındaydı. Ancak daha hızlı hareketler için, örneğin tabancadan çıkan satte 3.000 km hızla giden bir mermi çekirdeğinin ya da bir hareketin çok kısa aralıklı anlarını tesbit için daha özel araçlara ihtiyaç vardır. Çok kısa süreli pozlama yapmak için o kadar fazla ışığa gerek duyulur. Bazı durumlarda gün ışığı, film duyarlığı ve diyafram açıklığı bu ihtiyacı karşılayamaz. Resim. 1. 52: Yürüyen Adam, E.Jules Marey, 1886 Bu ihtiyacı karşılamak için yapılan çalışmalarda olumlu sonuca ulaşmak Amerikalı fizik mühendisi ve fotoğrafçısı Harold Eugene Edgerton’a nasip oldu. Edgerton’ın, Massachusette İnstitute of Technology’de sürdürdüğü çalışmalar, 1937’de Fransız Laport’un ksenonlu tüpüyle donanmış düşük gerilimde çok güçlü kondansatörlerle beslenen bir flaş yapımıyla sonuçlandı. Edgerton, “Stroboskop” adını verdiği bu çok güçlü ışık kaynağı sayesinde, son derece hızlı hareketleri filme kaydedebildi. Balonları patlatan merminin hareketini izleyebilmek için saniyenin 500.000 de biri kadar kısa sürelerle çekim yaptı. Atom bombasının patlama anı görüntülerini kaydetmek için Edgerton’ın geliştirdiği manyetooptik kapak sayesinde saniyenin milyonda biri süreyle çekim yapıldı. Bilimsel araştırmalarında fotoğraftan yararlanan bilim insanlarından bir diğeri de İspanyol tıp doktoru Cajal’dır. Fotoğraf tutkunu, 1901 yılı Nobel Tıp Ödülü sahibi Santiago Ramony Cajal, binlerce fotoğraf çekmenin ötesinde, autochrome plakaların ve XIX. yüzyılın sonlarında Lippman’ın bulduğu sistemin geliştirilmesi konusunda titiz çalışmalar yaptı. 1902 yılında yayınladığı “Renklerin Fotoğrafı” adlı kitabında, renk konusundaki bütün sorunları çözmeye yönelik araştırmalarını açıkladı. Cajal mesleki araştırmalarında renklendirmelerden çok yararlandı. Sinirleri görünür hale getirebilmek ve birbirinden ayırt etmek için renkli baskıları kullandı. Görüntü kaydetme yöntemlerindeki bu gelişmeler birçok uğraşı alanlarının da yararlandığı bir alan oldu. Örneğin ressamlar insan ve hayvan resimleri yaparken fotoğraflarını çektikleri görüntülere bakarak anatomik yapıları daha orantılı olarak çizmeye başladılar. Hatta hareketli görüntülerin kaydedildiği fotoğraflardan esinlenerek yeni ekol yarattılar. 45
  • 50. Resim.1. 53 : E.J.Marey, Balyoz Darbesi,1895 Resim.1: 54. Merdivenden İnen Çıplak, Marcel Duchamp,1912 Bu tür resim örneklerini Marcel Duchamp’ın resimlerinde görüyoruz. Tıp dünyası da kasların ve vücut hareketlerinin daha ayrıntılı incelenmesine fotoğraf sayesinde olanak buldu. Fotoğraf uygun protezler yapımına kolaylık sağladı. Sporcuların başarılarında, fotoğrafla başlayan hareketli görüntülerin değerlendirilmesinin önemi vardır. Uzaydan gelen ilk görüntüler yine fotoğrafik olarak incelendi. Sonuç olarak, gerek anılarımızı süsleyen bir araç gerekse savaşta veya barışta yararlanılan bir buluş olsun, fotoğrafın vazgeçilmezliği yadsınamaz. Fotoğraf bulunuşundan itibaren yaşamımızda giderek daha çok yer almaktadır. Yararlanma alanlarının gün geçtikçe artması, teknolojilerin birbirinden yararlanma ve geliştirme çabalarını da beraberinde getirmektedir. Özetle, fotoğraf, yalnızca anıların kaydedilmesini sağlayan bir araç değildir. Fotoğraf, sanatçıların kendilerini ifade aracıdır. Fotoğraf kültürlerarası ilişkileri kolaylaştıran bir iletişim aracıdır. Fotoğraf, bilim insanlarının araştırmalarını kolaylaştıran temel bilgi ve kanıt aracıdır. Fotoğraf, keşfinden bugüne önemini artırarak ve kullanım alanları giderek artan bir buluştur. Bu nedenledir ki görüntü kaydetme alanında fiziksel ve kimyasal araştırmalar sürdürülmekte ve her geçen gün daha gelişmiş teknolojiler insanların hizmetine sunulmaktadır. 1.6. Fotoğrafın Yaygınlaşması 1.6.1. Dünyada fotoğrafın gelişimi Wedgwood, yüzey üzerine kimyasal yoldan görüntü kayıt etmeyi başarmıştır ancak kalıcı olmasını sağlayamamıştır. 46
  • 51. 1827 yılında ise fotoğraf makinesini kullanarak tarihin bilinen ilk fotoğrafı olarak evinin ahırını resmeden Niepce, bu fotoğrafı sekiz saat gibi çok uzun bir süre pozlayarak çekti. Bu pozlama süresinde güneş, binanın etrafında hareket ettiği için gölgeler birbirine karıştı ve sonuç olarak netsiz bir fotoğraf ortaya çıktı. Niepce helyografi tekniğini kağıt ve cam üzerine uyguladı, ancak tonlar arasındaki ayırımı hala net olarak çıkaramıyordu ve konunun bütünü siluet olarak görülüyordu. Resim.1. 55:Nicéphore Niépce tarafından 1827’de çekilen ilk fotoğraf. Helyografi. Dagerryotip daha nitelikli objektiflerin ve yeni fotoğraf makinelerinin üretilmesi ile gelişti ve yaygınlaştı. Işığa duyarlı objektiflerle 1840 yıllında dagerreyotip pozlaması yarım dakikaya düştü. Bu gelişmelerle birlikte dagerreyotip özellikle porte çekimlerinde çok yaygınlaştı. Önce çok hızlı bir şekilde Avrupa’da yayıldı ve ardından Amerika’da bir endüstriye dönüştü. Dagerreyotip ilk önce pozlama süresi nedeniyle mimari çalışmalarında kullanıldı. 1840-1844 yılları arasında Paris şehrinin 114 dagerreyotipi çekildi. Paris’ten Atina’ya, Mısır, Moskova’ya mimari yapıları resmetmek için yayıldı. Ünlü Amerikalı mücit ve ressam Samuel F.B.Morse(1791-1872) Amerika da ilk dagerreyotipi (1839) kullanan kişidir. Morse, güneş ışığını kullanarak 10-20 dakika pozlamayla, karısı ve kızının dagerreyotipini çekti. 1840 sonunda ortaya çıkan üç önemli teknik gelişme daguerretipin yayılmasını sağladı. Birincisi, Daguerre’in kullandığı objektiflerden, parlaklık açısından 22 kez daha güçlü objektifler geliştirildi. İkincisi, levhaların ışığa karşı duyarlılığı geliştirildi. Üçüncüsü ise levhaların yaldızlandırılması ve yaldızlandırılmış fotoğrafların elde edilmesidir. Bu teknik gelişmeler sonucunda, porte stüdyoları batı dünyasında hızla gelişti. 47
  • 52. Pozlama süresinin kısalması ile birlikte fotoğraf makinesi önündeki düzenlemeler önem kazandı. Çoğu kere oturan kişiler açık ya da koyu renkli fon önünde fotoğraf makinesine göre dikey olarak konumlandırıldı. Portreler genellikle cepheden değil objektife hafif dönerek bakan açılar olarak yaygınlaştı. Giderek nesne aydınlatması başladı, bunun için stüdyoya giren doğal ışıktan yararlanıldı. Amerika’daki dönemin ünlü dagerreyotip ustaları Josiah Johnson Hawes ve Albert Sands Southworth bu iş için, içinde çeşitli dekorların olduğu stüdyo kurdular. Portreye konu olan kişiyi düzenlenmiş bir ortama yerleştirdiler ve bu ortam içinde hem konuyu hem de fonu aydınlatmak için ışık kullandılar. Hawes ve Southworth’un 1850 yıllındaki fiyatları, büyük boy dagerreyotip için 33.00 Dolar, ¼ boy için 8.00 Dolar ve küçük boy için 2.50 Dolar idi. Rekabet nedeni ile 50 Cent, 25 Cent ve 12.5 Cent’e kadar düştü. Bu yıllarda günde ortalama 1000 çekim yapılıyordu. 1890’lı yıllarda Hawes’in dagerreyotipleri 1000 Dolara alıcı buluyordu. Dagerreyotip’in bulunuşunun 150.Yılı nedeni ile yayınlanan bir çalışmada Daguerre için Darwin’den daha köktenci olarak insanın dünyaya bakışını,Marx’tan daha fazla dünyayı değiştirdi, denilmektedir. Daguerre’in sağladığı bilgiler insanlığın tarihi içinde pozlama tekniği ile değişik yüzeyler kullanabilmesine olanak sağlamıştır. Film, elektronik görüntü (video),bilgisayar görüntüsü gibi. Talbot, Şubat 1841’de kalotipin patentini aldı.Kağıt üzerine baskı yapmayı Niepce düşündü ancak Talbot bunu gerçekleştirdi. Kağıt üzerinde negatif görüntü bir kez sabitleştikten sonra ışıktan hiç etkilenmiyor ve sonsuz sayıda pozitif kopya yapmaya olanak sağlıyordu. Talbot’un kalotip yöntemini dönemin ünlü fotoğrafçıları David Octavius Hill (1802- 1870) ve Robert Adamson (1821-1848) Edinburg ve İskoçya’da kalotipi kullanarak çok nitelikli portreler elde ettiler. Hill ve Adamson portreleri, dış mekanda güçlü güneş ışığında çektiler. Pozlama süresi en az iki dakikaydı ve fotoğrafı çekilen kişinin kıpırdamadan durması gerekiyordu. Bu ikili, fotoğraf estetiği açısından önemli olan; ışık kullanımı, ifadenin ortaya çıkması, modelin konumlanması gibi konularda başarılı olan yüzlerce portre çekmişlerdir. Bu portreler, dagerreyotip kadar keskin detay vermemesine rağmen geniş kitlelere yayılmıştır. Bunun yanında kalotip mimari ve gezi amaçlı fotoğraf çekimlerinde kullanıldı. Çünkü kalotip yönteminin aygıtlarını ve duyarlı kağıtları taşımak dagerreyotipin aygıtlarına göre çok kolaydı. Ayrıca kalotip kitap basımında da kullanılabiliyordu. Fransız devleti, birçok Fransız katedralinin Talbot’un yöntemiyle fotoğraflanmasını sağladı. 1847’de kalotipin eksiklerini gidermek için Fransız ve İngiliz bilim adamları birçok yeniliği bu yönteme eklediler. Kalotip fotoğrafın kitap baskı işinde kullanılması sağlandı ve 1851’de ilk fotoğraf albümü yayınlandı. Yaş kollodyum yönteminde duyarlı levhaların, kollodyum henüz yaş iken, kurumadan pozlandırılması gerekiyordu. Bu nedenle özellikle dış mekânlarda, uzak yerlerde fotoğraf çekenler, özel donatılmış araçlarla birlikte fotoğraf çekmeye gidiyorlardı. Bu amaca yönelik olarak özel donatılmış at arabaları üretildi. Bu araçlar ilk kez ortaya çıkın gezici fotoğraf laboratuarlarıdır. Bu dönemde, Archer’in yöntemini kullanarak günlük yaşamda, savaşlarda ve Alp dağlarının çok başarılı fotoğrafları çekildi. Yine bu dönemde, taşıması kolay olan, katlanabilen, sırt çantasında taşınabilen fotoğraf makineleri ve sehpalar üretildi. Çekim için kullanılan fotoğraf makinesi ve diğer yardımcı malzemenin ağırlığı toplam 15-20 kilogramdır. 48
  • 53. 1871’li yıllarda Maddox’un devrim niteliğindeki buluşundan sonra fotoğrafçılık hızla yayıldı ve fotoğraf hayatın içine girdi. Avrupa’daki başkentlerde fotoğraf sergileri açıldı fotoğraf dernekleri kuruldu. Fotoğraf makineleri günlük yaşamı, dünyanın farklı köşelerindeki yaşamı, savaşları görüntülemek için kullanıldı. Fotoğraf artık portre ve aile fotoğrafçılığı ötesinde belgeleme aracı olarak kullanılmaya başladı. Bu dönem, dünyanın hem teknolojik hem de ekonomik olarak geliştiği bir dönemdir. 1867’de elektrik,1876’da telefon,1879’da ampulü bulunarak günlük hayata girdi. Diğer önemli bir gelişme de demir yolunun hızla yayılarak, her türlü taşımacılığı yaygınlaştırılmasıdır. Şehirlerin nüfusları artmış, Avrupa’nın toplam nüfusu 1780’de 110 milyon iken 1880’de 315 milyon olmuştur. Aynı dönemde ABD’de nüfus yaklaşık 4 milyondan 50milyona yükselmiştir. Bireysel üretim biçimi yerini kitle üretimine bırakmış ve ticari açıdan bakıldığında, her mal için büyük pazarlar ortaya çıkmıştır. Her alanda pazara yönelik olarak mal üretimi yapılırken rekabet ortaya çıkmıştır. Bu genel ekonomik gelişme içinde fotoğraf da yerini almıştır. Fotoğrafın ucuz ve seri üretilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır. Maddox’un kuru jelatin bromürlü cam levhaları seri olarak üretilmeye başlamıştır. Bu yeni yöntemle birlikte, fotoğraf çeken artık kendi negatifine sahip olmaya başlamıştır (1854). 1800’lü yılların sonunda dünyada birçok alanda, ortaya çıkan buluşlar ve gelişmeler yirminci yüzyıla yön verecek gelişmeler olmuştur. Selüloit duyarkat, fotoğrafçılıkta gerçek anlamda bir devrimdir. Fotoğrafçılık bu gelişmeyle birlikte herkesin kullanımına sunulmuştur. Gümüş bromür duyarkatla kaplanmış selüloit filmler ve daha sonra ateşe dayanıklı olanlar üretildi. 1950 ve 1960’larda ise günümüzde kullanılan polyester tabanlı filmler üretildi ve sonuç olarak cam levhalar tamamen kullanılmaz oldu. 1.5.2. Türkiye’de Fotoğrafın Gelişimi Ülkemizde Cumhuriyet sonrası bir araştırma yapıldığında yazılı belgenin yeteri kadar bulunamadığı, bulunanların da gerçekliği ve değeri konusunda inandırıcılığının kesin olmadığını görüyoruz. Belgelere baktığımızda ise, kronolojik saptamalar yapılırken kişilerin kendi inançlarına göre, yorumlar da getirdiğini görüyoruz. Halbuki, kişiler geçmişi hiçbir zaman kendi görüşlerini doğrulamak için alet etmemelidirler. Fotoğrafın tarihini yazarken sadece kronolojik olarak değil, içinde bulunduğumuz yüzyılın etkisini, olumlu veya olumsuz olarak yorumunun da yapılması gereklidir. Çünkü her yüzyılda toplumları etkileyen değişim ve gelişme gösteren teknoloji, kişilerin kendine özgü düşünü biçimleri, yaşadığı anı yansıtan anlatım dilidir. Diğer bir açıdan baktığımızda ise her toplum kendine ait olan yaşam biçimi ve çağını yansıtan anlatım dilini belirler. Her toplumda, teknolojideki yenilik, kültürel içeriği etkiler ve yeni araştırmaları ortaya çıkartır. Örneğin, fotoğrafın 19. yüzyıla optik çağ dedirtmesi gibi. 49
  • 54. Avrupa ile Türk fotoğrafını karşılaştırdığımızda ise, Avrupa’da 1900’lerden sonraki dönemde, Strand’ın fotoğrafları sanatsal birikimlerini içeren ve görsel bir iletişim aracı olarak kullanılıyordu. Ülkemizde ise fotoğrafın günah olduğu inancı ve teknolojik araç gerecin yokluğu, fotoğrafın gelişmesini engellemiştir. Bu dönemde fotoğraf sadece belge olarak kullanılmıştır. Fotoğrafın estetiği üzerinde durulmamıştır. Doğa çalışmalarında ise insan figürü fotoğrafın leke değerlerindeki dengeleme unsuru olarak kullanılır. Yüzlerdeki ifade belirli değildir. Halbuki belirli olmayan bu yüzler, izleyenlere evrensel bir iletişim dili olan insan yüzüne ilişkin bir bilgi vermezler. İzleyen kişi arka plandaki doğadan, kişinin giysisinden insanların, toplumsal ve ekonomik durumları ile ilgili bilgileri alabilir. Cumhuriyet’in ilanı ile başlayan ulusallaşma anlayışı ile kültür ve sanat bütünleştiğinden fotoğraf, bağımsız olarak yerini almıştır. Cumhuriyet döneminden önce, söz üzerine kurulan iletişim, cumhuriyetten sonra görsel iletişim olarak ön plana çıkmıştır. Aynı zamanda sinema da kendini bu dönemde kanıtlamıştır. Ülkemizde fotoğraf 1900’lere kadar azınlıkların elindeydi. Cumhuriyet döneminde ise fotoğraf günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Şimdi bu gelişmelere bir göz atalım:  Osmanlıda Fotoğraf Sanatı 18. Yüzyılda, önce İngiltere'de daha sonra da tüm Avrupa'da dönen fabrika çarkları, yeni bir dönemi haber veriyordu. İnsanlık tarıma dayalı kültürden endüstri çağına geçmeye başladı. Toplum yaşamının her alanını etkisi altına alan endüstri çağı, kendine hizmet edecek buluşları da beraberinde getirdi. Bu asır Avrupa'sında, en görkemli yıllarını yaşayan endüstri devrimi, Osmanlı İmparatorluğu'nu politik, kültür ve sanat, askeri ve ticari yönlerde de etkilemeye başladı ve Batı'ya dönük bir politikanın esas alınmasına neden oldu. Toplumun beğenileri değişti. Resim, mimari ve müzikte gelenekselin yanı sıra, Osmanlı toplumunda elit zümreyi oluşturan entelektüel, bürokrat ve saray çevrelerine Batı zevki girmeye başladı. Batılı hükümdarların bir gelenek haline getirdiği, kendi portrelerinin devlet dairelerine astırılması ve hediye edilmesi alışkanlığı, Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk kez Sultan II. Mahmud (Saltanatı 1808-1839) döneminde uygulandı. Yeniçeri olayından (1826) sonraki günlerde, 6.5X7.5 cm. boyutunda, kabartma sarı ve pembe güllerin, üzerlerinde elmas bulunan mavi çiçeklerin çevrelediği bir alanın ortasına, askeri üniforma giymiş olan Sultanın bir resmi hazırlandı. Tasvir-i Hümayun adı verilen bu nişanlar zincir ile boyuna takılır veya resmi dairelerin duvarlarına asılırdı. 50
  • 55. Bir kısım tutucu çevreler Sultanın bu davranışından rahatsız oldukları için bunu yıkmak isteyen Sultan, 1832 yılında Cuma Selamlığından sonra, Küçüksu'da ikamet eden Şeyhülislam Abdülvahab Efendi'yi huzuruna kabul ederek kendisini Tasvir-i Hümayun ile ödüllendirdi. 1835'de Harbiye Mektebi'ne ve 1836'da, Rami ve Selimiye Kışlalarına büyük bir törenle Sultanın resimleri asıldı. Ve II. Mahmud, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa kuvvetlerine karşı çarpışacak olan Osmanlı ordusunun kumandanı ‚ Merkez Hafız Mehmed Paşa'ya, 1838 yılında, moral vermesi için bir resmini gönderdi. 3 Ekim 1839'da Gülhane Hatt-ı Hümayunu'nun Reşid Paşa tarafından okunmasından bir iki hafta sonra, fotoğrafın bulunuşu ilk kez, İstanbul'da yayınını Türkçe, Arapça, Fransızca sürdüren Takvim-i Vekayi gazetesinin 28 Ekim 1839 (19 Şaban 1255) Pazartesi günü 186. sayısında duyuruldu. 1840 yılında Yenicami avlusunda ilk Postane-i Amire kuruldu. Aynı yıl İngiliz William Churchill'in yabancı basından aktardığı yazılarla yayınına başlayan Ceride-i Havadis Gazetesi'nin 25 Ağustos 1840 (26 Cemazıyelahır 1256) Salı günü 47. sayısında, Daguerre'in ticari amaçla çoğalttığı makinasından söz edilmekteydi. 1839 yılının Ekim ayında, Fransız ressam Horace Vernet (1789-1893), yeğeni Charles Marie Bouton ve Daguerreotypist Goupil Fesquet (1806-1893), Marsilya limanından yola çıkarak dünyadaki ilk fotoğrafik geziye başladılar. Suriye, İskenderiye, Kahire, Sina, Filistin, Tyre, Saidon, Deir El Kamar, Şam, Kudüs, Nazareth, Beyrut ve Baalbeck'den sonra, 4 Şubat 1840'da İzmir'e vardılar. Fesquet tarafından hazırlanmış olan anı defterinde, 13 Şubat 1840'da Iena gemisinin bordasından çekilen İzmir'in Daguerreotype'larından söz edilmektedir. Bu yıllarda matbaa ve baskı tekniği gelişmediğinden, çekilen fotoğrafları yayın organlarında ve kitaplarda göstermek olanaksızdı. Bu çekimler, fotoğraflara ara tonlar verilerek yeniden ressamlar tarafından çizildi. Fotoğraftan tekrar çizim yolu ile hazırlanmış ilk kitap Excursions Daguerriennes: Vues et Monuments Les Plus Remarquables du Globe (1840-1844) adı ile Paris'te N.P. Lerebours tarafından yayımlandı. Bunlar Avrupa ve Ortadoğu'nun çeşitli yerlerinden saptanmış görüntülerdi. İslam mimarisi üzerine araştırmalar yapan Joseph Philbert Girault de Prangey (1804- 1892), Ortadoğu'da 1842-1845 yılları arasında 1000'in üzerinde Daguerreotype çekti. Bunlardan yapılan illüstrasyonlar 1846'da Paris'te Monuments Arabes d'Egypte de Syrie, et d'Asie-Mineure Dessines’et Mesures de 1842’a 1845 adı ile basıldı. Fransız asıllı Kompa'nın 1842 yılında İstanbul'a geldiği ve Beyoğlu Belvü'de çalıştığı, Ceride-i Havadis gazetesinin 16 Temmuz 1842 (8 Cemazıyelahır 1258) Cumartesi günü 95. sayısında duyuruldu. Fransız yazar Maxime du Camp (1822-1894), 1843'de İzmir, Efes ve İstanbul'da çektiği fotoğraflarını, 1848'de Paris'te, Souvenirs et Paysages d'Orient: Smyrne, Ephese, Magnesie, Constantinople, Scio adlı kitabında yayımladı. 51
  • 56. Jacob August Lorent (1813-1884), 1842 yılında İstanbul'dan başlayarak, İzmir, Mısır, Kudüs, Karadeniz'e yaptığı seyahatini, 1845 yılında Wanderungen im Morgenlande 1842- 1843 adlı kitabında yayımladı. Ernest de Caranza, 1852'de İstanbul'a geldi ve Anadolu yarımadasını gezerek pekçok Calotype çekti. Bunlardan 55 adedi ile hazırladığı albümü Sultan Abdülmecid'e ( Saltanatı: 1839-1861) takdim ederek, "Sultan Fotoğrafçısı" ünvanını almayı başardı. Yine aynı yıl Alfred Nicolas Normand (1822-1909), İstanbul'un 16 X 21 cm boyutunda Calotype'larını çekti. İrlanda'lı John Shaw Smith'in (1811-1873), 1852 yılında çektiği Pera fotoğrafı, iki negatiften oluşmuş, bilinen en eski çiftli baskıdır. Francis Frith (1822-1898), İzmir'i 1860'lı yıllarda gezdi ve yörenin fotoğraflarını çekti. 37 fotoğraflık albümün ilk sayfasına, Türk kostümleri içinde kendi portresi de basıldı. Francis Bedford (1816-1894), Galler Prensi VII. Edward'ın Türkiye ve Ortadoğu'ya 1862'de yaptığı geziye katılarak, Wet Collodion'lar çekti. Bu gezinin fotoğrafları, Londra'da Day&Son tarafından basıldı.  Arkeologlar için bulunmaz bir hazine olan Küçük Asya toprakları, Fotoğrafla uğraşan ve eski eserlerle ilgilenen gezginlere fotoğrafın bulunuşu ile birlikte yeni bir çalışma olanağı sunmuş oldu. 1861'de George Perrot, mimar Edmond Guillaume ile Anadolu yarımadasına arkeolojik bir gezi düzenledi. 1862'de Paris'te Exploration Archeologique de la Galatie et de Bithynie adında bir kitap yayımladılar. Jules Delbet'nin fotoğraflarıyla yayımlanan bu kitapta verilen bilgiler, arkeologlara yol gösterici oldu. Fransa'nın Osmanlı İmparatorluğu'ndaki elçisi Marquis de Moustier'in akrabası olan A. de Moustier, 1862 yılında İstanbul'dan başlayarak, Marmara bölgesi ve Kuzey Ege'nin çeşitli görüntülerini çekti. Bu fotoğraflar, gravür tekniği ile hazırlanarak, 1864'de Le Tour de Monde adlı 15 ciltlik kitabın içinde yayımlandı. Felix Bonfils (1831-1885) ve oğlu Adrien Bonfils'in (1861-1929) Beyrut'ta fotoğraf stüdyoları vardı. Baba-oğul, İstanbul ve Anadolu yarımadasının fotoğraflarını da çektiler. 52