Adneksiyal kitlelerde izlenecek yöntem nasıl olmalıdır? Laparoskopinin yönetimde yeri nedir? Her adneksiyal kitleye cerrahi gerekir mi? Çocuklardaki adneksiyal kitlelerde yönetim nasıl olmalıdır?
5. Adneksiyal kitleler
* Hastaneye başvuru nedeni olarak 4’uncu en sık jinekolojik sebep
* %90’ı benign karakterlidir.
* İlerleyen yaşla birlikte, malign adneksiyal kitle insidansında dramatik artış
* 40 yaş altında 0,4-8,9 olgu/100000 kadın iken, 60-80 yaş arası 60
olgu/100000 kadın
Asemptomatik ♀ % 0.17- 5.9
Semptomatik ♀ % 7.1 - 12
*En sık over kökenli
– % 80’i Benign
– % 20’si Malign
*Adneksial kitleleri değerlendirirken primer over tümörlerinin yaşamın
dekadlarına göre dağılımı bilinmelidir.
*Malignite riski yönünden hastanın yaşı en önemli belirleyici faktördür.
10. PELVİK MUAYENE
* Overlere ve adneksiyel yapılara pelvik fizik muayene
sırasında ulasılabilmesi anatomik olarak zor
* Bimanuel pelvik muayene, erken dönemdeki adneksiyal kitle
olgularının saptanmasında etkili değil
* Tümör çapı 5 cm’nin altında olduğunda normal muayene
bulguları
Current Opinion in Obstetrics and Gynecology 2006, 18:14-19, Adneksiyal kitlelerde
erken tanı ve malignite belirteçleri, Eddie F.C. Murta ve Rosekeila S. Nomelini
11. Ultrasonografi Bulguları
Malignite riski Düşük Yüksek
Tümör boyutu <10 cm ≥10 cm
Septa Yok veya ince Kalın
Lokül sayısı Uniloküler Multiloküler
Ekodansite Hipo-ekojenik
Homojen
Artmış ekojenite
Mixed/solid komponent
Papiller çıkıntılar Yok Var
15. Transvajinal USG
* Malign-benign ayrımında transvajinal
sonografinin en önemli sınırlayıcı özelliği
yüksek yalancı pozitiflik oranlarıdır
(DePriest PD. Gynecol Oncol 1993;51:7-11)
* Birçok benign tümörün gri skala
sonografideki görünümü kompleks ya da
şüphelidir
– Endometrioma
– Corpus luteum hemorajicum
– Dermoid kist
– Hidro-pyo-hematosalphenks
(Valentin L.Best Pract Res Clin Obstet Gynecol 2004;18:71-89)
16. Sonografik Özellikler
* Morfolojik Görünüm
* Tümöral kan akımının
lokalizasyonu Maligniteyi
tespit
etmede en
önemli
sonografik
özelliklerdir
(Alcazar JL. Am J Obstet Gynecol 2003;188:685-92)
17. RDUS
* Foliküler fazın erken döneminde ( ilk 7 gün ), direnç
yüksektir.
* Geç foliküler ( 11-13 gün ) ve erken luteal faz ( 15-17 gün )
boyunca aktif korpus luteum oluşumu ve neovaskülarite
sonucu progressif olarak impedans düşer.
* Siklusun geç luteal fazında korpus luteum
rezorbe olduğundan ( 26-28 gün ) impedans tekrar
yükselir.
18. RDUS
Over lezyonlarının RDUS ile optimal
değerlendirilebilmesi için
Reprodüktif dönemde menstrual siklusun 3-11.
günleri arasında değerlendirilmeli
19. Doppler Kan Akımı
* Vaskülarizasyon malign
kitlelerde santralde, benign
kitlelerde periferde olmaya
eğilimlidir.
* Malign tümörlerde kan akımı;
– Düşük impedanslıdır
– Yüksek diastolik akım
* En sık kullanılan indeksler:
– RI ve PI
* RI<0.4
* PI< 1.0 olması malignite
lehinedir
* Yalancı pozitiflik %0-20
(Kurjak A. Gynecol Oncol 1993)
(Sawicki W. Eur J Gynaecol Oncol 2001)
(Fishman DA.Am J Obstet Gynecol 2005)
20. Doppler Sonografi
* Renkli Doppler görüntülemenin kullanımı
konvansiyonel B-mode sonografinin
spesifitesini arttırır
* Power Doppler görüntülemenin tanısal
performansı konvansiyonel renkli
Doppler’den daha üstündür
* 3D-power Doppler ile malign adneksial
kitleyi predikte etmedeki tanısal
geçerlilik oranları artmıştır
21. A B
A.Kalın septalı,solid komponentli
kompleks bir adneksial kitle
(primer over kanseri)
B. Aynı kitlede solid alanlar
içinde bol miktarda kan akımı
22. İnternal duvar yüzeyinden köken alan solid komponentleri olan adneksial
kitlenin 3D-power Doppler görünümü.
Kaotik damar düzeni ile giden kompleks bir vasküler mimari
İzlenmekte (Primer over kanseri)
Malignite Şüphesi
1- Papiller projeksiyon içine
penetre olmuş damarlar
2- Solid alanlar içine penetre
olmuş damarlar
3- Solid bir tümörün
santralinde kanlanma
31. Malignite Risk İndeksi
(Risk of Malignancy Index [RMI])
RMI = CA 125 düzeyi x Menopozal durum x
Ultrason skoru
* Serum CA 125 düzeyi (U/ml)
* Hastanın menopozal durumu
– Premenopoz:1
– Postmenopoz:3
* Transvajinal sonografik değerlendirme
– Multiloküler kist:1
– Solid alanların varlığı:1
– Metastaz lehine bulgular:1
– Ascite varlığı:1
– Bilateralite:1
32. Malignite Risk İndeksi (RCOG)
*RMI (<25 ) Düşük risk., (25-250) orta risk
( >250 ) yüksek risk
*Malignite Risk İndeksinin 250’den büyük olması
benign overyan patolojileri over kanserinden
ayırt etmede
– %85 spesifite
– %97 sensitiviteye sahiptir
(Davies AP. BJOG 1993;100:927-31)
*RMI>250 Over ca riski %75 Olgu bir kanser→ →
merkezine refere edilmelidir
33. Alfa-Fetoprotein (AFP)
* Jinekolojik onkolojide germ hucreli over tumorlerinin
izleminde kullanılmaktadır. Endodermal sinus tumoru
olgularının tumunde ve embriyonel karsinom olgularının
%90’nının fazlasında yuksek saptanmaktadır.
* Cerrahi oncesi ve sonrasında AFP seviyelerinin takibi
cerrahi tedavinin yeterliliğini, tıbbi tedavinin
etkinliğini, metastazların var olup olmadığını ve nuks
varlığını gostermektedir.
*Bu iki nadir tumor dışında AFP seviyeleri primer
hepatoma, hepatit, siroz ve metastatik karaciğer
hastalığı ile endoderm kaynaklı gastrointestinal,
pankreas, akciğer ve meme kanserlerinde de artabilir.
34.
35. Karsinoembriyonik antijen (CEA)
*Bir onkofetal antijendir. Over, mide yada
kolonun musinoz adenokarsinom olgularında
artmaktadır.
*Ancak over tumorlerinin tanı ve takibinde
yeterli değildir.
*Yüksek serum CA-125 varlığında tanı
genellikle epitelyal over kanseri olsa da mide
ve kolonun adenokanserleri, ileri metastatik
evrelerinde over kanserini taklit
edebileceğinden seviyesi mutlaka
saptanmalıdır.
36. Lizofosfatidik Asit (LPA)
*Fosfolipid yapıda basit bir molekuldur. Epitelyal over
kanserli olgularda overe sınırlı hastalığı olanların %90’ında,
ileri evre (evre II ve ustu) olanların ise tumunde kan
seviyeleri artmıştır.
*LPA seviyelerindeki bu artış,overin epitelyal kanserleri ile
sınırlı gozukmektedir. Ayrıca, over kanserli olguların assit
sıvılarında da saptanmaktadır.
*Over kanseri patofizyolojisinde LPA metabolizmasında
değişiklikler olduğu ve bu nedenle duzeylerinin arttığına
inanılmaktadır.
*LPA reseptorlerinin de over kanseri tedavisinde hedefe
yonelik geliştirilecek ilaclar acısından onemli olabileceği
belirtilmektedir.
37. Laktat Dehidrogenaz İzoenzim 1 (LDH-1)
*LDH, beş izoenzimden oluşmaktadır. Bunlar
icinde LDH-1 tumor belirtecliği acısından
onemli gozukmektedir.
*Overin germ hucreli tumorlerinde %88
oranında yuksek bulunmaktadır.
*Disgerminomlu hastalarda bu oran %95’e
cıkmaktadır.
38. CA-19-9
* Esas kolon Ca tarafından eksprese edilir.
* Müsinöz over tümörlerinde
* Bir kısım seröz ve non-müsinöz over tm
tarafından da eksprese edilebilir.
* Klinik monitorizasyonda CA125 ile
kombine kullanılabilir.
39. CA 15-3
* Esas olarak meme kanserinde kullanılır.
* Kolon, akciğer, over ve pankreas
kanserlerinde de bulunur.
* Kronik hepatit, siroz, sarkoidoz,
tüberküloz ve SLE gibi hastalıklarda da
artar.
40. Over Kanserlerinin Erken Tanısında Tümör
Markerlerin Spesifite ve Sensitiviteleri
Marker Sensitivite Spesifite
CA 125 % 78 % 77
CA 19.9 % 24 % 88
CA 15.3 % 62 % 86
Woolas RP, Conaway MR, Xu FJ ve ark. Gynecol Oncol 1995
41. Adneksİyel Kİtlelerde Cerrahİ Eksplorasyon
Endİkasyonları
* Bir adet kalın septumlu (>3 mm)
* İki ya da daha fazla ince septumlu kistler
* En büyük kist çapı 5 cm veya daha fazla; en az iki
takip periyodunda kist veya yumurtalık hacminin aynı
kalması veya artması
* 10 cm den büyük kistik yapı
Current Opinion in Obstetrics and Gynecology 2006, 18:14-19, Adneksiyal kitlelerde erken tanı ve malignite
belirteçleri, Eddie F.C. Murta ve Rosekeila S. Nomelini
42. Adneksiyel Kitlelerde Cerrahi Eksplorasyon
Endikasyonları
* Vejetasyon veya kalsifikasyon;
* Solid veya ağırlıklı olarak solid tümör
* Asit
* Artmış tümör belirteci düzeyi
* Renkli Doppler ultrasonografide 0.4 veya daha düsük
rezistans endeksi.
Current Opinion in Obstetrics and Gynecology 2006, 18:14-19, Adneksiyal kitlelerde erken tanı ve malignite belirteçleri,
Eddie F.C. Murta ve Rosekeila S. Nomelini
43. * Günümüzde bilhassa benign adneksiyal kitlelere
yaklasımda laparoskopik cerrahi altın standart kabul
edilmekte
Canis M, Botchorishvili R, Manhes H, et al. Management of adnexal masses: role and risk of laparoscopy. Semin
Surg Oncol 2000;19:28-35.
44. %100 duyarlı herhangi bir test yok
Şüpheli adneksiyel kitlelerde primer yaklaşım
‘’ Cerrahi ’’ (L/S veya L/T)
Over Kaynaklı Kitleler: Benign veyaOver Kaynaklı Kitleler: Benign veya
Malign ?Malign ?
45. * Hangi hastalar takip edilebilir?
* Hangi hastalar opere edilmelidir?
* Cerrahi yaklaşım; laparoskopi (LS)
vs laparotomi (LPT)
* Kim tarafından opere edilmelidir ?
Yönetimdeki Sorular
46. Premenopozal Adneksial Kitle
Adneksial Kitle
Boyut ≤ 10 cm
Unilateral
Kistik
Mobil
Asit yok
Boyut > 10 cm
Bilateral
Solid
Fikse
Asit var
Kitle Sebat Eder
veya Büyürse
Cerrahi
Değerlendirme
6 - 8 haftalık
Takip
Takip
Laparoskopi
veya Laparotomi
Küçülür veya
Kaybolursa
47. Postmenopozal Adneksial Kitle
Adneksial Kitle
Basit Uniloküle
Kistik
Asit yok
Marker N
Kompleks
Solid
Asit var
Marker Yüksek
< 5 cm
Takip
Laparotomi
F/S sonucuna göre
Yaklaşım
≥ 5 cm
Laparoskopi
F/S sonucuna göre
Yaklaşım
48. Cerrahi Tipi Ne Olmalıdır?
Laparoskopi
vs
Laparotomi
LS ile %80 olguda tedavi mümkündür
Canis M, Semin Surg Oncol, 2000
49. L/S - Laparatomi
Avantajları
• Minimal invaziv
cerrahi
• Daha az adezyon
• Postop. ağrıda azalma
• Daha hızlı iyileşme
• Kısa süreli
hospitalizasyon
Dezavantajları
• İntraop. tanının
geçerliliği
• Yetersiz rezeksiyon
• Kapsüler rüptür,
tümör yayılımı, trokar
metastazı
• Hemen cerrahi
evrelemenin
yapılamaması
• Tedavide gecikme
(Vaisbuch E.Obstet Gynecol Surv 2005;60:326-30)
51. Postmenapozik Adneksiyel Kitleleri
Olan Hangi Hastaları Jinekolog
Onkolog’a Yönlendirilmeli ?
* Ca 125 ≥ 65 U/ml,
50 yaş altı 200, 50 yaş üstü 35
* Asit varlığı
* Batın içine yayılma belirtisi olduğu zaman
* Birinci derece akrabalarında Meme-Over
kanseri hikayesi olması
* Solid konponenti olan ve papiller yapılar
içeren
*Saptanan kitlelerin fikse olması
52.
53. Çocukluk Döneminde Adneksiyal Kitle
Adneksiyal kitlelerin büyük bir kısmı over kaynaklıdır
* Olguların ~ 1/3 non-neoplastiktir
* Olguların ~ 1/3 benigndir (matür kistik teratom)
* Olguların ~ 1/3 maligndir
Malign tümörlerin > %50 germ hücrelidir
54. Germ Hücreli Tümörlerde Genel Tedavi
Yaklaşımları
* Preop. Ca-125, AFP, HCG ve LDH
* Karyotip tayini
* Disgerminomada karşı overden biyopsi
* Öncelikle konservatif cerrahi
* Tam bir cerrahi evreleme
* Konservatif tedavi+/- BEP ile yüksek
sağ kalım
55. Adneksial Kitle
Uniloküle basit
Kist
Marker normal
Kompleks,Solid
Takip
Yüksek Malign
Şüphesi
Laparotomi L/S
Çocukluk Çağı Adneksial Kitle Yönetimi
MRG
Tm Marker
Düşük Malign
Şüphesi
Frozen kesit
Malign
Ooforektomi
Evreleme
Benign
Kistektomi
56. Gebelikte adneksiyal kitle
*Kitle fetüs gelişimine etki eder mi?
*Malign olup olmadığı bilinebilir mi?
*Tedavi yönetimi nasıl olmalıdır?
*Opere edilecekse ne zaman ve nasıl
olmalıdır?
*Operasyonun fetal olumsuz etkisi
varmıdır?
57. *Gebelikte adneksiyal kitleler %1-9
arasında değişen oranlarda
yayınlanmıştır. %2-3’ü cerrahi
gerektirir.
*Gebelikteki ovarial kitlelerin %2’den azı
maligndir.
58. Sarandakou et al. Crit Rev Clin Lab, 2007.
MS Maternal serum
AF Amniotik Sıvı
Ca 125 %60’ a kadar 1.
trimesterde artabilir.
Ca 125
59. Fonksiyonel over lezyonları
* Çoğunlukla 5 cm altındadırlar.
* Çoğu 16. hafta itibarı ile kaybolurlar.
* 8. Haftadan önce korpus luteumun
çıkarılması gebelik kayıpları ile
sonuçlanabilir.
* Korpus luteum basit kistten internal
ekolu kiste kadar değişen şekilde
görülebilirler.
* Korpus luteumun etrafında
vaskülarizasyon izlenir.
60. Kistik lezyon 16 haftadan sonra devam ediyorsa
Asemptomatik hasta ve adneksiyal kitle
5cm üstü veya şüpheli bulgular var ise
İzlem
Cerrahi
Malignite olasılığı yüksek ise jinekolojik onkoloji desteği olan
merkezde cerrahi yapılmalıdır.
Basit kist ise
konservatif izlem
veya kist
aspirasyonu???
Endometrioma
veya dermoid
İzlem(Postpartu
m cerrahi?)
Malignite olasılığı
dışlanamayan kitle
ise
5 cm altı basit kist
İzlem
61. * Gebelikte cerrahi yapılacaksa elektif
cerrahiler için en uygun zaman 12-24
hafta arasıdır. Çünkü 1. trimesterde
abortus oranları, son trimesterde
preterm eylem ve doğum oranları ve
fetal kayıplar artmaktadır.
* Gebelikte cerrahi yapıldığında preterm
doğum ve IUGG artmaktadır.
62. Laparoskopi veya laparatomi
* Laparoskopi gebelikte kontrendike
değildir.
* Genelde laparoskopi için 28.gebelik
haftası sınırlayıcı hafta olarak alınır.
* Laparoskopi konusunda tecrübe,
ekipman ve ekip önemlidir.
* Laparatomi deneyimi daha fazladır.
76. YAKLAŞIM
* Genel yaklaşım komplex kistik yapıların
neonatal dönemde çıkartılması
* 2 cm üzerindeki komplex kistler
* 5 cm üzerindeki basit kistler
* Komplikasyon sık o nedenle neonatal
dönemde hemen opere edilmeli
78. Yaklaşım
* Laparoskopi
* Laparotomi
* Basit kistlerde aspirasyon
* Patolojik sonuçlar çoğunlukla foliküler kist veya
teka lutein kisti şeklinde
* Over doku kaybı %50
* Neonatal dönemde basit kistlerde torsiyon %44
* Perinatal dönemde 1316 kitle içinden 16 solid
kitle tesbit edilmiş
* Ovarial solid kitle yok
79. SONUÇLAR
* Adneksiyal kitlelerde yaşla birlikte
malignite insidansı artar.
* Tanıda en önemli parametreler USG ve CA
125
* CA 125 özellikle postmenopozal
hastalardaki adneksiyal kitlelerde çok
değerlidir.
* Cerrahide hastaya göre değişmekle birlikte
laparoskopi +frozen sonucuna göre
gerekirse lapatotomi.
80. * Largest tumor ever operated An ovarian
cyst estimated to weigh 328 lb. (148.7
kg) was drained during the week prior to
surgical removal of the cyst shell, in
Texas, USA, in 1905 by Dr. Arthur
Spohn (USA). The patient recovered
fully
81. * According to Guinness World Records, the
biggest tumor ever removed intact from the
human body weighed in at 303 pounds (137.6 kg)
and measured 3 feet (1 m) in diameter.
The tumor, located on the right ovary, was
removed in 1991 during an operation performed
by Professor Katherine O’Hanlan at Stanford
University Medical Center in California. The
operation to remove the tumor from the
abdomen of an unnamed 34-year-old woman
took over six hours to complete. The pathology
report concluded that the tumor was benign.
Notes de l'éditeur
Over lezyonlarının RDUS ile optimal değerlendirilebilmesi için; periovulatuar periyodda ve persiste eden korpus luteum kistine bağlı hormonal aktiviteyle giden luteal fazda, vasküler yapılar düşük impedans özellikleri taşıyacağından, yanılgıya izin vermemek için